Türkiye doğalgazda yeni bir sıkıntı ile karşılaşmak üzere...
Türkiye 1998 yılında Rusya ile 'Batı Hattı' üzerinden 4 milyar metreküplük doğal gaz alımı için anlaşma imzaladı. Anlaşma 23 yıllık olarak yapıldı. Bu anlaşma bu yıl sonunda sona eriyor.
Rusya ile yapılan diğer bir anlaşma ise 1997 yılında 'Mavi Akım' üzerinden imzalanan 16 milyar metreküplük anlaşma. O dönem bu anlaşma 28 yıllığına yapıldı ve 2025 yılında sona eriyor.
Rusya ile bu iki anlaşmanın dışında 'Balkan Rotası' üzerinden 2 anlaşma daha bulunuyor. Bu anlaşmalar 2036 ve 2043 yıllarında sona eriyor.
Türkiye son iki yıldır Rusya ile bu yılın sonunda bitecek doğal gaz anlaşması için orta yol bulmaya çalışıyor.
29 Eylül'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin buluşması öncesi, 20 Eylül'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Rusya Enerji Bakanı Nikolay Şulginov ve Gazprom Başkanı Aleksey Miller ile görüştü.
Görüşme sonrası Gazprom'dan yapılan açıklamada, "Özellikle gaz tedariki konusu istişare edildi" ifadeleri dikkat çekti.
Odatv'nin edindiği bilgilere göre bakanlar arasındaki bu görüşmede doğal gaz anlaşmasının yenilenmesi konuşuldu. Ancak bu görüşmede bir sonuca varılamadı.
PUTİN NE YANIT VERDİ
Erdoğan - Putin görüşmesinde ise konu yeniden gündeme geldi. Erdoğan doğal gaz fiyatlarının Avrupa piyasasında yüksek olduğunu bu yüzden fiyatların düşük tutularak yeni bir anlaşma imzalanması gerektiğini söyledi. Putin'in ise Erdoğan'a cevabı "Ucuza doğal gazı vermem" şeklinde oldu ve bu görüşmede de konu bir yere bağlanmayarak havada kaldı.
DOLAR KURU UÇTU
1 Şubat 2018'de dolar/TL kuru 3,76 seviyelerinde, Erdoğan - Putin görüşmesi döneminde ise dolar/TL kuru 8,85 seviyelerinde bulunuyordu.
Türkiye 1998 yılında yaptığı anlaşmada ortalama bin metre küp doğalgaza 200-240 dolar arasında alıyordu. Avrupa'da son dönemde artan fiyatların ardından bin metreküp doğal gazın fiyatı bin 300 dolarlara kadar çıkmış durumda...
Burada yeni anlaşmanın nasıl olacağı ise soru işaretlerine neden oldu...
BÜYÜK ZAMLAR YOLDA
Eğer yeni anlaşma bu fiyatlarda yapılırsa Türkiye'deki kullanıcılara büyük zam olarak yansıması bekleniyor.
Burada diğer bir dikkat çeken konu ise BOTAŞ'ın senelerdir alınan doğal gaza yüzde 40 sübvansiyon uygulamasıydı. Bu da devletin büyük bir zarara uğratılması anlamına geliyor. Sübvanse edilen miktar devletin hazinesinden çıkıyor... Yapılacak zamların ardından ise BOTAŞ'ın yüzde 200'lere varan sübvansiyonları kaldıramayacağı için yurttaşlara daha fazla zam olarak dönmesi bekleniyor.
LNG HAMLESİ
İktidar ise Rusya'ya bu konuda geri adım attırabilmek için LNG(sıvılaştırılmış doğal gaz) hamlesini büyütmeye başladı. Türkiye yurt dışından LNG alarak yeniden işliyor. LNG fiyatları şu günlerde Avrupa piyasasında 500-600 dolar bandında bulunuyor.
"BOTAŞ ÖZELLEŞTİRELECEK"
Son dönemde Türkiye, doğal gazda özel sektörü rolünü arttırmaya çalışıyor. Bu kapsamda özel firmalar doğal gaz alımı yaparak Türkiye'de belli sektörlere gaz dağıtımı yapıyor. Uzmanlar bu durumu "BOTAŞ zararını düşürmek için bu yola gidiyor. Ayrıca bu uzun vade planları arasında doğal gaz alımlarının özel şirketler üzerinden yapılarak tamamen devreden çıkacak. BOTAŞ özelleştirilecekti" iddiasını gündeme getirdi. Ancak piyasada LNG'nin geçen seneye göre 6 kata yakın artmasıyla beraber bu durumun da değiştiği öğrenildi. Uzmanlara göre BOTAŞ'ın özelleştirilmesi hedefinden vazgeçilmedi.
Türkiye, Rusya ve Katar arasında bu konuya ilişkin görüşmelerin devam ettiği öne sürülüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sanayi, Ticaret, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi Ahmet Akın konuyla ilgili Odatv'ye konuştu.
"83 MİLYON YURTTAŞI MÜŞTERİ OLARAK GÖRÜYORLAR"
AKP iktidarının 83 milyon yurttaşı müşteri olarak gördüğünü belirten Akın, "Yurttaşlar hep kaybediyor, şirketler kazanıyor. Türkiye'nin enerji faturası herkesin malumu ve bu daha net görülür hale geldi. Avrupa krizi yaşarken, AKP iktidarı hiçbir şey yapmadı. Bütün ülkeler doğal gaz krizine karşı harekete geçti. Örneğin Fransa isteyen vatandaşlarına 100 euro dağıtacak. Zamları yurttaşların üzerine yüklemek için hamle yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin 1997 yılında yaptığı gaz anlaşmasını hatırlatan Akın, "Türkiye ortalama 240 dolara gaz alıyordu. Uzun dönem olduğu için artmıyordu" dedi.
"'MÜJDE' OY DEVŞİRMEK İÇİN OLMASIN"
Erdoğan'ın doğal gaz 'müjdelerini' hatırlatan hatırlatan Akın çözüm olarak ise, "Cumhurbaşkanı Erdoğan 'kanıtlanmış' bu rezervleri 'Ben de üreticiyim' diyerek duyurması lazım. 'Müjde' oy devşirmek için olmamalı. Örneğin gaz alınan ülkelerle takas yoluyla anlaşma yapılabilir. Geldiğimiz noktada böyle bir anlaşma amaçları yok. Bin 300 doları direk uygulamak için hazırlık yapıyorlar. Buna da 'Yurt dışı zamlandı, yapabileceğimiz bir şey yok' diyecekler" ifadelerini kullandı.
"ÖNLEM ALINMALIYDI"
Gazın ucuz olduğu dönemlerde depolama yapılması yönünde uyarılarda bulunduklarını belirten Akın, "Çok uyardık. Türkiye'nin, dünyanın krizlerine karşı önlem olurdu. Depolama olsaydı bir süre daha etkilenmezdik. Lobilere teslim olmuş durumdalar. Bu kafayla olmaz. AKP'nin bir öngörüsü yok" dedi.
"ELEKTRİĞE DE ZAM GELECEK"
Gaz fiyatlarındaki artışın elektriğe de zam olarak yansıyacağını söyleyen Akın, "Buna neden olarak da doğal gaza geldi, mecbur elektriğe de yaptık' diyecekler. En azından TRT payı ve vergilerden indirim yapılarak sübvanse edilebilir" ifadelerini kullandı.