Türkiye'de eylemler başladığından beri pek ortalıkta görünmeyen Efkan Ala sonunda bir basın toplantısı düzenleyerek bilanço bilgisi verdi.

İçişleri Bakanı Ala, gelişmeleri en az zararla yönetmeyi ve tedbir almayı bildiklerini söyleyerek bilançoyu saydı: 31 kişi öldü, 351 kişi yaralandı, 1113 bina yakıldı, 1177 araç yakıldı, 1024 kişi gözaltında...

Ala'nın açıklamalarından satır başları:

HDP MYK'sından sonra bir çağrı yapıldı. Bu çağrıda siyasi mantıktan yoksun bir çağrıydı bu. Türk vatandaşları sokağa ve şiddete davet edildi. 

Sonuçta bir haftadır kimsenin faydasına olmayan 77 milyonun zararına olan. Suriye'deki Kürtlerin zararına olan Irak'taki Ezidilerin zararına olan herkesin zararına olan bir hareket başladı. 

Buradan soruyorum bundan karlı çıkan kim? Yıllardır Türkiye'nin uğraştığı terör sorununu çözüm noktasına getirmek üzereyken ve millet de bütün 77 milyonda umutlar belli bir noktaya gelmişken bu yapılıyor. Ne zaman Türkiye kendi sorunlarını çözüm noktasında getirmişse bu tür vakalarla karşılaştık. 

Olaylardan sonra yapılan açıklamalara bakınca metinler arasına gizlenmiş küçük kurnazlıklarla yine bu şiddet eylemleri aslında tamamen bitirilmesi çağrısı yapılması gerekirken desteklenir bir dil kullanılmıştır. Bunu hem HDP eş başkanı yapmıştır hem de ana muhalefet genel başkanı yapmıştır. 

Tamamen şiddetin çözüm olmadığını ve derhal durdurulması gerektiğini söylemesi gereken siyasi aktörler gerekçelere sığınmışlardır. Hangi gerekçe şiddeti meşru kılabilir?

Ana muhalefetin genel başkanı da sokakta vandalizm yapanlarla milletin canına kastedenlerle ortalığı yakıp yıkanlarla bu şiddete karşı devletin verdiği görevi yapan kanunların verdiği yetkiyi kullanan güvenlik güçlerinin hareketini yaptıkları görevi aynı kategoride mülahaza etmiş ve aynı şekilde değerlendirmiştir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. 

Son olaylarda 35 ilde olay meydana geldi. Maalesef 31 kişi hayatını kaybetti. 31 kişiden bizim elimizdeki verilere göre büyük çoğunluğu karşılıklı grupların şiddet eylemlerinde öldü. 2 emniyet görevlimiz şehit oldu. Olaylarda 139 güvenlik görevlisi yaralanmıştır. Toplam 351 kişi yaralanmıştır. 

Dün akşam Bingöl'deki hadisede güvenlik birimlerimize saldırı olmuş ve saldırıyı gerçekleştiren teröristler ölü olarak ele geçirilmiştir. Diyarbakırdaki saldırıda teröristler yaralı olarak ele geçirilmiştir. Bingöl'de yaralanan koruma memuru şu anda evine gönderilmiştir. Çok şükür iyidir. 

Bu olaylarda 12 okul binası, 67 emniyet binası, 25 kaymakamlık binası, çocuk yuvaları, Kızılay kan merkezleri, 70-80 kamu binası toplam olarak 1113 bina yakılmıştır. 

Özel araçlar belediye araçları ambulanslar ve polsi araçları yakılmış toplamda 1177 araç kullanılmaz hale gelmiştir. 

Şiddet eylemlerine katılan 1024 kişi gözaltına alınmıştır. 58'i tutuklanmıştır. Diğerlerinin soruşturmaları devam etmektedir. 

Bu olaylara karışanları tespit çalışmaları da devam etmektedir. 

Biz içişleri bakanlığı olarak üzerimize düşeni yerine getirmeye çalışıyoruz. Türkiye zaman zaman bölgedeki kargaşanın da ortaya koyduğu dönemde böyle sokak hareketleri ile bizi kendi iç sorunlarımızla uğraştırmaya çalışan çeşitli güçler var. Biz de bunlarla mücadele ediyoruz. 

Bu işten siyasi rant elde etmekten vazgeçelim. Elbirliğiyle bir bütün olarak bu olaylar karşısında elimizden geleni yapmalıyız. Millete gereksiz lüzumsuz acılar yaşatmamalıyız. Bunun hiçbir siyasi aktöre faydası yoktur. 

Biz en az zararla yönetmeyi biliyoruz. Nasıl tedbir alınır ve zararlar nasıl karşılanır konusunda tecrübeliyiz. Bunların gereğini biz yaparız dedi. Vatandaşlarıma çağrım rahat olsunlar emniyet içinde hissetsinler. Bu şiddeti vandalizmi yapanları biliyoruz ve gereğini yapıyoruz. Bize güvensinler. Emniyet içinde bundan sonra tüm geleceklerini kurgulayacakları bir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz. Bu süreçte bazı beklenmedik olaylarla karşılaşabiliriz. Bunlar bizi yıldıramaz. Biz yolumuza Türkiye olarak devam ederiz. Çeşitli zamanlarda bu bölgede gerçekten güçlenen aşağı yukarı tek siyasi istikrara sahip ülke olarak Türkiye'yi örselemeye çalışan bir takım işbirlikleri olabilir. Bunları aşacak güçteyiz. 

Bölgede olaylara katılan insanların sayısının o şehirlerle kıyaslandığında aslında şehirlerin büyük çoğunluğunun sağduyu içinde Türkiye'nin bütünlüğü inancında vakur bir biçimde olayların dışında kaldığını da unutmamak lazım. Çok marjinal bir kesim böyle şiddet olaylarıyla bulundukları ile ve kimliğe zarar veriyorlar. Bu zarardan da derhal vazgeçmeliler. 

Editör: TE Bilişim