EMR-İ Bİ’L-MARUF VE NEHY-İ ANİ’L-MÜNKER “Âl-i İmran Sûresi’nin 110. Ayeti”

İyilikleri tavsiye etmek kötülükten men etmek diye meal edebileceğimiz Allah (c.c) emri.

O kadar siyaset ile içli dışlı olmaya başladık ki, dostluk davranışlarımızı bile; “tarafında durduğumuzun yanlışlarını, nasıl tevil ederiz doğrulayıcılıklarının derdine düştük!” Men etmek ne kelime!

Hatta NEHY-İ ANİ’L-MÜNKER etmek istediklerimiz, bizi önce düşman ve hain! Sonra öteki ilan ediveriyor!

Bu öylesine bir ötekileştirmek ki, kimsede mazi ve mazide ki dostluklar ve kişiliklere saygı anlayış yok!

Her an kendimizi taraftarlıkla ifade etmek ne ağır bir sorumluluk!

Hatta facebook ve twitter den aile üyelerimiz ile ilgili takip edilip, kendi sözlerimiz ile değil; paylaşımlarımız ve beğenilerimiz ile kimin yanında ve kimin karşısında olduğumuza karar veriliyor!

Hayatımız boyunca hiç bir hesap kitap yapmadan oluşturduğumuz dostlukların sorgulanması ne acı!

O zaman bizde hem paylaşımlarımızdan, hem de buradan ilan etmiş olalım: Yargıda Birlik Platformu her ne kadar hükümet yanlısı algı oluşturduysa da, adaylara tek tek bakıldığında çok önemli ve değerli hukukçuların (hakim ve savcıların) yer aldığı bir listedir.

İlk HSYK oluşturulurken, başsavcı ALP Arslan HSYK üyesi olmuş olsa idi ( bağımsız girip 2200 civarı oy aldı) bu gün ne HSYK, ne yargı bu kadar tartışılabilir olurdu.

Asla abartmıyorum, bugün sorun yargıda gruplaşmadır. Herkesin vicdanından emin olacağı kişiliklere bu günlerde ihtiyaç vardır. Alp Arslan bey böyle bir vicdan ve kişiliktir.

Yargıtay da yapılan seçimlerde aday olmasına rağmen maalesef yedek olarak seçilmiş oldu. 

Mecazi olarak ifade edilen “ şeriatın kestiği parmak acımaz” ifadesinde ki, bırakın parmağı, kellemizi emanet edeceğimiz hukukçuların başında gelir Alp bey.

Yargıda birliğin içinde Alp Arslan bey varsa listenin tamamı değerli olmalıdır ki; Ramazan Kaya, Mehmet Durgun, Metin Yandırmaz, İsa Çelik gibi adaylar ile, yargıda kaybolan güven için mücadele edecek çok değerli hukukçular bu listede yer almaktadır.

Birinci derece hakim ve savcılardan oluşan aday listelerinin gruplaşmalardan arındırılarak, nerdeyse kaybeden adayların bile arkasında; binlerce savcı ve hakim oyunun varlığı düşünüldüğünde; siyasi maksatların dışında kalınması gereği çok açık ortadadır.

HSYK seçimlerinde hükümet yanlısı ve karşısı gibi oluşan değerlendirmeler, Türk Yargı sistemine açık bir tehdittir.

Tanıdığımız ve tanımadığımız her adayın saygınlığı; Türk Adaletinin saygınlığı olacaktır.

Her zaman Allah’a emanet olun.

Not: cemaatler, devlet ve HSYK ile devam edeceğim.