Bu yazıyı sonsuzluğa uğurladığımız Türkiye Kamu-Sen’ lilere, milliyetimizin kahramanlarına ve büyük Türk tarihine adıyorum.

Çeyrek milyon öğretmeni nasıl anlatırım bilmiyorum. Hayatınızda öyle iz bırakmıştır ki yeri gelir tek bir öğretmeni bile anlatamazsınız. O yüzden Türk Eğitim-Sen adına hazırlanacak metne nokta koymanın yanlış olacağı kanısındayım. Zaten Türk Eğitim-Sen’ i sadece öğretmen olarak algılamak da yanlıştır. Çünkü sendikamızın çokça hizmetli ve memur olmak üzere eğitim çalışanı var. Dolayısıyla sendikamıza dair ilk hükmü, ilk paragrafta verelim: Türk Eğitim-Sen bir bütündür.

Bizim bütün sendikalarımız cevvâldir, ataktır ama çalıştığımız iş kolu itibarıyla Türk Eğitim-Sen’ in gönlümüzdeki yeri başkadır. Türkiye Kamu-Sen sendikaları arasında hem büyüklüğü hem de hitap ettiği iş kolu bakımından Türk Eğitim-Sen’ in önemini yadsıyamayız. Dolayısıyla tüm sendikalarımız için ayrı ayrı yazmamamız mümkün değil ancak bir önceki yazım, Türkiye Kamu-Sen Manifestosu ve okuduğunuz bu metin gıyabında tüm sendikalarımız için geçerli hükümler içerir. Şimdi Türk Eğitim-Sen deyince aklıma neler geliyor bakalım:

Türk Eğitim-Sen; manevranın, yan çizmenin, satmanın değil eylemin adıdır, karşı çıkmanın adıdır, kol kola yürümenin, avaz avaz bağırmanın, slogan slogan haykırmanın, koşmanın, mücadelenin adıdır. 

Türk Eğitim-Sen sevgidir: Atatürk’ e sevgidir, Türklüğe sevgidir, vatana sevgidir, Türk milletine sevgidir, Türk bayrağına sevgidir.  

Türk Eğitim-Sen; sendikacılığın pusulası değildir, kuzey kutbudur. Tüm pusulalar onu gösterir. Eğer adalet kapısı Türk Eğitim-Sen’ e çıkmamışsa yanlış yerdesiniz demektir.

Türk Eğitim-Sen; ayakkabı keçesi kadar haysiyeti bulunmayan, elastiki, bindiği arabanın türküsünü söyleyen sendikalara hiç benzemez.

Türk Eğitim-Sen, kökleriyle gönenmekten utanmayanların sendikasıdır.

Türk Eğitim-Sen, Türkiye’ yi Atatürk’ ün muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak isteyenlerin manevî yurdudur.

Türk Eğitim-Sen’ in her dediği, sendikacılık tarihine altın harflerle yazılabilir. Türk Eğitim-Sen’ in sendikal tutum ve anlayışı; sendikacılığın kanunudur.

Türk Eğitim-Sen; sendikalar üstü bir örgütlenmedir: Sarı yahut sarı-kırmız-yeşil sendikaların karşısında değildir. Türk Eğitim-Sen kırmızı-beyaz sendikadır, gökte dalgalanır.

Türk Eğitim-Sen, hedefe yılan gibi sürünerek değil kartal gibi uçarak çıkar. 

Türk Eğitim-Sen’ in cevheri, sendikal mücadeledeki samimiyetidir. Türk Eğitim-Sen, öğretmenin hakkını münakaşa değil mücadele konusu yapar. 

Türk Eğitim-Sen’ in iç yüzü, dış yüzünden farklı değildir çünkü Türk Eğitim-Sen, içi dışı bir sendikadır. 

Türk Eğitim-Sen, sendikacılıkta geri ve alçak olanları imrendirecek kadar ileri ve yüksektir.

Türk Eğitim-Sen, Türk millî eğitiminin sigortası değildir; Türk millî eğitiminin taa kendisidir! Eğer millî eğitim adına Türk Eğitim-Sen’ in görüş ve önerileri dikkate alınmamışsa uygulanan eğitim politikasının millî olmasını beklemeyiniz. Ya Türk Eğitim-Sen’ in düşündüğü gibi eğitim vardır ya da yoktur. 

Türk Eğitim-Sen, herkesin üç maymunu oynadığı yerde ‘‘Kral çıplak!’’ diyen sendikadır. 

Türk Eğitim-Sen, elini taşın altına sokmaz: Taşın altında ne varsa ortaya saçmak için taşı kaldıran sendikadır. Mağdur olmuş her öğretmenin eğitim kolunda tek yoldaşı vardır, o da Türk Eğitim-Sen’ dir.

Türk Eğitim-Sen; hukuksuzluğa, yolsuzluğa, taşeronlaşmaya, 4-B’ liye, 4-C’ liye, ataması yapılmamış öğretmene iyi gelir. Zaten Türk Eğitim-Sen’ den başkası bunlara gitmez.

Türk Eğitim-Sen, hükûmet değil devlet terbiyesiyle hareket edenlerin sendikasıdır.

Türk Eğitim-Sen, mücadelenin yaya kaldığı yerde bile koşabilen sendikadır. Türk Eğitim-Sen, hiç kimsenin gitmediği dağ köyüne giden sendikadır.

Derste Atatürk’ ten, bayraktan, vatandan, milletten, Türk’ ten, şehitlerimizden bahsetmeyen bir Türk Eğitim-Sen’ li düşünülemez. Her Türk Eğitim-Sen’ li parolasını Atatürk’ ün mavi gözlerindeki ışıktan alır.

Türk Eğitim-Sen, dört dörtlük üyeleriyle bir numara sendikacılık yapıp her zaman on numara iş çıkartır.

Türk Eğitim-Sen’ in sendika mücadelesinin temeli; yüzde yüz mert, yüzde yüz samimi, yüzde yüz açık, yüzde yüz dürüst olmaktır.

Türk Eğitim-Sen’ e karşı çıkmak; doğruluk, adalet, dürüstlük ve mücadeleyi reddetmektir.

Türk Eğitim-Sen’ in her üyesi, sendikal tavrını vicdanı ve genel merkez politikasıyla harmanlayıp hareket eder.

Türk Eğitim-Sen demek, eğitim kolunda onurlu insanlar örgütlenmesi demektir. Türk Eğitim-Sen; koltuk derdi olmayan, ülkede bilim-eğitim bir basamak yükselsin diyen eğitim çalışanı demektir.

Türk Eğitim-Sen, Soma’ da göçükten çıkartılıp hastaneye götürülmek üzere bindiği ambulansta ‘‘Sedye kirlenmesin!’’ diyen işçinin ahlakını yaşar. 

Türk Eğitim-Sen, nemelazımcılık kanserinin bulaşmadığı sendikadır. Türk Eğitim-Sen; hiçbir zaman mantıksız, düzensiz, plansız ve içi boş slogan anlayışlarla sendikacılığını haykırmaz. Türk Eğitim-Sen, kişileri değil sistemi hedef alır. Sistemi de yıkmak için değil yeniden en doğru haline ulaşması için mücadele eder. 

Türk Eğitim-Sen’ in dediği, sendikacılığın töresi; tüzüğü, bu milletin özüdür. Türk Eğitim-Sen; gönüllerde Kızılelma, bengü taşta bir tamgadır.

Türk Eğitim-Sen; bayrak şiirinde Arif Nihat’ tır, vatan derken Orhan Şaik, hürriyeti haykırırken Namık Kemal, Türkçe şiirde Mehmet Emin, sade dilde Ahmet Mithat Efendi, Türklüğün nabzını tutan Nejdet Sançar, Atatürk’ e sırtını dönmemek için fotoğrafta yan durarak bizim için Nobellik hareket yapan Aziz Sancar’ dır. Türk Eğitim-Sen, Türk tarihinin omurgasında gezinen bir Suat Turgut’ tur. 

Türk Eğitim-Sen; Itrî’ dir, Dede Efendi’ dir, Hacı Arif Bey’ dir, Sadullah Ağa’ dır, Tanburî Mustafa Çavuş’ tur, Benli Ağa’ dır, Osman Bey peşrevidir, Mahmut Celalettin Paşa’ dan bir şarkıdır, Rahmi Bey’ dir, İzzettin Ökte’ de tanbur taksimidir, Şevki Bey, Selahattin Pınar’ da içli nağmelerdir; hüzzamdır, uşşaktır, segâhtır, rasttır, mahûrdur, Hicazdır, Nihâveddir, Beyâtî arabandır velhasılıkelâm Türk Eğitim-Sen; alafranga değil alaturkadır, bu toprağın sendikasıdır. 

Türk Eğitim-Sen; Türk fikrinin uyanış çağının Müftüoğlu Ahmet Hikmet’  idir, Azerbaycan’ da koca bir Hüseyinzâde Ali Turan Bey’ dir, Türk Millî Destanı’ nın Oğuzlamacısı Basri Gocul’ dur, Türk kültür tarihi başında Bursalı Mehmet Tahir, Velet Çelebi, Necip Asım’ dır.

Türk Eğitim-Sen; bamtelimize vuran Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Mahsunî Şerif, Özay Gönlüm’ dür, Kerkük türkülerinin yanık ismi Abdurrahman Kızılay’ dır.

Türk Eğitim-Sen; Üsküp’ tür, Lozan’ dır, Selanik’ tir, Muğla’ dır, Artvin’ dir, Van’ dır, Kerkük’ tür, Halep’ tir, Kazan’ dır, Kırım’ dır, Hocalı’ dır, Semerkand’ dır, Taşkent’ tir, Horasan’ dır, Ötüken’ dir!

Türk Eğitim-Sen; Topkapı burçlarında bayrak bayrak bir Ulubatlı Hasan, Plevne’ de Gazi Osman Paşa, Medine’ de Ömer Fahreddin Paşa’ dır. Kore’ de kahraman Albay Celal Dora’ dır. Türk Eğitim-Sen, inanarak mücadele etmenin Sütçü İmamca adıdır; Kunuri Köprüsü’ nde tek başına elli Çinliyle savaşan Kastamonulu Kara Onbaşı’ dır.

Türk Eğitim-Sen; aydın olmanın, aydınlık yüzün 5 asır önce divitli okkalı minare diktiren Defterdâr Mahmut Efendi’ sidir.

Türk Eğitim-Sen; sendikal başkaldırının Ali Suavi’ sidir, Herat’ ta bir Hüseyin Baykara, Çamlıbel’ de koca Köroğlu, Sincan’ da İsa Yusuf Alptekin, Uygur’ da Mehmet Emin Buğra, Türkistan’ dan Çinlileri çıkartan Atalık Gazi Yakup’ tur.

Türk Eğitim-Sen; Antalya’ da Yivli Minare, Ağrı’ da İshak Paşa Sarayı, Edirne’ de Uzun Köprü, Bursa’ da Yeşil Cami, Safranbolu’ nun/ Cumalıkızık’ ın tarihî evleridir, Diyarbakır’ da Sarı Saltuk Türbesi, İstanbul’ da Ayasofya, Sultanahmet, Koca Süleymaniye, Isparta’ da Selçuklu Kırık Minaresi, Nevşehir’ de Hacı Bektaş Veli Türbesi, üç şerefeli/ üç merdivenli koca Selimiye’ dir, Divriği’ de Ulucami, Çanakkale’ de Şehitler Anıtı’ dır, İzmir’ de Saat Kulesi, Sivas’ ta Gök Medrese’ dir, Kırşehir’ de Ahi Evran Türbesi’ dir. Türk Eğitim-Sen; Türkiye’ nin kalbi, Anıtkabir’ dir.

Türk Eğitim-Sen; Karadeniz’ de horondur, Doğu’ da halay, Burdur’ da al yazma zeybeğidir, İzmir’ de harmandalı, Muğla’ da ağır zeybektir, İç Anadolu’ da kaşık havası, Hacı Bektaş Dergâhı’ nda can dostlarımın döndüğü semâhtır. Türk Eğitim-Sen; Isparta’ da güldür, Osmaniye’ de fıstık, Manisa’ da üzüm, Aydın’ da incir, Rize’ de çaydır, Bursa’ da kestane, Tekirdağ’ da ayçiçeği, Adıyaman’ da pamuktur. Türk Eğitim-Sen demek, azizim, memleket demektir; burcu burcu yayla kokan, elvan elvan derde gark olmuş Anadolu demektir.

Türk Eğitim-Sen’ in manevî iklimi, Pusan Limanı’ nda ‘‘Yurdumuzu kurtarmaya gelen Türkler, hoş geldiniz!’’ diye karşılanan kahraman Mehmetçiğin şanından farksızdır. Türk Eğitim-Sen’ in edebi, Şason’ da boş köy evlerinde istirahat etmeyip sabaha kadar yerde yarım metre karın üstünde yatan Kore Türk taarruz tugayının ahlâkıyla aynıdır!

Türk Eğitim-Sen; sendikacılığın Kür-şad ihtilalidir, Ergenekon’ dan çıkışıdır, yedi düvele kafa tutan Çanakkale’ sidir.

Türk Eğitim-Sen; 19 Mayıs’ tır, 23 Nisan’ dır, Türk’ ün zafer ayı ağustostur, 10 Kasım’ dır, 29 Ekim’ dir, 1 Mayıs’ tır, 21 Mart’ tır, 3 Mayıs’ tır.

Türk Eğitim-Sen, Türk tarihinin Mustafa Kemal Atatürk’ üdür.

Not: Türk Eğitim-Sen Destanı, dizinin ikinci yazısıydı. Okumak isteyen arkadaşlarımız için dizinin ilk metni, Türkiye Kamu-Sen’ in Manifestosu başlığını taşımaktadır: http://www.habererk.com/haber/21743/turkiye-kamu-sen-in-manifestosu


Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı