Çay ilk olarak M.Ö 2737 yılında Çin'de medikal amaçlarla kullanılmış daha sonra su ile karıştırıp içecek haline getirmişlerdir. 18. yüzyıla gelindiğinde çay eksperleri Çin'den çıkıp Portekiz'e gittiler ve burada çay ekimine başladılar. Bu sayede çay artık Avrupa'ya yayılmaya başlamıştır.

Gelelim bize nasıl gelişine... Osmanlı Sultan II. Abdulhamit döneminde İstanbul'da bir iki dükkanın çay ithalatıyla başlıyor. Dönemin padişahı Sultan II. Abdulhamit, çayın değerini anlayıp Çin'den fidanlar getirtmiş ve Bursa'ya ekim başlatmıştır. Ancak iklim şartları ile yetiştirmek mümkün olmamıştır. Çay konusunda büyük bir varlık gösteremeyen Osmanlı, Birinci Dünya Savaşına girmiştir. Kaybettiği topraklar ve ticari anlaşmalar nedeniyle bir kültür haline gelen kahveyi oldukça pahalıya ithal etmeye başlamış. Yemen'den gelen kahveler çok pahalı bir hal almış. Hal böyle olunca Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'de çayın yetişeceğine inanıp çalışmalara başlamış. 1900'lü yıllarda Karadeniz'in özellikle Rize ilinde çayda önüne geçilemez bir büyüme gözlemlemiş. 1924 yılında devlet tarafından Rize'de çay yetiştirilmesi konusunda bir yasa çıkarılmış. 1930'lara gelindiğinde Gürcistan'dan alınan 70 ton siyah çay tohumu ekilmiş, Rize'nin bir çay yıldızı olması sağlanmış ve olmazsa olmaz içeçek olan çayın sofralarımıza kolaylıkla gelmesi sağlanmıştır.

Editör: TE Bilişim