Herkesin bilmesi gereken bir gerçek vardır. O gerçekte, Türk Milliyetçileri’nin cesareti sokaklara indirilerek sınanamaz. Cesaretimizin sınanma yeri sokaklar değildir.

Kobani bahanesiyle Türkiyemizde yaşanan son günlerdeki olaylar gösteriyor ki terörle müzakere olmaz mücadele olur. Güçlü devletler her daim mücadelelerin sonucunda terörü bitirmişlerdir. Müzakere süreci bunları o kadar şımartmış ki Türk ordusuyla birlikte İŞİD terör örgütünü bitirmek adına birliktelik talebinde bulunabiliyorlar. Terör örgütünün Kobaniyle ilgili yapmış olduğu eylemler, talan ve tahriplere rağmen Türkiye’de yaşayan Kürt vatandaşlarımızın duruşu ve tavrından dolayı PKK terör örgütü gerçek manada amacına ve emeline ulaşamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırlarında yaşayan tüm vatandaşlarımız bilmelidirler ki Kürt vatandaşlarımız ile PKK’yı ayırt etmek gerekmektedir. PKK Türkiye’de yapmış olduğu olaylarla öncelikle Kürt vatandaşlarımızın nefretini kazanmıştır. Demokratik hak talebi olanlar hastane, ambulans, okul yakar mı? Bunların hepsi birer kışkırtıcı eylem planıdır. Türkiye’de yaşayan Kürt vatandaşlarımızın 1000 yıllık tarihi birlikteliğimizin farkında olarak kimliklerini kullanan terör örgütü PKK’ya karşı en sert biçimde tavır almalarını umuyoruz.

Sosyal medyada vatandaşı galeyana getirecek çok fazla provakatif hesap ve sitelerden yayın yapılmaktadır. Türk Milliyeçileri bu süreçte hisleri ve duyguları ile değil akılları ve mantıkları ile hareket etmesi gerektiğini bilmelidirler. Teröre verilen tavizler asayişsizliği tırmandırdı. Kobaniyi kılıf yapan eli kanlı terör örgütü, şiddet yarışına girmiştir. Devlet-hükümet buna izin vermemelidir. Milleti bölmek ve düşman kamplara ayırmak için ellerini ovuşturan mihraklar zıvanadan çıkmıştır. İstanbul’da huzur bozma suikasti yapma niyetiyle ortalığı ateşe verenlerin derdi Kobani değildir. Bunların meselesi ve tüm amacı; vatandaşlarımızı korkutmak, sindirmek ve terörün hain taleplerine razı etmektir. 

Şuanda birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz. Çok acil sükunet temin edilmelidir. Asayiş kısa sürede sağlanmalıdır. Suç ve suçlular etkisiz hale getirilmelidir. Devlet-millet dayanışması bugünlerde daha da tesirini göstermelidir. Güvenlik güçleri; vandalları, toplumsal barış ve insanlık katillerini adaletin önüne çıkarmalıdır. Başka Türkiye, başka İstanbul yoktur. Herkes kışkırtmalara karşı uyanık ve dikkatli olmalıdır. MHP asla sokakta, sonu belirsiz ve felaket olan bir çatışmanın içerisinde olmayacaktır. Aklı selim egemen olmalıdır. Sağduyu öne geçmelidir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak aklın, uzlaşmanın, kucaklaşmanın ve milli çıkarların yanındayız. Hiç kimse bizi dipsiz kuyuya çekemeyecektir. Üzerimizde plan yapanlara sabırla, demokratik mücadeleyle, olgunlukla, hukuki ve meşru yollarla karşı çıkmaya devam edeceğiz. Türkiye bu badireyi atlatmalıdır. Bu kısır döngü kırılmalıdır. Türk Milleti eşkiyaya teslim olmaz, olamaz! Tehdit, şiddet, barbarlık öyle bir silahtır ki, en sonunda döner sahibini vurur. 
Herkesin bilmesi gereken bir gerçek vardır. O gerçekte, Türk Milliyetçileri’nin cesareti sokaklara indirilerek sınanamaz. Cesaretimizin sınanma yeri sokaklar değildir.

Ali DEMİR - HABERERK

Editör: TE Bilişim