Tüm dünya olduğu gibi ülkemizde corona virüsünün tehdidi altında.

Kabul edelim ki hepimiz tedirgin bir bekleyiş içindeyiz.

Virüsün çıktığı yer olan Çin’de inişte, Avrupa kıtasında tepe noktasında, Amerika ve bizde de başlangıç noktasında olduğu söyleniyor.

Bu salgın mutlaka bitecek.

Önemli olan dünyaya ve toplumumuza ne gibi ve ne kadar hasar vereceğidir?

Şimdilik bize söylenen ülkemizde 18 vakanın olduğu ama dünya ölçeğinde vaka adedinin 150 bin ölen adedinin 6 binin üstü olduğudur.

Devletimizin ülke çapında otoritesi ve kurumsallaşmasını da göz önünde bulundurmamız lazım.

Tabii öncelikle sağlık bakanlığımızı ilgilendirdiği için. sağlık bakanımızın konuya yoğun ilgisini gördük ve sağlık bakanlığımızın gelmesi muhtemel tehlikeye karşı olayın en azından bilgilendirme yönünde sahiplenmesi toplumumuzda bir devletine güven duygusunun oluşmasına sebep oldu.

Bir iki gündür diğer bakanlıklar, müdürlükler, başkanlıklar kendi açıklamalarını ve kararlarını uygulamaya soktu ve sokuyor.

İçinde bulunduğumuz durum neredeyse bir savaş hazırlığı gerektirmesi lazım gelen bir durumdur.

Devlet mekanizması bir acil durum kurulu kurmalı ve bu geçici görevlendirilen kurum yaşadığımız salgını kriz masası yöntemi ile yönetmelidir.

Bu gün tüm ülkede futbol müsabakaları seyircisiz oynandı fakat konu sadece seyircimidir? Bir müsabakada sporcu, antrenör, hakem, top toplayıcı ve görevlilerin bir araya gelmesinden virüs dolaşıma girmez mi?

CHP İstanbul il başkanlığı kadınlar kolu il kongresini yapmış 39 ilçeden katılım olacağını var sayarsak kaç kişi bir araya gelmiş ve nasıl bir geçirgenliğe sebep olduklarını kim biliyor?

İşte bir kriz yönetimi insanların birbirlerine 1 metre yaklaşacakları tüm organizasyonları ve toplanmaları en azından geçici bir süre yasaklaması olabilseydi böyle kuşkulara da kapılmayacaktık.

İçişleri bakanlığı insanların birbirlerine yakınlaştığı tüm eğlence yerlerinin faaliyetlerini ayrıca yasaklamış.

İnsanlar sadece eğlence yerlerinde mi birbirlerine yakınlaşıyor? Mesela cemaatle kılınan namazlarda insanların camilerde ne kadar yakın olduğunu bilmiyor mu bakan ve yetkililer.

Biliyoruz ki bu virüs kişinin sadece kendisiyle alakalı değil bir kişiden 5 kişiye geçirgenliği olan bir mikrop.

İlaç ve tedavi yönünde şimdilik çaresiz olabiliriz.

Ama tedbir yönünden en azami noktayı bulmalıyız.