Karaca, “Toplumsal sözleşme ruhuna aykırı olduğu için sulh ceza hâkimliklerini bağımsız yargı merci olarak tanımıyorum.” diyerek, savunma yapmayı reddettiğini belirtti. Karaca’nın açıklaması özetle şöyle: “Sulh ceza mahkemeleri halen Anayasa Mahkemesi’ndedir. İktidarca bağımsız yargı merci olarak takdim edilen bu hâkimliklerin varlıkları ve hukukî olup olmadıkları ağır bir şaibe altındadır. Bırakın tutuklamayı, ortada suçlamaya yeterli hiçbir delil yokken, Cumhurbaşkanı ve Başbakan her gün ısrarlı bir şekilde şahsımı suçlayıcı ifadeler kullanmaktadır. Hayretle takip etmekteyim. Şu anda yargılaması halen devam eden ve Tahşiye grubu lideri olduğu söylenen Mehmet Doğan’ın El Kaide terör örgütüne sevgi ve sempatisi TV ekranlarına kadar yansımaktadır. Belli ki hükümet, El Kaide yanlısı bu grubu, özgür medya kuruluşu Samanyolu’na hayali ve düzmece iftiralar atarak aklamak istemektedir. Sulh Ceza Hâkimliğine ifade vermeyi reddettim. Çünkü toplum için ortak sözleşme metni sayılan Anayasa askıya alınmıştır. Doğal olarak bireyle bağımsız yargı arasında mevcut olduğu kabul edilen bir toplumsal sözleşme vardır. Lakin AİHS ve Anayasa’ya aykırı bir şekilde kurulan ve bağımsızlığından söz edilmeyecek bu Sulh Ceza Hakimlikleri devletle bireyin içinde yer aldığı sözleşmeye aykırıdır.”

Editör: TE Bilişim