Mübariz Mansimov'un sağlık sorunlarının giderek tehlikeli bir hale geldiği haberini alan Dr. Seyfullah Türksoy şu ifadelere yer verdi:

''Bir süre önce hakkındaki bazı iddialar sebebiyle gözaltına alınıp ardından tutuklanan Azerbaycanlı hayırsever işadamı Mübariz Mansimov’un sağlık sorunlarının giderek tehlikeli bir hale geldiğini üzüntüyle öğrendim. Mübariz Mansimov, tutuklandığı gün, “Böyle bir iftira ve lekeyle yaşamaktansa şerefimle ölmeyi tercih ederim” diyerek açlık grevine başlamıştı. İki hafta süren açlık grevi boyunca sağlığının iyice bozulduğu bildirilen Mübariz beyin durumunun çok kritik olduğu ifade ediliyor.

Milyonlarca Azerbaycanlı kardeşimizin yakından ilgilendiği bu olay çok önemlidir. Bu tutuklanma olayından sonra Azerbaycan, Rusya, Avrupa, Amerika ve Türkiye’deki milyonlarca Azerbaycanlı, bu karara tepki göstererek sosyal medyada “Mübariz’e Azadlık” kampanyası başlatmıştı.

Çünkü bu insanlar, Mübariz Mansimov’un bir iftira ve komploya kurban edildiğini, bazı güç odaklarının bu komployu kurduklarına inanmaktadır. Ümit ediyorum ki, Mübariz bey sağlığına kavuşur ve tutuksuz yargılanmak üzere zindandan azad edilir! Aksi halde Allah korusun, Türkiye – Azerbaycan tarihinde, yeni bir “Boraltan Faciası” yaşanabilir ve bu acı durum milyonlarca Azeybaycanlının Türkiye’ye bakışını değiştirebilir. Binlerce fakir fukaraya, şehit ailelerine, hastalara, öğrencilere yardım eden ve vatansever / yardımsever kişiliği İle milyonların gönlünde taht kuran Mübariz Mansimov Gurbanoğlu, Azerbaycan tarihinin ikinci bir Zeynel Abidin Tagiyev’i olarak tanınmaktadır.

Zeynel Abidin Tagıyev de bütün servetini hayır hasenat yolunda harcamış ve daha sonra Sovyet diktatörleri tarafından bütün servetine el konulmuştu. Bilinmesini isterim ki, Hacı Zeynel Abidin Tagiyev gibi Mübariz Mansimov Gurbanoğlu da milyonlarca insanın ve özellikle gençlerin en büyük idolüdür. O Azerbaycan halkının büyük ekseriyetinin gönlünde adeta bir halk kahramanıdır! Düşüncemiz odur ki, bu insan gerçekten suçlu olsaydı şimdiye kadar şirketlerini çoktan yabancılara satar, kendisi de bu ülkeyi terkederdi. Fakat O, Avrupa vatandaşlığını reddedip Türkiye vatandaşı olmayı tercih etmiştir. Herkes yatırımlarını ve sermayesini başka ülkelere götürürken, Mübariz bey, başta gemicilik ve turizm olmak üzere yatırımlarını Türkiye’de yoğunlaştırmıştır.

Yetkililerimizin bu gerçeği dikkate almasını önemle rica ediyorum. Devlet büyüklerimize konuyu arzediyorum. Elbetteki yüce Türk adaletine güveniyoruz. Devletimize güveniyoruz. Sn. Cumhurbaşkanımızın Azerbaycan’a ne kadar çok değer verdiğini ve işbirliğimizin ve kardeşliğimizin gelişmesi için ne kadar büyük gayretler sarfettiğini biliyoruz. 2009 yılında birden bire gündeme getirilen “Ermenistan’la sınır kapılarının açılması” tartışmasıyla gerilen ilişkileri düzeltmek için Cumhurbaşkanımızın nasıl bir sorumlu devlet adamlığı hassasiyeti gösterdiğinin bizzat şahidiyim. İnanıyor ve ümit ediyorum ki, bazı Türk düşmanlarını sevindirecek, milyonlarca insanın yüreğindeki Türkiye sevgisine gölge düşürecek olumsuz bir gelişmeye fırsat verilmeyecektir, verilmemelidir!

Lütfen yeni bir Boraltan acısı ve pişmanlığı yaşamayalım! Lütfen Türkiye – Azerbaycan kardeşliğine gölge düşürmeyelim! Lütfen düşmanlarımızı ve komplocuları sevindirmeyelim!''

Editör: TE Bilişim