Hukukçulardan muhalefet partilerine, TÜSİAD'dan aydınlara ve gazetecilere kadar toplumun tüm kesimleri kararın düzeltilmesi çağrısı yapıyor. ABD, Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu ve yabancı medya bir savcının talebi bir hakimin kararı ile verilen bu gaspın kabul edilemez olduğu yönünde üst üste açıklamalar yapıyor. Vahametin farkına varan hükümet savunucusu bazı isimler ise suçu ülkücü ve Atatürkçü hakim savcılara atmaya başladı.

 

Skandal olarak değerlendirilen karara iktidar yandaşı olarak bilinen isimlerden bile eleştiri gelirken, Star'da yazılar yazan Cem Küçük'ün kararın alınmasında "AK Parti ya da Cumhurbaşkanlığı ile de zerre ilgisi yoktur." savunması dikkat çekti. Küçük, hukuksuz kararı alan hakim ve savcıları 'ülkücü ve Atatürkçü' olarak tanımlaması, suçu yine başka kesimlere atıyorlar şeklinde yorumlandı.

 

Küçük, Koza-İpek holdinge gasp kararına imza koyan savcı Musa Yücel ile Ankara 5. Sulh Ceza Hakimi Yunus Süer'in hedef gösterdiği köşe yazısında bu isimleri ülkücü ve Atatürkçü olarak yaftaladı. "Bu kararın Ak parti ya da Cumhurbaşkanlığı ile de zerre ilgisi yoktur. Bilakis bu kararı veren savcılar ve hakimler genelde ülkücü ve Atatürkçü isimlerdir." diye yazdı.

Editör: TE Bilişim