İstanbul Alp-Eren Ocakları İl Başkanı Hüseyin Aktaş tekne ile yapılan boğaz iftarında yaptığı konuşmada gündemi ve ocağı değerlendirip, ocak genel merkez açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Kendine nizam vermenin aleme nizam vermekten önce geldiğini ifade eden başkan Aktaş “ sosyal medyada döner bıçaklı resimler yayınlayıp altına yorum yazan(Alp-Eren Ocaklar ı Genel Merkez) kişileri uyarıyorum, gerekirse biz gelir haddinizi bildiririz" dedi.
"Kimse bulanık suda balık avlamasın. Kendi kararımızı bir hiyerarşi ile alır ve uygulanır. Sayın genel başkan Mustafa Destici’nin açıkladığı karara saygı duyuyor, Sayın Genel Başkanın arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyorum” dedi.
Aynı yemekte konuşma yapan BBP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karacan, Başbakana çok sert konuştu: “1973 yılında MSP- CHP koalisyon hükümetinden bahsetmeyenler ve bu iktidarın hesabını vermeyenler bunlar değil mi?”
“Bugünkü iktidarlarında ise, PKK ile ittifak yapabilmektedirler.”
“Cumhurbaşkanlığı seçilme hesaplarını bebek katili Öcalan ile yapabilmektedir. İktidar için gerekirse iblisle bile mutabakat yapabilecek bir zihniyete sahip Başbakanın, BBP nin kararı karşısında hırçınlaştığını” ifade etti.
Bu hırçınlıkla söylenen edep dışı sözleri kendisine iade ettiklerini söyleyen karacan “milletin unutkanlığına güvenen bu zihniyet ile BBP ve kadrolarını hafife almak; bir cumhurbaşkanı adayı için affedilmez bir gaf dır."
Siyasi partilerin yönetimleri yokmuş gibi tabanına hitap etmek ve buradan oy devşirilebileceğini düşünmek siyasi ahlaksızlık ve hırsızlıktır” hele hele BBP genel başkanı iken şehit edilen Muhsin Yazıcıoğlu için söylediği "muhsin kardeşimi bu arkadaşlar sömürmekte!" ifadesi anlaşılmaz bir hırsın göstergesi olarak hafızlarımıza kazınmıştır.
BBP yönetimi, Şehit Liderinin davasını menfur bir saldırı ile yok edilmek istediği yerden devir almış, dava arkadaşları ile yoklukluklara aldırış etmeden aynı ideali hedefine ulaştırmayı hedef etmiş dava arkadaşlarından kuruludur.
istismarı yapan ise,hiç bir zaman birlikte siyaset yapmadığı bir şehit üzerinden cumhurbaşkanlığı hesabı yapanlardır.
Ortadoğu’da üç-beş kişilik çapulcuların elinde oyuncak olan devlet haysiyetinin hesabını yapamayan, arkamıza teneke bağlatan bir iktidarın, karnı geniş lafının değeri kendi değersizlikleri ile ölçültlenebilir.” Dedi.
Duaların ardından yemek başladığı gibi Eminönü iskelesinde son buldu.
