AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de AK Parti’nin ilk grup toplantısını gerçekleştirdi. Açılış konuşmasında Türk milletinin 24 Haziran seçimlerinde ortaya koyduğu iradeye değinen Erdoğan, bu kapsamda hükümet olarak 2002’den beri verdikleri sözleri tuttuklarını ifade ederek, "Milletimiz bizi el üstünde tuttu. Hatta 15 Temmuz’da olduğu gibi yeri geldi gövdesini bize siper etti. Böyle bir milletin hizmetkarı olmak bizim için şereflerin en büyüğüdür. Milletvekillerimizden, bakanlarımıza, parti teşkilatımızdan belediyelerimize kadar tüm AK Partililerden, bizim milletten başka gücümüz ve sığınağımız olmadığının bilinciyle çalışmalarını bekliyorum" ifadelerinde bulundu.

"İLK KABİNE TOPLANTIMIZI CUMA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dualı bir Meclis olduğunu dile getiren Erdoğan, "Her ne kadar 1960 ve 1980 darbelerinde dağıtılmış olsa da Meclisimizin her zaman milletimizin umudu olmayı sürdürdüğünü görüyoruz. Hatta bu Meclis 15 Temmuz’da cesaretiyle ve dirayetiyle adeta tarih yazmıştır. Savaş uçakları tarafından bombalanır, helikopterler tarafından taranır, tanklar tarafından taciz edilirken dahi içeride darbecilere meydan okuyan bu gazi Meclis’i ne kadar güçlü tutarsak, millet ve devlet olarak geleceğimize o derece güvenle bakarız. Ülkemizi milli idarenin tecelligahı olan bu yüce kurumla iş birliği geliştirecek hedeflerine ulaştıracağız. Cuma günü ilk toplantımızı yapmadan önce Hacı Bayram’a Cuma için gideceğiz, Hacı Bayram’dan sonra dualarımızı yapacağız ve ilk kabine toplantımızı gerçekleştireceğiz. Yeni yönetim sisteminin ne getirdiğini anlamayan veya anlamak istemediği için Meclis’i tahkir ve tahrik etmeye çalışanlar aslında demokrasiye olan inançsızlığını çok açık ortaya koyuyorlar. Çünkü demokrasilerde yasama yürütme ve yargı birbirinden bağımsızdır. Yürütme görevinin dün başbakan bugün cumhurbaşkanı tarafından ifa edilecek olmasının demokrasiye aykırı hiçbir yanı olmadığı açıktır. Tam tersi biz yeni sistemle Meclis’i yürütmenin tasallutundan kurtarıp gerçek anlamda bağımsızlığına kavuşturduk" şeklinde konuştu.

"YENİ YÖNETİM SİSTEMİMİZ REFORM İHTİYACINI DAHA DA ARTTIRACAK"

27. Dönem Meclisi’nin milletvekillerinin her zamankinden daha etkili ve yetkili bir şekilde görevlerini yapacaklarını kaydeden Erdoğan, yeni yönetim sisteminde TBMM’ye ve AK Parti grubuna çok önemli görevler düşeceğinin altını çizdi. Konuşmasını milletvekillerine hitaben sürdüren Erdoğan, "Her şeyden önce kanun çıkarma görevi artık hükümet tasarısı da olmayacağı için tamamen milletvekillerine yani sizlere ait bir yetkidir. Cumhurbaşkanlığı sadece bütçe tasarısını Meclis’e sunacaktır, bunu kanunlaştırma görevi yine milletvekillerinin takdirindedir. AK Parti’nin kurulduğu günden beri en önemli alamet-i farikası, yaptığı reformlar olmuştur. Bizim reformlarımızın önemli bir kısmı kanun ve anayasa değişikliği gerektirdiği için en çok milletvekillerimiz çalışmış, gayret göstermiştir. Kamil odur ki, koya dünyada eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser. Meclis çatısı altında görev yapan her arkadaşımın gayesi bu olmuştur. Yeni dönemde her alandaki reformlarımızı kesintisiz bir şekilde sürdüreceğiz. Yeni yönetim sistemimiz reform ihtiyacını daha da arttıracaktır. Dolayısıyla sizleri hem komisyonlarda hem de genel kurulda çok büyük mücadeleler bekliyor. Bu grubun geçmişte başardıklarını gözümün önüne getirdiğimde yeni dönemde çıtayı çok daha yükseğe çıkartacağından şüphe duymuyorum. Atalarımızın dediği gibi, at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır. Hepimiz faniyiz, önemli olan bu diyardan gittiğimizde geride bıraktığımızdır. Sizlerden önce bu sıralarda oturanlar geride çok önemli eseler bıraktılar, şimdi sıra sizlerde, ben hepinize güveniyorum güçlü Meclis taahhütümüzü de hakkıyla yerine getireceğimize inanıyorum. Meclis’te yapacağınız çalışmaların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum" mesajını verdi.

"DARBELERE KARŞI DİKKATLİ OLACAĞIZ"

AK Parti olarak hiçbir zaman vesayeti ve vesayetçileri sevmediklerini ifade eden Erdoğan, özellikle darbe ve darbecileri de sevmediklerini belirterek, önümüzdeki dönemde en çok vesayete ve darbeye karşı dikkatli olunacağını söyledi. Erdoğan, "İster içeriden gelsin ister dışarıdan, milli iradeye gölge düşürecek, milletimizin emanetine halel getirecek hiçbir dayatmaya rıza göstermeyeceğiz. Terör örgütleriyle mücadelemizi amansız bir şekilde sürdüreceğiz, bölücü terör örgütünün yurt içindeki yapılanmasının adeta belini kırdık. Yeni güvenlik konseptimiz gereği artık saldırıları ülkemiz topraklarında beklemiyor, tehditleri kaynağında yok ediyoruz. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarıyla sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör zincirini pek çok yerinden kırdık. Münbiç’te Amerika ile vardığımız anlaşmayı adım adım hayata geçiriyoruz. Bu bölgeyi tamamen temizleyene kadar durmayacağız. Bir süredir sessiz sedasız bir şekilde bölücü terör örgütünün ana karargahı olan Kandil ile ülkemiz toprakları arasındaki bölgeyi de temizliyoruz. Bu operasyonda çok önemli mesafe katettik. 1980’li yıllardan beri terör örgütünün cirit attığı yerlerin önemli bir kısmı artık ülkemizin denetimi ve kontrolü altındadır. Kandil’i ve gerekirse Sincar’ı terör örgütünden temizleyene kadar bu operasyonumuz devam edecektir. Hem Irak hükümetinin hem de Kuzey Irak yönetiminin de bölücü terör örgütünden bıktığı anlaşılıyor, yaptığımız görüşmelerde bunu görüyoruz. Türkiye’nin operasyonu, orta vadede Irak devletinin toprak bütünlüğünün ve egemenlik haklarının gerçek anlamda sağlanmasına katkıda bulunacaktır" diye konuştu.

"CHP’Yİ BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GÜDÜMÜNDEKİ PARTİYLE İLİŞKİSİNİ GÖZDEN GEÇİRMEYE DAVET EDİYORUM"

Bölgede uzun süredir terör örgütüne destek veren güçlerin, Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını anladığını ve uzlaşma yolu aradıklarını gördüğünü aktaran Erdoğan, "Yakında bu konuda önemli gelişmeler bekliyoruz. Bölücü terör örgütü sahada köşeye sıkıştıkça, siyasi alandaki manevralarla kendine alan açmaya çalışıyor. Kendi güdümündeki siyasi partiyi her alanda güçlü tutmak bölücü örgütün en önemli hedefidir. Ana muhalefet partisi, bölücü örgütünün bu siyasi manevrasına bize göre siyasi meşruiyeti sorunlu olan bir partiyi tam anlamıyla taşıma oylarla Meclis’e sokarak bir anlamda destek vermiştir. Türkiye’nin milli güvenliğini ilgilediren bu tür meselelere partilerin kendi iç işleri olarak bakamayız. Terör örgütünün yeniden sivilleri infaza yönelmesinin gerisindeki en önemli saik kendi güdümündeki partiye sağladığı bu destektir. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere ve dünyanın hiçbir yerinde terör örgütleriyle iltisaklı siyasi yapılara müsamaha gösterilmez. Buradan bir kez daha CHP’yi bölücü terör örgütünün güdümündeki partiyle ilişkisini gözden geçirmeye ve tercihini milletten yana kullanmaya davet ediyorum" çağrısında bulundu.

"FETÖ YAKINI 181 BİN 500 KİŞİYLE İLGİLİ PASAPORT TAHDİDİ BİRKAÇ GÜN İÇİNDE KALDIRILACAK"

FETÖ’yle mücadele konusunun kesintisiz ve kararlı bir şekilde sürdürülmeye devam edildiğine dikkat çeken Erdoğan, FETÖ davalarını yakından takip ettiklerini ve davaların büyük bir bölümünün yıl sonuna kadar tamamlanacağını söyledi. Erdoğan, temyiz aşamalarının da bitmesiyle mahkumiyet alan FETÖ’cülerin, ülkemiz ve milletimize yaptıkları ihanetin bedellerini ömürlerini dört duvar arasında tamamlayarak ödeyeceklerini dile getirdi. Dünyanın en sinsi terör örgütü olarak tanımladığı FETÖ’yle mücadelenin kolay olmadığını aktaran Erdoğan, "Bu yapı kendi gerçek militanlarını gizlemek için çok sayıda insanı kalkan olarak kullanmaktan çekinmemiştir" dedi.

Suçlularla masumların ayırt edilmesi için titiz bir çalışma gerçekleştirildiğini anımsatan Erdoğan, "Komisyonumuz isabetli görmediği ihraçlarla ilgili göreve iade kararı veriyor. Bu çerçevede attığımız bir adım daha var. FETÖ’yle mücadele kapsamında tutuklanan ve mahkum olanlarla ihraç edilenlerin bir kısmının eş, çocuk, anne ve babalarının pasaportlarına idari işlemle ihtiyaten tahdit konulmuştu. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ mensupları yurt dışına kaçmaya başlamıştı. Artık soruşturma ve davalar belli bir aşamaya geldiği için bunlardan 181 bin 500 kişiyle ilgili pasaport tahdidi şayet mani bir hal yoksa birkaç gün içinde kaldırılacaktır. Mahkeme kararıyla konan tahditler bu kapsamında dışındadır. Kaçarak kurtulduklarını sanan FETÖ’cüleri de birer ikişer getirerek adaletin karşısına çıkartıyoruz. Ülkemize çok ağır sosyal, siyasi ve ekonomik maliyeti olan FETÖ’nün kökünü kazıyana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Yeni yönetim sistemimiz bu konuda çok önemli imkanlar sağlıyor. Hala kendini gizlediğini sanarak sağda solda faaliyet yürüten ve sinsice bekleyen FETÖ’cüler olduğunu biliyoruz. Milletimiz müsterih olsun, nerede olurlarsa olsunlar birer birer tespit edecek ve gereğini yapacağız" ifadelerini kullandı.

Terörle mücadele ile birlikte yeni dönemde ekonominin de ilk sırada olduğunu kaydeden Erdoğan, yapısal sorunların reformlarla çözüleceğini ve Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirileceğine değindi. Erdoğan, "Dün IMF ile yolları ayırarak bu konuda önemli bir adım attık. Bu dönemde cari açık, enflasyon ve faiz başta olmak üzere ekonomideki yapısal sorunlarımızı çözerek çok daha iyi bir noktaya ulaşacağız. Aynı şekilde AB ile ilişkilerimizi hakkaniyete dayalı bir çizgiye oturtmak için gayret göstereceğiz. Rusya ile ilişkilerimiz gelişiyor. Orta Asya ile ilişkilerimizde yeni bir atılım dönemindeyiz. Güney Amerika’yı yeni açılım alanımız olarak belirlemiştik. Çin’le iş birliği potansiyelimizi geliştirmek için çalışıyoruz. Güney Asya asla ihmal edemeyeceğimiz bir coğrafyadır. Dünyanın her köşesiyle güçlü bir ilişki kurmak için çabalıyoruz" şeklinde konuştu.

Kaynak: iha