Twitter fenomeni olarak bilinen Fuat Avni, bir süreden beri, 30 Mart 2014 seçimleri öncesinden başlayarak, Samanyolu ve Koza İpek Medya Grubu ileAydın Doğan medyasına el konulacağını yazıyor.

 

Yakın çevreme hep anlattım, bir kez de yayında söyledim. Burada bir kez daha söylemek istiyorum.

 

İktidar ve onun sağladığı bütün gücü elinde bulunduran Tayyip Erdoğan,asla ve asla Aydın Doğan medyasına el koymaz. Fuat Avni’nin el koyacağını söylediği medya arasında Sözcü Gazetesi de var.

 

Erdoğan, Sözcü’ye bile el koyabilir ama Aydın Doğan medyasına el koymaz. El koymayacağı bir başka yayın kuruluşu ise Cumhuriyet Gazetesi.

 

Başa dönüp anlatayım.

 

Erdoğan, Aydın Doğan’ın medya alanında küçülmesini, sınırlanmasını ister. Tabii bütün bunlardan asıl istediği de tırsıp sessiz kalmasının sağlanmasıdır.

 

Hatırlamayanlar için biraz hafıza tazelemesi yapayım.

 

2007 seçimleri öncesinde, Cumhuriyet Mitingleri yapıldı. Bunun organizasyonunu başkaları üstlenmişti ama kamuoyu oluşturmada koordinasyonu Aydın Doğan medyası yapıyordu.

 

Hemen ardından iktidarla muhalif medya arasında amansız bir savaş başladı. O dönemde muhalif medya dendiğinde bugünkü gibi Cemaatmedyası anlaşılmazdı. Cemaatin iktidarla kol kola olduğu günlerdi. “Muhalif medya”nın tek adresi vardı: Doğan Medyası.

 

Erdoğan, hemen Maliye ordusunu harekete geçirdi. Doğan Grubuşirketlerine yönelik amansız bir inceleme başlatıldı. Maliye elemanları, 5 yıl göremedikleri bir suç buldular.

 

Meğer 2000’de özelleştirilen Petrol Ofisi’nde vergi usulsüzlüğü yapılmış.Doğan-İş Bankası ortaklığı ile alınan sonradan bu hisselerin tamamına sahip olan Aydın Doğan vergi usulsüzlüğü yapmış. Bu usulsüzlük de tam bu kavga sırasında ortaya çıkarıldı.

 

Aydın Doğan’ın önüne vergi ve vergi borcu adı altında 1.2 milyar liralık ceza kesildi. Doğan, bu borcun tahsil edilmemesi için her yola başvurdu. İktidara ders vermeye kalktı, baktı olacak gibi değil. Sonra el altından diyalog kuruldu.

 

İş tatlıya bağlandı. 1.2 milyarlık borç yerine 275 milyon TL ödenmesinde anlaştılar.

 

Peki Aydın Doğan bunun karşılığında 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesinde ne yaptı?

 

Amiral gemisi Hürriyet başta olmak üzere Doğan Medyası siyasi haber yapmayı bıraktı. Yaşam haberleri ile sütunlarını doldurdu.

 

Aydın Doğan şimşekleri üzerinden uzaklaştırabilmek için Doğan Medyası’nın bir kısmını satışa çıkardı. Daha önce Doğan Yayın Holding’in yüzde 25’ini Axel Springer’e satan Aydın Doğan, seçim atmosferi ile başına gelecekleri tahmin ederek Milliyet ve Vatan gazetelerini de Nisan 2011’deErdoğan Demirören’e devretti.

 

Erdoğan ile Doğan medyasının ilişkileri inişli çıkışlı bir yol izledi. Derken 12 Haziran 2011 seçimleri geldi. Seçim atmosferi oluşmaya başladığında Maliye yeniden Doğan Holding’te yeni suçlar buldu.

 

Bu defa bulunan usulsüzlük, öncekinden çok daha büyük boyutlarda idi.Axel Springer’e hisse devri yeni yıla 8 gün kala 22 Aralık 2006’da yapıldığı halde 2007’de yapılmış gibi işlem yapıldığı gerekçesiyle Türkiye tarihinin en büyük vergi cezası kesildi.

 

Tam tamına cezası ile birlikte 4.9 milyar TL vergi borcu çıkarıldı. Aydın Doğan’ın başı bu kez öncekinden çok daha büyük bir sorun ile karşı karşıya idi.

 

İki taraf da yine aynı yöntemlere başvurdu. Sonunda yine seçimlerin hemen öncesinde seçimlere 25 gün kala 18 Mayıs’ta anlaşma ile sonuçlandı. 4.9 milyar TL’lik borç 940 milyon TL’ye indirildi ve uzun bir taksit oluşturuldu.

 

Aydın Doğan da verdiği sözü tuttu ve 12 Haziran seçimlerinde yine suya sabuna dokunmayan bir yayıncılık yaptı.

 

17-25 Aralık sonrasında ise Aydın Doğan’ın işi kolaylaştı. Erdoğan kendine yeni bir düşman bulmuştu. Artık büyük düşman Doğan Medyası değilCemaat medyası oldu.

 

Erdoğan’ın hesabı Cemaat ile idi. O bütün düşmanlığını Cemaat üzerine boca etti. “Yağmurlu havada bir yudum su” bile vermeyeceğini açıkça duyurmadan çekinmedi.

 

Hep Cemaate yakın duran medya hedef tahtasına oturtuldu. Nitekim silah zoru ile el konulan da Koza İpek Medyası oldu. Sırada hangileri var. Buna ilişkin yazılıp çizilenleri hep birlikte okuyoruz.

 

“Yaramaz çocuklar” diye adlandırılan bazı gazeteci ve yazarları da olmasaAydın Doğan bu dönemde hiçbir sıkıntı çekmeyecekti. Ama geçmişten gelen “büyük düşmanlığı” birden bire bitirmek de olmazdı.

 

Bugünlerde yaşanan gerilim, geçmişte görülen hesaplaşmanın oluşturduğu depremin artçıları hükmünde.

 

İşte bütün bunlardan dolayı Aydın Doğan medyasına iktidar tarafından el konulması ihtimali bulunmuyor. Aydın Beye düşen görev, yaramaz çocuklarının yaramazlık yapmasını zabt ü rapt altına alması.

 

Tepesinde Demokles’in kılıcı sallandırılarak bu da sağlanmış oluyor. 

Siz Fuat Avni'nin yazdığına bakmayın. 

kaynak:rota haber

Editör: TE Bilişim