Şartlanmış kafalar ne yazık ki, ezberlerini kolay kolay bozamayacaklar...

Düşünülmeden, düşünce ve fikir ürünü olmayan kabuller, her yeni fikrin, her yeniliğin daima karşısında olacaklardır...

Tarih boyunca da karşı olmuşlardır...

Her yeni hareket gibi,siyaset sahnesine yeni atılmış olan "İYİ PARTİ" de elbette, bu düşünce fukarası kafalardan anlayış beklemeden yoluna devam edecektir...

Anlayanların anlayışı ve desteğiyle,yola çıkmış olan bu kervanı iktidar menziline taşıyacaktır.

Türk ve Türkiye düşmanı olan güruhun hertürlü tenkit ve yol kesme gayretlerini elbette anlıyoruz...

Ancak Türkiyenin içine düşürülmüş olduğu bu tuzaktan tek çıkış şansı olan bu huruç hareketini hazmedemeyen, onu engellemeye çalışan, onu başarıdız kılmak gayreti gösteren ve kendilerini Ülkücü, hatta Milliyetçi diye adlandıranları anlamak oldukça muhal...

Tarihin bir hükmü biz yaşarken gerçekleşti.. Türkiyenin makus talihini değiştirmek üzere harekete geçerek, milletimizi çağlar üstünden sıçratarak layık olduğu güce ve seviyeye getirmek için elli yıl verilmiş bir mücadeleyi, varlık sebebini inkar ederek, bozmak üzere görevli olduğu bu cıfit tezgahının payandası haline getirmiş bir partiyi hala milliyetçi, Ülkücü hareketin karargahı sananlar, kendi yanılgılarına diğerlerini de ortak etmek istemektedirler.

Parti ve teşkilatlar amaç seğil, araçtırlar. Amacından sapmış ise hiç bir kıymeti harbiyesi kalmadığı gibi, faydalı olmak yerine MHP nin on beş yıldan beri yaptığı gibi ülkeye sayılamayacak, telafi edilemeyecek ölçüde zararı olur.

Ülkücü, ülkücülüğünden elbette vaz geçmez geçmeyecektir. dindar olan da dininden vaz geçmez. Mesele ülkücülüğün ve dindarlığın, siyasete malzeme yapılarak Ülke ve Türk milleti aleyhine kullanılmasını engellemektir. Biz Ülkücülüğümüzü ve inançlarımızı sosyal hayatımızda ve şahsi hayatımızda en derininden yaşayarak inanç ve ideallerimize alabildiğine hizmet edelim.. Ancak, birilerinin güç ve ihanet sarhoşluğuna meze yapmayalım.

Türkiye'de siyaset inaçlar ve kimlikler üzerinde yapıldığından, siyasi başarısına bakmadan siyasileri bizdendir diye destekleyerek ülke ve ülkenin geleceği ile hiç bir fikir taşımayan, en küçük bir orijinal fikri ve siyasi başarısı olamayanları bile bu yüzden desteklemekteyiz. Türkiye bir yol ayırımındadır, Gerçekten sinsi ve korkunç bir tuzağın içine çekilmiştir. Mevcut siyaset anlayışından millet umudunu kesmiştir.

BU YÜZDEN "İYİ PARTİ" YENİ BİR SİYASET ANLAYIŞI İLE TOPLUMSAL TALEPLERİ KARŞILAYIP ÜLKEYİ İÇİNE DÜŞÜRÜLEN BU SİYASET TUZAĞINDAN KURTARABİLMEK İÇİN BİRLEŞTİRİCİ BİR DİLLE TÜM TOPLUMSAL KESİTLERİ KUCAKLAMAK ZORUNDADIR.

Bunu anlayamayan, kavrayamayan insanlar, bizim dilimizi kullanmıyor, bizim jargonumuzu kullanmıyor diye karşı geliyorlar...

En çokta "eşit yurttaşlık" düşüncesini dillerine dolamışlar her yerde bununla vurmak istiyorlar "İYİ PARTİ"yi...

Düşünmeden konuşmaktır bu.. Cumhuriyetin temel

ilkesi bu değilmiydi. Cumhuriyetin kurucusu olan büyük ATATÜRK'ün "NE MUTLU TÜRKİM DİYENE" derken de, bunu kastettiğini hala anlayamış bu kardeşler. Eşit yurttaşlık, yasalar karşısında etnik kimliğin, inancın, mezhebin ne olursa olsun eşitsin demektir. Devlet hizmet verirken, kimseyi etnik kimliğine inancına ve mezhebine bakmadan eşit verecektir bu hizmeti. Bunun aksi düşünülebilir mi?

Bu durum yalnız bugün değil, asırlarca devam etmiş olan bir Türk devlet geleneğidir.

VESSELAM...