Gazeteci Yazar İbrahim Erdem Karabulut, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın 28. Dönem Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki stratejisini  eleştiren  bir yazı kaleme aldı. 

Karabulut, Özdağ'ın tutum ve davranışlarını eleştirdiği "Bize yine hüsran" başlıklı yazısında Zafer Partisi liderinin Türk milliyetçilerini hayal kırıklığı ve hüsrana uğrattığını, yıllarca mücadele ettiği HDP ve muhalif olduğu CHP ile iktidara karşı mücadele etmeyi tercih etmesinin de Türk siyasetinde bir ilk olarak tarihe geçtiğinii  söyledi.

Karabulut'un yazısı şöyle:

"Türk milliyetçilerini iktidara taşıyorum diyerek ürettiği tek politika "Suriyeli'leri göndereceğim" ile yola çıkan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ Türk milliyetçilerini hayal kırıklığı ve hüsrana uğrattı.

AK Parti tarafından uzatılan zeytin dalını teperek siyasete atıldığı günden beri muhalif olduğu CHP zihniyeti ile kendisine teklif edilen her neyse kanarak millet ittifakına evet diyen Ümit Özdağ siyasi derinliğinin ne kadar sığ olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

Dün MHP çatısı altındaki hizipçiliği ile ayrılıp çıkarak İYİ parti ile çıktığı yolda da tutunamayan Özdağ kurduğu Zafer partisi ile ATA ittifakı olarak ortak Cumhurbaşkanı adayı çıkarılan Sinan Oğan ile bir kez daha ayrılık yaşaması siyasi sonunu getirdi.

Atalarımızın söylemiş olduğu muhteşem bir söz var ki "Kale içeriden fethedilir" sözünü Özdağ hiç duymamış veya bilmediği ortaya çıktı.

MHP içerisinde durmayı beceremeyen Özdağ İYİ parti içerisinde mücadele yerine kavgayı tercih etmesi ayrılıp kendisine inanarak parti kurduğu yol arkadaşlarının çoğunu yine hiç istişare etmemesi nedeniyle yarı yolda bırakması isminin önünde Prof. Dr. yazmış olması Özdağ'ın " Siyasi Derinlik" taşımadığını bir kez daha gösterdi gösterdi.

Özdağ hayal aleminde yaşamayıp iktidarı 25 yıldır elinde tutan en büyük ortağı olan MHP geleneğinden geldiği bilinciyle kendisine uzatılan "Zeytin Dalı" ile hareket etmiş olsaydı siyasi derinliğinin olmadığını bilen MHP ve İYİ parti milletvekillerinin hocalık kimliğine saygı gösterdiğini mevcut hükümet içerisinde milletvekili olmadığı halde siyasi yaptırımının AK Partili bakanlar üzerinde dahi önemli ölçüde olacağını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ülkenin sürekli toz pembe olduğunu söyleyen AK Partinin yalaka siyasetçilerinin aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan ile zamanla görüşerek ülke gerçeklerini anlatabilmek ile tek projesi olan Suriyelileri gönderme konusunun ne kadar önemli olduğunu ifade etmesi çok daha kolay olacaktı.

Elinde Türk halkına Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkardığı Sinan Oğan ve MHP ile İYİ parti milletvekillerinin hatta AK Parti içerisinde yüzlerce milletvekilinin desteğini alarak beş yıl iktidarı elinde tutacak olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi içerisinde tereddütsüz söz sahibi olarak ülke çıkarlarını gerektiren konularda projeler üreterek çıkarmak varken Millet ittifakının hayal ürünü bakanlıklarına kanarak siyaset yapması aklı başındaki Türk milliyetçilerinin "Bize yine Hüsran "demesine vesile oldu.

Ak Parti iktidarında Özdağ'ın geleneği ve duruşundan dolayı Türk dünyası, TİKA, Afad, Kızılay, Göç idaresi gibi birçok hassas konuda elindeki kadroları ülke yararına değerlendirme konusu gerçeğini bir kenara iterek kendisine bir hayal olarak sunulan hiç bir gerçeklikle bağdaşmayan protokollere imza atarak millet ittifakına evet diyerek yıllarca mücadele ettiği HDP ve muhalif olduğu CHP ile iktidara karşı mücadele etmeyi tercih etmesi gerçekten Türk siyasetinde bir ilk olarak tarihe geçmesini sağladı.

Kendisinin ve partisinin basın danışmanı ve Milletvekili adayı olan Ceren Gürkan'ın geçirdiği trafik kazası sonucu cenazesinin kalktığı dakikalarda parti genel merkezinde kahkahalar atarak çay kahve tüketmesi genel merkezdeki çalışma arkadaşları üzerinde soğuk duş etkisi yapmıştı.

Türk milliyetçileri asla sahipsiz kalmayacaktır.
Umut dağıtan siyasiler etrafında kenetlenerek yaşadıkları hayal kırıklıklarının sonunda mutlaka yol yürüyecekleri yeni bir Başbuğ bulacaklardır."

Editör: Yadigar Hanım