Okuyacağınız bu metin, daha ziyade bir günlüğün sayfası gibi anlaşılmalı. İLKSAN aday belirleme sürecini gözümün önünden geçirdim sonra baktım ki bu yazı çıktı ortaya.

Yerel anlamda yapılan seçimlerde aday önemlidir. Çünkü yerelde seçimi sırtlayan ne sendikadır, ne düşüncedir ne de başka bir etkendir; adaydır aday! Adam ‘‘Adayın kim?’’ diye sorar! Çünkü herkes birbirini tanır. O yüzden yerel düzeydeki seçimlerde hele hele mahalle ve ilçe düzeyindeki seçimlerde adaya bakılır, ona göre oy verilir. 

Ana Ölçütler

İLKSAN delege adayının sosyal, popüler, tanınmış olmasından evvel bazı sert özelliklerinin olması lazımdır! Çünkü İLKSAN; sensin, benim, onlar, biziz, sizsiniz… Yani herhangi bir kuruluş değil! Yönetimini teslim edeceğimiz delegeler; sıradan, yoldan geçen adamlar olamaz. Birtakım önemli özelliklere sahip olmalıdırlar.

Delege sadece ilçe için seçilmez; ilçemizden çıkartacağımız delegeler, şehrimizi veya genel merkezimizi temsil edecekler belki de. O yüzden delege adayı, bir değil birçok özellik taşımalıdır.

İlk önce ana birkaç ölçüt yazdım. Ben İLKSAN genel başkanı olsaydım nasıl delege isterdim, diye düşündüm. İlk özellik doğrudan ortaya çıktı: Dürüst olmalı kardeşim İLKSAN delege adayı. Bu minvalde bir özellik daha koydum ortaya: Hesap sorabilmeli; hem de son kuruşa kadar hesap sorabilecek kertede acımazsız olmalı, dedim ikinci özellik olarak. Çünkü herkes hata yapabilir, hata insanlar içindir. Sonra biraz daha deşeledim: Olaylara doğruluk penceresinden bakabilmelidir. Benim İLKSAN delege adayım için en önemli özellik, adalet kavramının iliklerine kadar işlemiş olmasıdır; dedim. 

1996’ dan bu yana Türk Eğitim-Sen’ li delegeler, İLKSAN seçimini yüzde 60-70 civarında rekor oylarla kazanmışlarsa bunda vardır bir hikmet! Delege, güvenilirdir. Sandık üyesinin güvenini kazanmış olmalıdır. Yoksa seçimden 5 defa zaferle çıkmak, nasıl açıklanabilir? Bizim İLKSAN delegemiz için olmazsa olmazlardan biri, güveni servet olarak görmek hasletine haiz olmasıdır.

Ara Ölçütler

Beş esas üzerinden hareketle masaya birkaç özellik daha koymak gerektiğini fark ettim. Çünkü İLKSAN delegesi demek, çeyrek milyondan fazla sınıf öğretmeninin malî ve sosyal haklarını kendi namus ve dirayetine teslim edilmiş kişi demektir; öyle boş adam değil! Bu delege adayı asla susmamalı! Ben sus desem de başkası susma dese de kendi doğrusunu çıkıp haykıracak raddede delikanlı olmalı! Çünkü İLKSAN delegesi susarsa çeyrek milyondan fazla sınıf öğretmeni susmuş demektir. Kim ne derse desin doğru bildiğinden şaşmayacak kadar burnunun dikine gitmeli! Polyannacılık oynamamalı, bardağın boş kısmını da dolu kısmını da bardağı da görebilmeli!

Delege adayı seçildikten sonra sadece ilçesindeki değil artık tüm İLKSAN’ ın delegesi olacağı için duyarlı insan olmalıdır. Başka bir eğitim/ öğretim bölgesindeki Sandık üyesinin de derdini bilmeli ve bu dertle dertlenmelidir. Çünkü adayımızın İLKSAN delegeliği süresince seçildiği ilçede görev yapma zorunluluğu yoktur, bir gün tayin olup başka bir ilçeye gidebilir. Bu bağlamda delege, genel merkezle İLKSAN üyesi arasındaki bağı oluşturacaksa ulaşılabilir olmalıdır; telefonu çaldığında ‘‘Buyurun, delegeniz…’’ diyebilmelidir. Delege, yalnızca konuşmak için sizden bir telefon kadar uzakta insan değildir elbet; delege, her şeyden evvel iletişim becerisi yüksek insandır.

İLKSAN 222 il delegesi ile temsil ediliyor, delegeleri çeyrek milyondan fazla sınıf öğretmeni seçiyor. Yani delegenin dikkatsiz, herkesle aynı pencereden bakan, mantıksız, başarısız olması düşünülemez. İLKSAN delege adayı, çeyrek milyondan fazla Sandık üyesinin yani yarım milyondan fazla gözün görmediği gören, dikkatli, yaklaşımı farklı olan, mantıklı ve başarılı olmalıdır. 

Bir delege, her şeyden evvel sorunların ulaştırıldığı ve çözüme kavuşturulduğu ilk basamaktır. Çözüm odaklı hareket etmeyen delege adayının benim nazarımda hiçbir önemi yoktur. Bir delege, strateji üreterek düşünebilen ve çözüm odaklı hareket eden cevval yapıya sahip olmalıdır! Buradan hareketle başarıyı da başarısızlığı da ilk önce kendi iç dinamiklerinde aramalıdır. Kaybetmekten korkmamalı, kazanmakla övünmemelidir. Başarının da başarısızlığın da kazanmanın da kaybetmenin de sorumluluğunu üstlenecek erdemi gösterebilmelidir.

Delege, şikâyet etmemeli; şikâyet edilmelidir! Sandık nasıl bir çıta daha yükseltebilir’ in hesabını yaparken tüm eleştiriye açık olmalı! Eleştiriyi velinimet olarak görmeli. Kafasını kuma gömen, sorunlarla yüzleşmekten korkan delege düşünemiyorum. Hatta bir adım daha ileri giderek eleştiriden beslenmeli, eleştiriyi Sandık’ ın hayatımıza sunduğu değerleri yükseltmekte basamak olarak görmeli! Eleştiriden asla yüksünmemeli, aynı şekilde övgüyle de koltukları kabarmamalı! 

Pasif değil pozitif, verimsiz değil üretken olmalıdır. Fikirleri, çalışmaları, eserleri, hizmetleri, hareketleri taklit eden değil öncülük eden yapıya sahip olmalıdır. Hayal kuran değil düşünen, hayalperest değil realist insan olmalı. Ayrıntılara dikkat etmelidir, kuruşun hesabını yapacak kadar titizdir. Bütünü de parçayı da örneklemi de evreni de görebilmelidir. Çok değil yerinde ve zamanın çalışmalı. Daha ziyade sorumluluk alan değil sorumluluklarını bilen bir insan olmalı.

Sonuç

Tüm özelliklere göre ilçemdeki İLKSAN üyelerini ilçe yönetim kuruluyla gözden geçirdiğimde Türk Eğitim-Sen’ li Sandık üyelerinin neredeyse tamamının İLKSAN delege adayı olabileceğini gördük.

İşte bizim için işin zor kısmı şimdi başlıyordu: Her biri ayrı ayrı değere ve öneme sahip bu büyük yürekli insanları elemek… Kimisinin üstüne çizerken yüreğimiz dağlandı, kimisinin adını silerken ciğerimiz parçalandı, kimisini es geçerken ‘‘Bir daha yüzüne nasıl bakarız?’’ konumuna geldik. Adını her geçtiğimiz delege adayı aslında ilçede de ilde de genel merkezde de görev yapabilecek cevhere sahip arkadaşlarımızdı, çoğunu yüreğimiz burkula burkula eledik. Bu, ömrümün sonuna kadar içimde bir ukde olarak kalacak. Ama bizim arkadaşlarımız; özgüven sahibi, kendini gerçekleştirmiş insanlardır. Hem biz onların kararlarına saygı duyarız hem de onlar bizim kararlarımıza saygı duyarlar. Bu husus yüreğimize su serpse de adını teker teker geçtiğimiz adaylar, İLKSAN adına çok faydalı çalışmalara imza atabilecek arkadaşlarımızdı. Onları daha sonraki seçimlerde veya sendikamızın farklı kademlerinde değerlendirmeyi uygun gördük.

Yalnızca Esenler’ de değil tüm Türkiye’ de Türk Eğitim-Sen’ li İLKSAN delege adaylarının benzer özellik ve ölçütlerle belirlendiğinden şüphem yok. Sandık’ ı geleceğe taşıyacak tüm delege adaylarımıza 9 Nisan Cumartesi günü yapılacak İLKSAN seçimlerinde başarılar diliyorum.


Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı