Halaçoğlu konu ile alakalı şunları söyledi:

“Komisyonda tabii ki tepki gösterdik ama parmak çokluğu AKP’dedir. Bu vakfın gereksiz olduğunu, zaten Milli Eğitim Vakfı’nın olduğunu ve bu işi yapabileceğini söyledik. Maarif Vakfı’nı Milli Eğitim Vakfı ile eş değer tutmadıklarını zaten komisyonda ifade ettiler. Cemaatin açmış olduğu okullara karşı kendilerinin okullaşma sürecini başlatmaya yönelik bir teşebbüs olarak görüyorlar. Fakat ortaya başka bir şey çıktı. Maarif Vakfı, Türkiye’yi de içine alan bir süreci ihtiva ediyor. Kendi elemanlarını yetiştirme gibi bir durum söz konusu. Milli Eğitim Bakanlığı’nı pasifize eden bir durumdur. Bunun eğitim sistemine büyük zararları olacak. Okullar Milli Eğitim’in inisiyatifinden çıkacak. Başta yurt açmak, okul açmak olmak üzere hepsi bu vakfa ait hale gelecek. Artık eğitimde onarılmaz yaralar açılacak.”

İktidarın cemaati bahane ederek kendi Milli Eğitim sistemlerini kuracaklarına dikkat çeken Halaçoğlu, “Aslında müfettişlikleri de kaldırdıklarını göz önünde bulunduracak olursak milli eğitimde büyük bir operasyon var. Eğitim sistemini kendi kontrolleri altına alacaklar” diye konuştu. Maarif Vakfı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı’na alternatif bir bakanlık olarak görev yapacağını dile getiren Halaçoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Yurt dışında okul açmamıza izin vermezler bahanesini öne sürüyorlar. Karşılık prensibine göre bizde okul açmış ülkelerde bizim de okul açma hakkımız var. İzin vermezlerse kapatırız dedik. Robert Koleji’nden Alman Lisesi’ne, İtalyan Lisesi’ne kadar hepsi bu ülkelerin okullarıdır. Bizim de buralarda okul açma hakkımız var. Vakfın mütevelli heyeti karar vereceğine göre mütevelli heyet de kendileri tarafından atandığına göre bunu tartışmaya bile gerek yok. Eğitimle ilgili işler mütevelli heyetin kararına bağlanacak. Yani öğretmen atamalarına kadar cumhurbaşkanı karar verecek.” 

 

Editör: TE Bilişim