21 Ağustos, postmodern bir darbedir. Türkiye, darbe dönemlerinde bile böyle zulüm görmemiştir. Mevcût iktidara hiç kimse ’’Millî Eğitim’ i kevgire çevirin.’’ diye oy vermedi. 

Sizin yasa ve gayrımeşrû çocuğu yönetmelikle söktüğünüz pâye, iktidarın müdürlere bahşettiği bir unvan değildi. Makamlar, devletin makamlarıdır. Hükûmet/kabine, yürütme yeridir. İktidarlar gelir geçer ancak devlet bâkîdir. Bugün omuzlardan yırttığınız unvanlar, kişilerin kazanılmış haklarıydı. Hiçbir iktidar, devlet memurunu hele hele okul müdürlüğü makamına yükselmiş arkadaşlarımızın koltuklarını gasp edemez. Müdürlerin bulunduğu mevkiler, milletin vicdanıdır. Apoletler sökülebilir ama milletin vicdanı gereken refleksi her zaman gösterir. Kimisine müdür denir kimisine kukla… Bunu anlamakta zorlanıyorsunuz. 

Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’ yle insanlara ’’okul müdürlerinin çoğulcu anlayışla demokratik esaslar doğrultusunda objektif değerlendirileceği’’ yalanı söylendi. Ancak durum hiç de öyle değildi. Okul müdürleri ne objektif ne de demokratik esaslarla puanlandırıldı. Her adım, çadır tiyatrosunda yandaş sendikayla kapalı kapılar ardında kararlaştırıldı. Bırakın ilçelerindeki okulları İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’ nde tuvaletin yerine bilmeyen şube müdürleri, kurum yöneticilerini değerlendirdi(!) Buradaki çarpıklığı, Afrika’ nın yerli kabileleri bile rahatlıkla anlayabilir. 

Puanlamada nasıl bir yöntem takip edildi, kamuoyu bilmiyor ancak görünen köy kılavuz istemez. Türk Eğitim-Sen üyesi olduğu için düşük puanla müdür elemeyi bunlar yönetmeliğin kendilerine verdiği hak zannediyorlar. Hâlbuki yönetmelik, her haliyle ölü doğmuş bir yönetmeliktir. 10’ dan fazla iş kolu var, hangisinde idareciler için 16 ayda 3 farklı yönetmelik çıkartılıyor? Bunlar Millî Eğitim’ i, çocuk oyuncağı zannediyor. Eee, son dönemin yaratılan zenginlerinden olsam koleje öğrenci gönderip üstüne devletten 2500 TL alsam ben de Millî Eğitimi yamalı dona çeviririm. 

4+4+4 ile kargaşaya terk edilen okullara yandaş, iş bilmez idareciler görevlendirerek Millî Eğitim sistemini tıkayıp öğretmenin iş güvencesiyle ilgili sakın uzun vadeli bir planınız olmasın?

İdarecilik gibi bir beklentim yok, bu basın açıklamasını yazarak ileride idareci olma şansımın hiç kalmadığını biliyorum ancak haksızlık karşısında susan dil, şeytandır. Türk Eğitim-Sen, Millî Eğitim’ in sigortasıdır! Susmayız, Türk Eğitim-Sen’ i susturamazsınız! Görevlerinden alınan müdür arkadaşlarım hiç üzülmesinler: Millî Eğitim Bakanlığı farkında olmadan sizin göğsünüze madalya taktı. Yandaşlara, yalamalara, birilerinin gölgesinde palazlanıp büyüyen hamam böceklerine madalya takılmaz.

Bizim insanlar olarak adalet terazisi şaşıyor ama yukarıda biri var onun hiç şaşmıyor, diyerek kamuoyunu Türk Eğitim-Sen Esenler İlçe Başkanı olarak saygıyla selamlıyorum.


Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı

Editör: TE Bilişim