Sayın Erdal Şafak

Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Gazetenizin 29 Eylül 2014 tarihli baskısında İsa Tatlıcan imzası ile yayımlanan “Pazartesi Yüzleşmeleri” başlıklı haber röportajda Sincan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Şahin Tanrıöver’in ağzından adımdan bahsedilip kişilik haklarıma saldırıda bulunulması sebebiyle aşağıdaki cevap metninin gönderilmesine ihtiyaç duyulmuştur.

Dürüst ve ciddi gazetecilik bu iddiaların araştırılmasını ve ilgilisine bu iddiaların sorulmasını gerektirir. Ancak gazetecilik değil de haysiyet cellatlığı amaçlanıyorsa, seçim öncesi bu tür asılsız iddialar haber yapılıp kamuoyu oluşturmaya çalışılır. Sözlerin sahibi olan şahsa ve gazetenize karşı yasal yollara başvuracağım.

Sayın savcı kendisinin iki kez sürüldüğünü iddia etmiş, böylece gizli kalması gereken hususları bu iddiasına cevap verebilmek için açıklamamıza da izin vermiştir. HSYK’nın yıllardır uyguladığı prensip kararına göre 1. Bölgede belli süre çalışan ve son müfettiş hal kağıdı orta olan hakim ve C. Savcıları başka bir 1. Bölgeye atanmaktadır. 2011 yaz kararnamesinde de kendisi 2008 ve 2010 tarihli (eski dönemde verilmiş) iki hal kağıdının orta olması sebebiyle kararname kapsamına alınmış ve Kayseri C. Savcılığına oybirliği ile atanmıştır. Daha sonra beyan ettiği sağlık mazereti dairemizce uygun görülerek Nisan 2013’te kendi istediği Sincan C. Savcılığına ataması yapılmıştır. Yani biri prensip kararı gereği diğeri talebi üzerine yapılmış iki atama söz konusudur.

Savcı Zekeriya Öz hakkında HSYK 3. Dairesi 7 Ocak 2004 tarihinde inceleme, 24 Nisan 2014 tarihinde ise bu konularla ilgili soruşturma izni vermiş olup halen soruşturması devam etmektedir. 3.Dairenin benimle bir ilgisi bulunmamaktadır. Ben HSYK’nın değil 1. Dairenin Başkanıyım. Sayın savcının bunu bilmemesi de mümkün değildir. Bilerek yalan söylüyorsa bu kötüdür. Bilmeden bunu söylüyorsa bu da cehalettir. Benim başkanı olduğum 1.Daire basında yer alan iddialar üzerine 7 Ocak 2014 tarihinde adı geçen savcıyı Bakırköy C. Savcılığında yetkilendirmiş, 11 Şubat 2014 tarihinde ise Bolu C. Savcılığına atamıştır. Bunun dışında 1. Dairenin ne yapması gerekirdi, savcı bey ne bekliyordu?

HSYK’daki 11 kişiyi benim seçtiğim iddiasına gelince; Adli yargıda hakim ve savcılar 6401 ile 4542 arasında oy vererek 7 asıl ve 4 yedek üyeyi seçtiler. 22 kişilik kurulun 7 üyesi ile geçen seçimlerde birlikte hareket ettiğimiz doğrudur ama seçen ben değilim. Kimin asıl kimin yedek olacağına da ben değil meslektaşlarım karar verdi. Bu üyelerin kibirli olup olmadığını ve her yere kendi adamlarını doldurup doldurmadığını da bu seçimde yeniden aday olan üyelerin alacağı oylar gösterecektir.

Danıştay üyesinin odasına dinleme cihazı koyan hakimi beraat ettirdiğimiz iddiası ise mutlaka ispatlanması gereken bir iddiadır. HSYK ne zamandır yargılama yapıyor da beraat ettiriyor. Mahkemeye baskı yapıldığı iddiası varsa bunun da iftira ile değil somut delille ortaya konması gerekir.

M. Ali Özdoğan’ın 4026 Sokak 24/A Karabağlar/İzmir adresinde, mobilya atölyeleri arasındaki kaldığım gecekondu

Zamanında cemaat evlerinde kaldığım iddiasının ispatı halinde derhal istifaya hazırım. Aksi halde iddia sahibinden aynı tavrı bekliyorum. Öğrenciliğim süresince daha önce benim ilçemde öğretmenlik yapan Sayın İnci Özdoğan’ın babası rahmetli M. Ali Özdoğan’ın 4026 Sokak 24/A Karabağlar/İzmir adresinde, mobilya atölyeleri arasındaki bir gecekonduda iki yıl tek başıma, iki yıl da bir yakınımla kaldım. Muhtarlık kayıtları ve mahalle komşularından nasıl bir yerde kaldığım araştırılabilir. Bu somut verileri bile yok sayarak iftira edilebilmesi ilgilinin hezeyanını göstermektedir. Bu iddia ile ilgili daha önce verdiğim cevaba ve kaldığım gecekondunun resminewww.ibrahimokur.com.tr adresinden ulaşılabilir.

Seçimlerden sonra açığa alınıp yargılanacağım iddiası ise aslında iddia sahibinin ve desteklediği grubun ruh halini yansıtmaktadır. Devletime ve milletime hizmet etmek dışında hiçbir iş yapmadım. Hele hele suç teşkil edecek bir eylemim, kanunsuz tek bir adımım olmadı. Devletin ve milletin tek kuruşuna el sürmedim, kimseye de haksızlık etmedim. Çok şükür başım dik ve alnım açık. Bu beni yargılatma hayali görenleri belki üzecek ama bu millete hizmet etmek suçsa bunun sonucuna da seve seve katlanacağımın bilinmesini isterim.

Gazetecilik ilke ve etiği ile bağdaşmayan, çamur at izi kalsın mantığı ile yapılmış haberinize cevabımın en kısa sürede yayımlanmasını rica eder, iyi çalışmalar dilerim.

Eki: İzmir’de kaldığım evin resmi

Editör: TE Bilişim