Bize "paralel" diyen bu çocuktan UTAN!

MERAL Akşener'in toplantılarını takip eden hiç kimseye para verilmez. Gönül ve imkan işidir. İmkanı olan gelir; gelemeyen dua gönderir.
BALGAT ve Koray Aydın'ın, "Gelmeyin; yola çıktıysanız bile geri dönün" sms'leri ve telefon baskılarına rağmen "tarla"ya 40 bin civarında ülkücü geldi.
BİZLER salonlarda, sosyetenin cilalı mermer kaldırımlarında, rugan ayakkabılarla fink atan lümpenler değiliz! Bizler Anadolu çocuğu ülkücüleriz. Topraktan geldik; toprağa gideceğimize inanırız. Kurultayı tarlada da yaparız, ağaç tepesinde de!
İktidar isteyen ülkücüleri gören satılmışlar çıldırdı; iftira kampanyası başladı.
İŞİN gerçeği şu:
ANKARA'daki kurultay mitingi için tek merkezden organizasyon yapılmadı. Üç-beş ülkücü biraraya gelip, harçlıklarını denkleştirip yollara döküldü. MHP'nin 47 yıllık tarihindeki her buluşma gibi...


ARAMIZDA maddi imkanları geniş arkadaşlar elbette ki vardı. Bir ülkücünün kardeşine ikramı ne zamandan beri "paralel" organizasyon oldu?
BU gerçekler ışığında, Ankara'ya gelenler arasından çok hüzünlü hikayeler çıkar. Ben size bunlardan sadece birini aktaracağım. Konu "tarla" olunca Ömür kızımız aklıma geldi.
EGELİ Ömür... Miting bitene kadar oradaydı. Siz ona "tarlada" mı, salonda mı toplantı yapalım diye sormaya bile cesaret edemezsiniz! Ömür, topraktan hiç ayrılmamış... Üstelik "Paralel yapının desteğiyle mi geldin" derseniz yumruğu yersiniz...
ÖMÜR, liseyi birincilikle bitirmiş çok başarılı bir üniversite öğrencisi. Yaz tatilinde köyünde, okul başlayınca da cafede çalışıyor. Kimseden burs da kabul etmiyor. Cahil, şapşal "ülkücü delikanlılar"a inat cin gibi. "Tek başıma teşkilatım" diyerek gelmiş toplantıya; yol parasını da kendi kazancıyla ödemiş... Şimdi siz bu kızımıza "paralelci" mi diyorsunuz? Cesaretiniz varsa, gözlerinin içine bakarak söyleyin! Değişim istiyor, iktidar istiyor... Her zeki, eğitimli ülkücü gibi...
İbrahim KANBUR

Editör: TE Bilişim