"Bu dönemin insanları olarak hep birlikte yeni bir hastalık dönemini tecrübe ediyoruz. Dünya başarılı bir sınav vermedi. Her ülke elindeki imkanlar nispetinde tedbirler almaya çalıştı. Biz de elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalıştık ve ülkemizin ismini dahi duymamış insanlara buradaki salgınla iyi mücadele edildiğini gösterdik.

Bu mücadele yaşadığımız acıları, ödediğimiz ve belki de ödeyeceğimiz bedelleri ortadan kaldırmıyor. Virüsün hayatımızdan çıkacağı günlere dair umudumuzu hep güçlü tuttuk. Kurumsal ve toplumsal mücadelede temel mücadele karşı koşulları büyük ölçüde tesis edebildik. 1 yıllık mücadele sürecinde pek çok deneyim de kazandık.

83 milyon olarak mücadelenin her boyutunda çok önemli tecrübeler edindik. Salgınla ve başka bir salgınla başa çıkabilmenin yolunu tıbbi olmaktan daha çok sosyal yönlü olarak gördük. Bugüne kadar sahne önünde Bilim Kurulumuz mücadelede önemli roller üstlendi. Hep karşınıza çıkmayan Toplum Bilimleri Kurulları ise sahne arkasında önemli işler gerçekleştirdiler.

Artık normalleşmeyi önceleyen bir döneme geçiyoruz; yerinde karar dönemi. Artık salgının sosyal hayata etkileri ile mücadeleye de odaklanacağız. Bilim Kurulumuzca hazırlanan plan dahilinde bugüne kadar aşılama çalışmalarında 1,5 milyonu ikinci doz olmak üzere 8 milyon doz aşılama seviyesine ulaştık.

Aşıyı hazır temin eden ülkeler içinde en hızlı ve en çok aşılamayı başarmış durumdayız. Aşı temininde tüm ülkelerin önemli sorunlar ve aksaklıklar yaşadığı dönemde sistematik olarak aşı programını uygulasak da nüfusa oranla kat etmemiz gereken çok yol var.

İlgi gören her ürünün temininde güçlük vardır. Deyim yerindeyse aşı kıtlığı yaşanan bir zamandayız. Aşılama programımızı anlık ve canlı olarak yayınlamaktayız. Bu açıklama üzerinden çeşitli değerlendirmeler yapılarak haklı haksız eleştiriler yapılabilmektedir.

Bugün aşıyı temin edebilirken yarın temin edilebileceğinin garantisini kimse veremez. Aşı tedariğinde her an aksaklık yaşanabilir, program kesintilere uğrayabilir. Bunu yaşamamanın tek yolu kendi aşımızı üretmektir.

Bugün itibariyle tedarik ve planlama sorunumuz yok. Birinci doz aşısını olan tüm vatandaşlarımızın ikinci doz aşıları güvence altındadır. Daha güvenli olanı kendi aşımıza sahip olmaktır. Bu konuda yapılabilecek eleştirileri eldeki imkanları en iyi şartlarda kullandığımızdan emin olarak değerlendirmenizi istirham ediyorum.

Aşı olduğumuz gün koruma başlamıyor. İkinci doz aşının üzerinden 14 gün geçtikten sonra aşılanmış oluyoruz. Yani ilk aşı olduğumuz günden 42 gün sonra. Tüm nüfusumuzun en az yüzde 60'ını aşılamadan aşı güvencesini elde etmiş olmuyoruz.

Her geçen gün sayısı artan mutasyonlu virüse dikkat etmek zorundayız. Vaka sayılarındaki artış bazı illerimizin diğerlerinden daha geç normalleşme sürecine geçmesine neden olabilecek. Tedbir halen en güçlü silahımız.

Geçtiğimiz haftalarda iller düzeyinde 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayılarını paylaşmaya başladık. Bu verileri her hafta düzenli olarak paylaşmaya devam edeceğiz. Pozitif test oranı, yoğun bakım doluluk oranlarımız, entübe edilen hastalarındaki değişiklikler illerimizdeki risk durumunu belirlemektedir.

Risk durumlarına göre farklı iş kollarımızın faaliyet serbestliği konusunda Bilim Kurulumuzun çalışmasını sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında kabineye arz edeceğim. Güvenlik kuvvetli gereken tedbirleri arttıracaktır. Ülkemizin bir an evvel normal koşullarına dönmesi için, milletimizin sağlık ve sıhhatini muhafaza için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Ülkemize bedelsiz aşı geldiğiyle ilgili bir konuda açıklama yapacağımı söylemiştim. Muhalefet partisi liderinin Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması olmuştu biliyorsunuz.

Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığının yapıldığı dönemi yaşıyoruz. Ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini özellikle ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu, bu nedenle fiyatı özellikle söylememiştim. Vatandaşımız bunu çok iyi bilsin biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz demiştim. Bu iddiamın halen arkasındayım.

Bu ülkeler arası karşılıklı sözleşmeyle ticari sır olarak korunması gereken durumdu. Bunu çok rahatlıkla açıklayabilirdim. Rakamı söylediğimde bunu dünya fiyatlarından düşük olduğunu herkes biliyor olacaktı. Bu aşı başka devletlere de satılıyor. En ucuza satılan ülke Türkiye. Bu dönemde bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim. Yani bu aşı bağlantılarını çok erken yaptık. Faz 3 çalışması uygun çıkmamış olsaydı, Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı dolayısıyla bu aşıyı almamış olacaktık. Dolayısıyla teminatları garantiye aldık."

KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARINA YANIT

Sayın Kılıçdaroğlu'nun ücretsiz aşıya para verildi iddiası olmuştu. Özellikle bu dönemde, dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceği, ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari bir sır olarak kalmasını, bir fiyat özellikle söylenmemiştir. Şunu söylemiştim; biz aşıdaki dünyadaki bütün ülkelerden daha ucuza aldık. Bu iddiamın arkasındayım. Bu ticari olarak saklanması gereken bir sırdı. Ama bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor birçok devlete satılıyor. En ucuza alan Türkiye. Bu dönemde, bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim.

Faz-3 çalışması uygun olmasaydı, devamında Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı aşıyı almayacaktık. Teminatları garantiye aldık.

İddia şu: Üretici firma 1 milyon doz aşı üretti. Bu 1 milyon doz aşıyı aslında Türkiye'ye bedel almadan bağışladı.

Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici firma aşıyı bedavaya bağışlar mı? Bunun üzerine biz firmaya, sözleşmemiz gereği size vermemiz gereken bir bedel var. Bunu size ödüyoruz? Böyle bir iddia var. Bu nedir?

Firmanın bize cevabı: Bu aşıyla ilgili buradaki amaç, siz bizden teminat istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık, nakit akış yönetimini sağlamak için bizi temsil eden Sinovac firmasına bedelsiz olarak verdik. Ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık.

Vergi ile ilgili de hiçbir sorun yok. Bizim verdiğimiz parayı firma 'Ben aldım' diyor.

"ARACI FİRMAYA PARA ÖDEMEDİK"

Bir diğer konu Aracı firma var mıydı? iddiası... Biz devlet olarak Sinovac ile görüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldır tek bir distribütörü var. Bu distribütör ayrıca firmanın Türkiye'deki tek yetkilisi. Biz pazarlığı bütün görüşmeyi Sinovac firması ile yaptık. Aracı firmaya zerre kadar tek bir kuruş verilmedi.

Editör: TE Bilişim