'ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI'

Kurban için tüm kurumlarımız hazırlıklarını tamamlamıştır. Kesilecek küçük ve büyük baş kurbanlıkların hepsi yerli üretimdir.
Gereken tedbirler ağırlıklı olarak yerel yönetim vasıtasıyla alınmıştır. Bayram için yolculuğa çıkacak tüm vatandaşlarımıza dikkatli olmalarını istiyoruz. Virüs salgının devam ettiği şu günlerde gerek bayramlaşırken gerek kurban keserken sosyal mesafe, temizlikten asla taviz vermeyelim. İnşallah çoğu gitti azı kaldı. Milletimizin salgın dönemindeki istihdam kaybını önlemek, ihtiyaçlarını karşılamak için 26,5 milyar liralık nakit ödeme yaptık. 

'ŞEHİT ASKERLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM'

Askerlerimizi taşıyan otobüsün kaza yapması sonrası ölü ve yaralılarımızın olduğunu öğrendik. Komutanlarımız olay yerine intikal etti ve mevcut durumla ilgili bilgileri aldılar. Bu elim kazada şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet dilerken yaralılarımıza da şifa bulsun.

'KENDİ GÜCÜNÜN FARKINDA BİR TÜRKİYE VAR'

Allah'ın yardımı milletimizin desteğiyle zorlukların üstesinden geliyor hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Hep ifade ettiğim gibi, en büyük gücümüz kardeşliğimiz birliğimizdir. Bu gerçeği görenler tüm güçleriyle milletimizin birliğine, bütünlüğüne saldırmaktadır. Türkiye'yi hala geçmişin zayıf ve ürkek devleti sananlar bu saldırılarla netice almayı hayal ediyorlar. Halbuki her alanda alt yapasını geliştirmiş bir Türkiye var. Kendi gücünün farkında bir Türkiye var. Bizim kimsenin hakkında, toprağında, zenginliğinde gözümüz yok. Tek arzumuz kendi hakkımızı, hukukumuzu çıkarlarımızı korumaktır.

'HEM MASADA HEM SAHADA GEREKLİ MÜCADELEYİ VERİYORUZ'

Müzakere ve adil anlaşmalar yoluyla çözülebilecek meselerle ülkemizi dışlamaya çalışanlar bu cevapla karşılaşacaklarını bilmelidir. Dünyada devletler ve toplumlar arasındaki mücadelenin değiştiğinin farkındayız. Siyasi ekonomik, askeri her türlü rekabetin değişen diline kendimizi sürekli yeniliyoruz. Hem masada hem sahada gerekli mücadeleyi veriyoruz.

'AYASOFYA İBADETHANE OLARAK HİZMET VERMEYİ SÜRDÜRECEKTİR'

Ayasofya'nın Fatih'în vakfiyesine yeniden uygun bir şekilde ibadete açılması ülkemizin egemenlik haklarını kullanma konusundaki kararlığınının son örneklerindendir. Fetih'in en önemli hatırası olan Ayasofya'nın hangi şartlar altında 500 yıllık müzeye dönüştürme tartışmalarının yaşanmasına gerek olmadığını düşünüyorum. Fatih'in 1453 yılında camiye çevirdiği Ayasofya, artık milletimize ve tüm İslam dünyasına bir ibadethane olarak hizmet vermeyi sürdürecektir. Buradan Müslümanlar dışında Hristiyan alemi de aynı şekilde ziyaretini yapabilecektir. Hazırlıkların ardında 24 Temmuz'da cuma namazıyla Ayasofya kuleleri ezan, salavat tedbir sesleriyle inledi. Hizmetine ömrümüzü adadığımız İstanbul'un artık bize tebessümle baktığını tüm kalbimizle hissediyoruz.

ERDOĞAN'DAN GENÇLERE ÇAĞRI
Camilerimiz dini ve sosyal etkileri ile hayatımızda ne kadar yer tutuyorsa geleceğimize o kadar güvenli bakabiliriz. Buna karşılık camilerimiz ne kadar boş kalırsa gönül toprağımız o kadar çoraklaşıyor demektir. Gençlerimize seslenmek istiyorum o yüzden. Gençler camilerimizi ihmal etmeyin, ne kadar secdeye kapanırsanız camilerimiz kadar güçlü olacaksınız. Camilerimiz ne kadar sessizliğe gömülürse akıbetimiz o kadar karanlığa gömülüyor demektir. İşte bunun için Ayasofya'nın yeniden ibadete açılışı secdelerle yeniden buluşması demek değildir. Bu adımla bir milletin adeta yeniden doğuşuna şahitlik ediyoruz. Bir zamanlar topluca sabah namazları derdik. Gençlik olarak lise çağlarımız hep birlikte sabah namazlarına giderdik. Şimdi yeninden aynı dönemin başlamasının Ayasofya ile çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu adımla dünyadaki tüm mazlumların yeninden bir ümit ışığının yanışına şahitlik ediyoruz. Milletimizin için ne diliyorsak tüm kardeşlerimiz tüm insanlık için aynı şeyi istiyoruz. Bu kadim toprakların ilk insandan bu güne kadar geçirdiği tüm safhalar bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden akarken başka türlüsünü düşünemezdik. 

86 yıllık hayalimiz olan Ayasofya'yı yeniden kuranla, ezanla buluşturduk. Şimdi yapacağımız diğer işlere yönelme vaktidir. Rabbim bizi kutlu yoldan, sıratı müstakimden ayırmasın diliyorum. Ayasofya'nın millete, ümmete ve tüm insanlığa bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.

Bu büyük güne vesile olan, katkı sağlayan tüm arkadaşlarımı, başta Kültür ve Turizm Bakanımı, Diyanet İşleri Başkan ve heyetine, İstanbul Valimizi, Emniyet Müdürünü ve tüm heyetini, şu andan itibaren 24 saat açık olacak dedik ya, şimdi orada 500 kişilik güvenlik ekibi sürekli görev yapacak. Bunun için de İçişleri Bakanıma ayrıca teşekkür ediyorum. Biz Ayasofya ile birlikte bazı selatin camilerini bu noktada güvence altına almamız lazım. Aynı şey Ankara'daki camilerimiz için de geçerlidir.

Şu anda Ayasofya'da içeride ve dışarıda yapacağımız birçok çalışma var. Tüm bu çalışmalarla beraber Ayasofya'mızı tüm insanlığa, başta İslam dünyası olmak üzere, hristiyan dünyasına yeni haliyle inşallah takdim etmenin heyecanı içerisindeyiz. İnşallah bunu da başaracağız.

Öyle büyüklerimiz vardı ki, konferanslarında sadece Ayasofya konferansları yapar ve heyecanla şu ifadeleri kullanırdı: Bir gün Ayasofya açılacak derler hüngür hüngür onlar ağlar bizler ağlardık. Dünyanın dört bir ucunda Ayasofya'nın açılışına bizim kadar sevinen kardeşlerimize en kalbi muhabbetlerimi gönderiyorum. 

Editör: TE Bilişim