Ekonomik kriz, döviz kurundaki ani değişimler nedeniyle tüm meslek gruplarında olduğu gibi fırıncılarda da rahatsızlık ve endişe var. Ekmek Üreticileri İşverenleri Sendikası Genel Başkanı Cihan Kolivar, Gerçek Gündem'den Fırat Fıstık'a dolar ve euronun lira karşısında değer kazanmasıyla yaşanan değişimi şöyle özetledi: “50 kiloluk un fiyatı 320-420 arasında değişiyor. 2-3 ay içinde yüzde 300 zam geldi. Bundan 3 ay önce 120 liraydı şimdi 370 - 380 lira civarında. Hükümet ‘190 liraya buğday veriyoruz’ diyor fakat o unla yapılan ekmek miktarı azalıyor. Aynı fiyata geliyor sonuç olarak.” "ZAM ÇÖZÜM DEĞİL" Ekmek fiyatlarına yapılacak zammın çare olmadığını belirten Kolivar, “Hükümet adım atmıyor. Bir de belediyeler de ruhsatsız, üretim izni olmayan fırınlara müdahale etmiyor. Tarım Bakanlığı’ndan izni olmayan yüzlerce fırın var. Yasal olarak 100 binin altında nüfusu olan ilçelerde binanın tamamının fırına ait olması lazım. Neden? Çünkü 99 depreminde görüldü ki, fırınlardan çıkan buhar, demirleri eritiyor. Riske neden oluyor. Ama buna bakılmıyor” diyor. POŞET VE MAYANIN DA FİYATI ARTTI Kolivar’a göre hukuk devletinin olmayışı en büyük sorun. “Dürüst, namuslu fırıncılar eziliyor” diyen Kolivar şöyle devam ediyor: “Zam en son düşündüğü şeydir fırıncının. İşine hiç gelmez, satış düşer. Şu anda İstanbul’da 2,5-3-3,5 liradan satılıyor ekmek. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, satışlar yarı yarıya düştü. Vatandaşın alım gücü kalmadı.” Fiyatı artan sadece un da değil. Poşet fiyatları da yüzde 100 artmış durumda. Kolivar, “10-11 liraya aldığımız poşeti şu anda 22 liraya alıyoruz” diyor. Mayanın fiyatı dahi 75 liradan 100 liraya çıkmış durumda. Üstelik Türkiye, mayayı ihraç eden bir ülke konumunda. "DOĞALGAZA, ELEKTRİĞE ZAM YAPILIYOR, BEDELİNİ BEN ÖDÜYORUM" “3,5 lira olan bölgeyi düşünün Halk Ekmek kuyrukları tabii ki artacak” diyen Kolivar, şunları söylüyor: “Herkesin alım gücü düştü. Alttakileri hiç görmüyorlar. Biz fırıncılar bu zamlardan rahatsızlık duyuyoruz. Herkes fırıncıya kızıyor. Fırıncı bitmiş durumda. 200-300 fırının borcu yoktur belki, geri kalan herkes borçlu. Biz işçi aramıyoruz, köle arıyoruz köle. Sürekli çalışmasını bekliyoruz. Gecenin 4’ünde geliyor gündüz 4’te gidecek. Bu insanlara da bu reva mı? Gün yüzü görmüyor adam. Maaşları düşük. Doğalgaza, elektriğe zam yapılıyor, bedelini ben ödüyorum.” Fırıncıların bir isteği de belediyenin verdiği sanayi tipi doğalgaz, suyu ev tipine geçirmesi.