Prof. Dr. METE DÜREN AÇIKLADI

Prof. Dr. Ercüment Ovalı'nın özel bir yemekte arkadaşlarına yaptığı konuşma Beşiktaş'ın eski yöneticilerinden Prof. Dr. Mete Düren tarafından sızdırıldı.
Arkadaşlarıyla birlikte katıldığı özel bir yemekte konuşma yapan Prof. Dr. Ercüment Ovalı'nın kendisi ve aşı çalışmaları ile ilgili bilgi verdiği belirtildi.
Beşiktaş'ın eski yöneticilerinden Prof. Dr. Mete Düren'in paylaştığı konuşma kısa sürede bütün Türkiye'ye yayıldı.
Aktarılana göre, koronaya yakalanan Ercüment Ovalı, ciğerlerindeki virüsü kendi ürettiği aşıyla iki günde iyileştirdi. Prof. Dr. Ovalı, “Bakanlık buna ruhsat vermedi ama ben korona virüs oldum, 5 gün önce. Akciğerlerim tutuldu, diğer ilaçların etkinliğine inanmıyorum ve reddettim. Kokteyl antikor ile akciğerlerim 72 saatte tertemiz oldu, 5. günde evime döndüm” ifadelerini kullandı.

Yeniçağ’dan Adem Değirmenci’nin haberine göre; Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın da korona virüse yakalandığı ortaya çıktı.
Prof. Dr. Ovalı, akciğerlerine inen virüsü 72 saatte kendi ürettiği aşıyla yok etti. Sağlık Bakanlığı’nın 'Kokteyl Antikor Aşısı' için ruhsat vermediğini ifade eden Ovalı,
“İlaç olarak şu anda dünyada 3 ilaç önemli gelişmeler gösteriyor.
Bir de bizim yaptığımız kokteyl antikor var,
Bakanlık buna ruhsat vermedi ama ben korona virüs oldum, 5 gün önce. Akciğerlerim tutuldu,
diğer ilaçların etkinliğine inanmıyorum ve reddettim.
Kokteyl antikor ile akciğerlerim 72 saatte tertemiz oldu,
5. günde evime döndüm” dedi.
6 ayda bir aşı olunacağını belirten Prof. Dr. Ovalı,
Mutasyonlar aşının etkinliğini azaltacak,
mutasyon artar ve devam ederse ilk üretilen aşılar çöpe gidecek ve her yıl mutasyona göre yeni aşı üretilmesi gerekecek” dedi.
Ovalı’nın aşı çalışmalarının fare deneylerinde etkinlik çok yüksek bulunurken, şu an itibariyle üretimi tamamlanmış 25 milyon doz aşı mevcut.

Ovalı’nın katıldığı özel bir yemekte yaptığı konuşmayı not alan Beşiktaş'ın eski yöneticilerinden Prof. Dr. Mete Düren bunu yakın çevresinde yayınladı.
Mete Düren'in yayınladığı bu konuşmayı samimiyeti ve içtenliği ile bilinen Prof. Dr. Ervüment Ovalı da "Evet bu benim konuşmam" diyerek kabul etti.

O KONUŞMA ŞÖYLE:
1- Kendi aşı çalışmaları, hayvan deneylerini tamamladım.

Sağlık Bakanlığı’ndan insan çalışması için onay alındı, en kısa zamanda Yeditepe Üniversitesi bünyesinde deneme çalışmalar başlayacak.
Fare deneylerinde etkinliği çok yüksek bulmuşlar.
Şu an itibari ile üretimi tamamlanmış 25 Milyon doz aşıları mevcut.
2- mRNA aşıları kolay üretilen, ucuz, aşılardır.
Ancak otoiümün hastalık oluşturma riskleri fazladır.
Bugüne kadar kanser için çalışmalar vardır ancak enfeksiyon hastalıkları deneyimimiz dünyada bile yok.
Bu aşıyı deneyen 30.000 kişinin 4’nde yüz felci oldu.
3 milyar insana bu aşıyı yaparsanız 400.000 hastada yüz felci vb. sorun olacaktır, bu sayı azımsanacak bir sayı değildir.
Bu nedenle iki sene gibi uzun süreli klinik takipler tamamlanmadan yapılmasını önermiyorum.
Çin aşısı ise daha önceki geleneksel aşı yöntemi olan ölü virüs aşısı olduğundan Faz 3 çalışması yapılmadan yani klinik deneyler tamamlanmadan güvenli olarak kullanılabilir.
3- AstraZeneca VE Rus aşısı Adenovirüs virüs aşısı.
Çok ucuz, en güçlü aşı ancak bunun da uzun vadede yan etkileri bilinmiyor,
bu aşının da kanser ile ilgili çalışmaları var.
Enfeksiyonda ne yapacağı bilinmiyor.
4- Çin aşısı ve diğer ölü virüs aşılarında geçmiş geleneksel aşı deneyimi var, grip aşısı gibi pek çok aşı bu yöntemle yapılıyor.
Adjuvansız grip aşıları 400-800 TL iken adjuvanlı grip aşıları 150 TL.
Bu nedenle koruyucu madde eklenerek etkinliği artırılıp, maliyeti düşürülüyor.
Aşı karşıtları bu koruyucuların yan etkileri nedeniyle kampanya yaparlar.
Ancak DSÖ standartlarına uygun olmayan hiç bir aşı üretilemez.
Pandemi döneminde koruyucu kullanmadan aşı yapmak maliyet nedeniyle mümkün değil.


Bu nedenle biz kas içine değil deri içine kullanılacak olan, içinde koruyucu olmayan ve 10 kez daha etkili bir aşı geliştirdik.
1-2 ayda klinik testler bitecek ve Mayıs ayında piyasaya vereceğiz.
5- Dünyada bir yıl içinde ancak 2,5 milyar doz aşı üretilebilir.
Bunu da 4 devlet kapatmıştır.
Kanada nüfusunun 9 katı, ABD 5 katı aşı siparişi verdi.
Çünkü aşılar ancak 6 ay koruyucu olacak.
Bu nedenle 6 ayda bir aşı olmak gerekecek.
Mutasyonlar aşının etkinliğini azaltacak, mutasyon artar ve devam ederse ilk üretilen aşılar çöpe gidecek ve her yıl mutasyona göre yeni aşı üretilmesi gerekecek.
Parça parça aşılama ile pandemi sonlanmaz ve mutasyon önlenemez.
28 gün tüm dünya kapanmalı ve aşı aynı anda yapılmalıdır.
6- İlaç olarak şu anda dünyada 3 ilaç önemli gelişmeler gösteriyor.
Bir de bizim yaptığımız kokteyl antikor var,
Bakanlık buna ruhsat vermedi ama ben korona virüs oldum, 5 gün önce. Akciğerlerim tutuldu,
diğer ilaçların etkinliğine inanmıyorum ve reddettim.
Kokteyl antikor ile akciğerlerim 72 saatte tertemiz oldu,
5. günde evime döndüm.
7- Aşıların etkinliğine gelince bizim aşı da dâhil % 90’ların çok abartılı olduğunu düşünüyorum.
mRNA aşıları 90 olmasa bile en yüksek etkinliğe sahip olacak.
Çin aşısı ve bizim gibi diğer ölü aşılar ise % 70 civarında bir etkinliğe sahip olur diye düşünüyorum.
Aslında % 50 ve üstü yeterlidir.
8- Türkiye’deki diğer aşı çalışmalarını sordum.
Kendileri dâhil 6 çalışmanın çok iyi gittiğini, en önde Kayseri Erciyes Üniversitesi aşısının olduğunu söyledi.
Biz bir kaç ay Bakanlık tarafından engellendik, sonra aramız düzeldi,
şimdi iyi gidiyoruz.
Bizim aşının şişeleme işlemlerini bakanlık yapacak.
9- Kendisine COVİD geçirmeseydi ne aşısı olacağı soruldu?
Önce Çin aşısı, 6 ay sonra ilk çıkan Türk aşısı dedi.
Aşının artık ulusal bir sorun olduğunu,
pandemiden kurtulmanın ulusal aşı ile mümkün olacağını yoksa kimsenin kimseye aşı vermeyeceğini belirtti.
10- Son olarak maske ve mesafe kuralına bir de gözlüğün eklenmesinin önemli olduğunu söyledi.
Çin’de yapılan çok örnekli bir çalışmada Çin vatandaşlarının normal koşullarda % 30 unun gözlük taktığını ancak pandemide yoğun bakıma yatan hastaların ise yalnız % 5’nin gözlük taktığı saptanmış.
Bu nedenle görme kusurunuz yoksa bile basit, plastik gözlük takmanın avantajlı olacağını ifade etti.

Bu konuşmayı yayınlayan Beşiktaş’ın eski yöneticilerinden Prof. Dr. Mete Düren ise
“Prof. Dr. Ercüment Ovalı’yı dinleme fırsatı buldum.
Kendisi bildiğiniz üzere Türkiye’de aşı çalışmalarını ilk başlatan ekiplerden birinin başında çalışmalarını sürdürüyor.
Ercüment Hocamıza hem inanıyor hem de güveniyorum.
Yaklaşık 2 saat süren konuşması ve soru yanıt bölümünü not alarak izledim.
Televizyona çıkan öğretim üyelerinden daha net ve daha açık ve ezber bozan şekilde pandemi sonuçları ve aynı zamanda aşı ve ilaç çalışmaları hakkında önemli bilgiler edindim”
diye açıklamada bulundu.


Kendisinden habersiz olarak özel bir yemekte yaptığı konuşmanın arkadaş çevresinde hızla yayılmasından sonra, konuşmanın kendisine ait olup olmadığı merak edilen Prof. Dr. Ercüment Ovalı bu konuyu içtenlikle yanıtlayarak,
"Evet benim konuşmam özetlemiş ve ülkenin her yerine bu yazı yayılmış ancak bazı hatalar var onlar hakkında
Düzeltmelerim;
1. DSO den onaya gerek yok almadık. Sadece DSO listesindeyiz
2. 'Rna aşıları için 2 sene gibi uzun süreli klinik takipler tamamlanmadan yapılmasını önermiyorum' dedim
3. 'Çin aşıları pahalı' demedim, adjuvansiz grip aşıları 400-800 TL iken adjuvanli grip aşıları 150 TL dedim'

diye açıklama yaptı.

Editör: TE Bilişim