Recep Tayyip Erdoğan bugün Meclis kürsüsünden yemin ederek resmen cumhurbaşkanı olacak. Erdoğan’ın başbakanlığı dönemindeki uygulamaları cumhurbaşkanlığı yemin metnindeki ifadelerle çelişiyor. Çelişkileri sizin için derledik.

Recep Tayyip Erdoğan bugün Meclis kürsüsünden edeceği yemin ile resmen Cumhurbaşkanı olacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yalan yemine şahitlik etmem” diyerek katılmayacağını bildirdiği törene az sayıda milletvekilinin hazır bulunması bekleniyor. Anayasa’nın 103’üncü maddesinde tanımlanan Cumhurbaşkanı andı, Erdoğan’ın siyasi yaşamı boyunca çoğunu ihlal ettiği, özellikle de Cumhurbaşkanı seçildikten sonra daha da artırdığı ‘Anayasa, yasa, hukuk tanımazlığı’ akıllara getiriyor.

Recep Tayyip Erdoğan, 28 Haziran Perşembe günü resmen Türkiye’nin 12’nci Cumhurbaşkanı olacak. Adaylık, seçim dönemi ve ‘Başkanlık provası’ yapacağı görev süreci ile meşruluğu en çok tartışılan Cumhurbaşkanı olacak Erdoğan, göreve başlamadan hemen önce TBMM’de yemin edecek.

TABLO ORTADA!

Birgün’den Yaşar Aydın’ın haberine göre, Recep Tayyip Erdoğan’ın törende okuyacağı Cumhurbaşkanlığı yemin metni, bugüne kadarki uygulamaları ile karşılaştırıldığında ortaya çıkan tablo şöyle:

»Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını…

Erdoğan, iktidarı boyunca tüm komşu ülkelerle ilişkileri bozdu. Tüm bağımsızlıkçı söyleme rağmen başta ‘Kürecik Üssü’ olmak üzere onlarca anlaşma ile emperyalizmle bağımlılık ilişkisinden asla vazgeçmedi. Özellikle ABD olmak üzere egemen güçleri hiç üzmedi.

»Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü…

Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en ötekileştiren ve ayrımcı dil kullanan Başbakanı olarak tarihe geçti. Bütünleştirerek değil, ayrıştırarak, ayrıştırdığı taraftarlarını konsolide ederek yönetmeyi tercih etti. Muhalefet liderlerine “Sen Alevi’sin, sen Zaza’sın” dedi. Mitinglerde taraftarlarına muhalefet parti liderinin mezhebini yuhalattı.

»Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma…

Erdoğan milletin egemenliğini korumak bir yana yasama, yürütme, yargı gibi erkleri tek elde tutmak için çaba sarf etti. ‘Millet adına’ sadece kendisi karar verdi, yasalaştırdı ve uyguladı.

»Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye…

AKP iktidarı döneminde Anayasa ve yasalar sadece Erdoğan’ın yollarını açtığı ölçüde uyulması gereken kurallar oldu. Hukuk fethedilmesi gereken bir kale, siyasal operasyonların parçası olarak kullanıldı. Erdoğan, HSYK seçimleri üzerinden hukuka müdahaleyi en görülmemiş yöntemlerle sürdürüyor. Erdoğan için “Demokrasi” sadece başkanlık-tek adamlık-yolunda kullanılması gereken bir argüman oldu.

»Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma…

Erdoğan tüm iktidarı boyunca başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet’le birlikte toplumsal yaşama hakim olan tüm yeniliklere savaş açtı.

»Milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde…

12 yıllık AKP iktidarı boyunca ülke gerilimsiz bir gün bile geçirmedi. Toplum tam anlamı ile kamplara bölündü. İki büyük ekonomik kriz yaşandı. Yoksullar daha da yoksullaşırken yeni bir yandaş zengin zümre yaratıldı. Sadece kendisi ve yandaşları zenginleşti. İş cinayetleri, işten çıkarılmalarda tarihi rekorlar kırıldı. Adalet yoksullar için ulaşılamaz bir rüya oldu.

»Herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma…

12 Eylül diktatörlüğünü aratmayan uygulamalarla karşılaşıldı. En temel insan hakkı olan yaşam hakkı bile ihlal edildi. En küçük demokratik talep bile baskı ve şiddetle karşılandı. Türkiye’nin en büyük isyanı olan Gezi Direnişi’nde sekiz genç insan katledildi. Onlarca genç yaralandı. Basın tam anlamı ile cendereye alındı. Hükümet ve Erdoğan karşıtı hiçbir habere izin verilmedi. Gazeteciler ya tutuklandı ya da işten atıldı.

»Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma…

Erdoğan, Cumhurbaşkanı olacağı son güne kadar, AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlığı bırakmayarak tarafsız bir Cumhurbaşkanlığı yapmayacağını gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası boyunca ‘partili aday’ vurgusunu eksik etmedi. Seçimin hemen sonrası yaptığı açıklamalarda hedefinde yine muhalefet partileri vardı.

»Büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim…

Yorumsuz…

Kaynak – Karşıgazete

Editör: TE Bilişim