Gebeliğinin 21. haftasında kontrol amacıyla hastaneye başvuran 26 yaşındaki Ayşe Alışır, erken doğum riskiyle doğumhaneye alındı.

Bunun ardından Alışır, henüz 20 hafta 4 günlük hamileyken 420 gram ağırlığındaki bebeğini dünyaya getirdi. Zehra ismi verilen bebek, yaklaşık 5,5 aylık tedavinin ardından 3 kilo 200 gram ağırlığına ulaştı.

Uygulanan tedaviyle yaklaşık 15 günlük bebek seviyesine gelen Zehra, Kuran Bayramı'nı evinde geçirecek ve ailesine iki bayram sevinci yaşatacak.

- "İki bayram bir arada olacak"

AA muhabirine bu süreçte yaşadıklarını anlatan anne Ayşe Alışır, Zehra'nın ilk çocuğu olduğunu belirterek, rutin kontrol yaptırmak üzere hamileliğinin 21. haftasında geldiği hastanede erken doğum riskinin tespit edildiğini söyledi.

Alışır, muayenelerin ardından bebeğin erken doğumla dünyaya geleceğinin anlatıldığını dile getirerek, "Hemen doğuma alındım. Normal doğumla bebeğimi dünyaya getirdim. Çok küçük bir bebek olduğu için hemen müdahale edildi. 5,5 aylık tedavinin ardından bebeğimiz bu hale geldi. Çok şükür Rabbim bize bağışladı. Her gün hastaneye geldik. Bebeğimizi arife günü alacağız, iki bayram bir arada olacak. Adını Zehra koyduk." diye konuştu.

Bebeğin tedavisini gerçekleştiren Avicenna Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Uzman Dr. Osman Hacıhasanoğlu da 20 hafta 4 günlük gebe olarak hastaneye başvuran Alışır'ın, doğumun başlaması üzerine doğuma aldığını anlattı.

Hacıhasanoğlu, "Normal doğumla dünyaya gelen 20 hafta 4 günlük bir bebeğin yaşama ihtimali olmaz. Biz hastanın hareketliliğinden, canlılığından hemen müdahale ettik. Bebeği solunum cihazına bağladık, akciğerlerine ilacı verdik ve tedaviyi belli bir sürece bıraktık." dedi.

Zehra bebeğin tedaviye iyi cevap verdiğini ifade eden Hacıhasanoğlu, bebeğin 5,5 aylık tedavi sürecinin ardından taburcu edilecek seviyeye geldiğini dile getirdi.

- "Literatürde böyle bir örnek görmedim"

Dr. Hacıhasanoğlu, Zehra bebeğin 420 gram, 27 santimetre olarak dünyaya geldiğini aktararak, şunları kaydetti:

"21 haftalık bir bebek prematüreden ziyade immatüre dediğimiz olgunlaşmamış bir dönemde doğuyor. Bunun kilosu, boyu ne kadar küçükse, beyni, bağırsakları, gözü, kalbi tüm organları aynı derecede az gelişmiştir. Hepsiyle alakalı problemlerle karşılaşabilirdik, en yaşamsal sıkıntımız ise akciğerdi. İlk tedaviyi akciğere verdik. Bebeğe hiçbir ameliyat yapmadık. Hastanın beyin gelişimi de çok yetersiz olduğu için beyin kanaması riski çok yüksekti. Hiçbir evrede beyinde gelişimsel bir problemle karşılaşmadık."

Bu süreçte gerekli tüm tedavilerin gerçekleştirildiğini dile getiren Hacıhasanoğlu, bebeğin büyüdüğünü gördükleri her geçen gün mutlu olduklarını vurguladı.

Hacıhasanoğlu, yaklaşık 20 yıldır çocuk hastalıklarıyla ilgilendiğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"Daha önce 21 haftadan önce doğan bir hastam olmadı. 21-22 haftalık hastalarım oldu ama bu kadar küçük doğmasına rağmen yaşayan ilk hastamız. Literatürde 21 haftadan küçük dünyaya gelip yaşayan bir örnek görmedim. Önemli olan Zehra'nın yaşaması. Bu durum, literatür hekimlerini ve bilim dünyasını ilgilendiren bir şey. Vakanın literatüre girebileceğini düşünüyorum. Gerekli girişimlerde bulunduk."

Kaynak: aa