Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, “Hakem de FETÖ’cü değil ya” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Salih Tuna yazısında, Türkiye’nin gündemine oturan Fenerbahça-Başakşehir maçına ve ardından yaşananlara değindi.

Tuna yazısında, Twitter ve Instagram hesaplarından siyah bir fon paylaşılırken, kalın harflerle "Futbolda kapkara gece" ifadesi kullanmasını, Fenerbahçe’nin ise FETÖ göndermesi yaparak "O karanlık; şampiyonluk posterlerinde saklamak zorunda kaldığınız yüzlerde, yıllarca futbolu tahakküm altına aldığınız derin ilişkilerinizde gizli! Kendi ışıklarınızı yakarsanız aydınlanır" paylaşımını değerlendirdi.

Salih Tuna’nın yazısı şöyle:

“Galatasaraylı taraftarlar Fenerbahçe'nin Medipol Başakşehir galibiyetini hakem üzerinden kıyasıya ‘aşağılayınca’ tartışma şirazesinden çıktı.

Fenerbahçeli taraftarlar o kadar öfkelendiler ki...

‘FETÖ sayesinde kaç kez şampiyon olduğunuzu bilmiyor değiliz’ yollu bir ifadeyle FETÖ tartışmasının fitilini Twitter mecrasında ateşlediler.

Buna mukabil Galatasaraylı taraftarlar da ‘FETÖ'den sonra da biz şampiyon olduk, siz değil...’ dediler.

Fenerbahçeliler Hakan Şükür'ün FETÖ'cü olduğunu hatırlatınca, Galatasaraylılar ‘Sportif direktörünüz Emre Belözoğlu FETÖ'cü değil mi?’ karşılığını vermekte gecikmediler.

Böylece ‘FETÖ'yle kim daha çok iltisaklı?’ tartışmasından göz gözü görmemeye başladı. Hakem yüzünden başlayan tartışmada, hakem hariç herkes FETÖ'cülükle itham edildi. Çok şükür maçın hakemi FETÖ'cü diye saçmalayan çıkmadı.

Fenerbahçeli bir taraftar, ‘Enes Kanter de fanatik Fenerli ama biz ona terörist diyoruz, siz Hakan Şükür'e kral diyorsunuz hâlâ...’ dedi.

Bununla da yetinmeyip çok ilginç bir video yayımladı.

Videoda, Galatasaray'ın 2017'deki mali kurulunda Hakan Şükür ve Arif Erdem'in FETÖ ilişkisinden ötürü kulüp üyeliğinden ihracı oylanıyordu. İhraç edilmeleri için el kaldıranlar, ihraç edilmemeleri için el kaldıranların yanında çok azınlıkta kalmış, Hakan Şükür ve Arif Erdem'in ihraç edilmemesine karar verilmişti.

Buraya kadarı hepimizin malumu. O vakitler zaten çok konuşulmuş, mahut karar tepki çekmişti.

Hakan Şükür'lerin ihraç edilmemesi kararı açıklanınca salondan yükselen alkış tufanını bilmiyordum. Söz konusu videoda bir şey daha var ki, ilk kez izledim, şaştım kaldım:

Alkış tufanının hemen ardından tüm salon ‘İzmir'in dağlarında çiçekler açar...’ diyerek müthiş bir coşkuyla İzmir Marşı'nı söylemeye başlamış.

Neyse ki, Sarı Kırmızılı kulübün yönetim kurulu daha sonra acil toplanmış, ‘Hakan Şükür için açılan çiçekleri’ soldurmuştu. Hakan Şükür ve Arif Erdem'in yanı sıra 2750 genel kurul üyesinin kulüple ilişkisini kesmişti.

Lakin...

Muhtelif taraftar grupları (‘besleme medyanın’ da fişteklemesiyle) İzmir Marşı'nı tribünlerde araçsallaştırmaya devam etmişti.

FETÖ YAZARI BAŞBAKAN

Trollerin tartışmasından ne olur demeyin, Türkiye'de FETÖ troll tartışmalarından maalesef öteye geçemedi.

FETÖ'nün referans kaynakları hâlâ adamakıllı sorgulanmadı. FETÖ mücadelesi çokluk zemin elde etmenin veya ayak kaydırmanın manivelasına dönüştü.

Her şeyden evvel şuncağızı kimse unutmasın:

FETÖ'nün dün ‘Cemaat’ kamuflajı altında arzı endam ettiği dönemde kimin nerde durduğunun önemi yok. Önemli olan bugün FETÖ'ye karşı nerde durduğundur.

Eskiden o şurdaymış bu burdaymış ne önemi var!

Ona bakarsanız Müjdat Gezen'den Fatih Terim'e kadar birçok insanın Fetullah'la birlikte malum etkinliklerinde fotoğrafı var.

Mesela, Fetullah vaktiyle hastalandığında iktidarından muhalefetine kadar geçmiş olsun mesajı çekmeyen yoktu.

Gürsel Tekin'den Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu'na, HDP'li Ahmet Türk'ten merhum Mustafa Koç'a kadar herkes.

FETÖ bugün kimi destekliyor, kime ölümüne karşı önemli olan budur!

Meseleyi trolleştirmenin âlemi yok.

Sayın Davutoğlu geçenlerde ‘FETÖ okullarında okumuş bakanlar var’ dedi. Kendisi de FETÖ'nün dergisi (Aksiyon) yazarıydı başbakan oldu, onu ne yapacağız!

Editör: TE Bilişim