Mülteciler konusunda iktidarın tutumunu eleştiren CHP'li Mahmut Tanal "Biz gidip orada namaz kılacağız diyorlardı, bu kadarını hesap edemediler, hesapsız kitapsız gidildi" dedi. Tanal, ülkeyi ilgilendiren bu tür meselelerde iktidar ve muhalefetin birleşerek karar vermesi gerektiğinin altını çizerken, iktidarın bu konuları muhalefetle konuşmadığını söyledi.

Uluslararası Sosyal Bilimler Enstitüsü'nün düzenlediği çalıştayda CHP ve MHP milletvekillerinin yanında Suriye Türkmen Meclis Başkan yardımcısı Tarık Sulo Cevizci, İHH, Mazlumder gibi sivil toplum kuruluşlarından temsilciler, gazeteciler ve hukukçular yer aldı. Mültecilerin barınma, sağlık, eğitim gibi temel sorunlarının tartışıldığı çalıştayda 1951'de imzalanan BM Mülteci Hakları Sözleşmesi'nin eksik yanları vurgulandı.

İKTİDARIN YATACAK YERİ YOK

AFAD rakamlarına göre 2011'den bu yana 1 milyon 560 binden fazla Suriyeli'nin Türkiye'ye göç ettiğini söyleyen MHP Milletvekili Mehmet Şandır ; "Suriyeden göçen insanların ızdırabını sorumluluk duygusuyla hisseden birisiyim. Mültecilerle ilgili geçici koruma daha yeni hukuklaştırıldı. Sözleşme 1951'de kabul edilmiş olmasına rağmen yasal olarak daha bir ay önce çıkarıldı.

Siyaseti silkelemezseniz siyaset kendi başına düşünen bir alan, ben merkezlidir, o kendi faydasını düşünür. Basın, sivil toplum kuruluşları bu konuda siyaseti harekete geçirmeli. İktidarın bu konuda yatacak yeri yok. Suriyeli mültecilerin yaşadıklarını insan olarak nasıl içimize sindiriyoruz. Doğru bir hukuk kuramadık ve kuralı yönetecek bir hukuk oluşturamadık. Sürekli göç yaşayan bu ülke, bu sorunu her zaman her dönem yaşamasına rağmen bir öngörü oluşturamamış. Biz MHP olarak hem kurumsal, hem çözüm yönünde ciddi çalışmalar yaptık, komisyonlar oluşturduk.

Suriye meselesinin bir devlet meselesi olması için iktidarın yanlışını ısrarla söylemekten korkmamak lazım. Hiç bir meseleyi milli mesele haline getiremedik. İktidar malesef hergün hodri meydan çekiyor. Sivil toplumun siyasete çok bağımlı olduğu bir dönemdeyiz. Bu göçmeler Suriyeliler meselesi önümüzdeki 50 yılın meselesi olacak. Başer Esad eskiden "Sayın Abdullah Gül bizim adımıza her yerde konuşabilirsiniz" diyordu. Yanlış yapılıyor yapanlara da bir şey söylemeyerek hepimiz yanlış yapıyoruz" dedi.

BU KADARINI HESAP EDEMEDİLER

Suriyeli mültecilere sığınmacı denmesinin yanlış olduğunu vurgulayan CHPli Mahmut Tanal ise ; "1951 tarihli BM Cenevre sözleşmesi ile mülteci hakları sözleşmesini imzaladık. Batıdan gelenlere mülteci, doğudan gelenlere sığınmacı denilecek ifadesi vardır. Bu sözleşme bile batı-doğu ayrımını yapmıştır. Bu insan onuruyla bağdaşan bir durum değil. Mültecinin statüsü ile sığınmacının statüsü çok farklı. Bizim yasa BM'deki ifadelerin aynısını almış daha geriye götürmüş, "Geçici koruma misafir" yönetmelikte bu şekilde geçiyor.

Anayasanın 16., 19., 23. maddelerine göre yabacıların güvenlik, seyahat, yerleşme gibi temel hak ve özgürlükleri "herkes" ibaresine tabidir. Sağlık durumlar da öyle. Sorun uygulamadaki sıkıntılardan kaynaklanıyor, mevzuat açısından eksik bir hüküm yok. Eğitim, çalışma, barınma, sağlık konularında ayrım yapılmamış. Fakat bu ayrım pratikte yapılıyor.

AK Parti, Suriye için zamanında "Biz gidip orada namaz kılacağız" diyordu, bu kadarını hesap edemediler, hesapsız kitapsız gidildi. Söz konusu ülke ise bu konularda birleşerek karar vermek lazım. Bu konuları iktidar partisi bizlerle konuşmuyor "dedi.

Editör: TE Bilişim