Benim için çok ağır yazı olacak. Yarım milyon memurun adına konuşmak, tüm değerleri aktarmak sayfalara sığmaz; günler, aylar sürer. Türkiye Kamu-Sen gibi bir çınarın tüm özelliklerini anlatmak acziyetini yaşıyorum. Nasıl güneş balçıkla sıvanamayacaksa Türkiye Kamu-Sen’ in de tüm vasıflarını anlatmak ve yazmak mümkün değildir. Hatta imkânsıza yakındır. Okuyacağınız bu manifesto; Türkiye Kamu-Sen adına sadece tadımlıktır, buz dağını görünen kısmıdır! Dolayısıyla eksiktir ve hiçbir zaman tamamlanamayacaktır. 

Her şeyden önce bu metin bir övgü yazısı değil tamamen tespitlerden oluşmaktadır. Ağdalı üslupla yazıldığını düşünen çıkarsa bilin ki Türkiye Kamu-Sen’ i hiç tanımıyordur. 

Türkiye Kamu-Sen; memurluğun çeyrek yüzyıldır en geniş tek taarruz cephesidir. Bu cephede siperler her an taarruz ihtimaline karşı derin kazılmaz. Bu cephenin siperleri düşmanın gücüne, saldırmasına göre değil memur haklarının icap ettiği şekle göre kazılır. 

Her Türkiye Kamu-Sen’ linin özü bu ülkenin, bu medeniyetin yani Türklüğün genetik tezgâhında dokunmuş bir şaheserdir. O yüzden her Türkiye Kamu-Sen’ li ayrı ayrı değerlidir, önemlidir.

Türkiye Kamu-Sen pısırık bir yapı değildir. Aksine atılgan, dövüşçü, çetin, cesur ve saldırgandır. Türkiye Kamu-Sen öyle bir cephedir ki oradan taarruz hiç kesilmez. Türkiye Kamu-Sen; memurluğun 57. Alay’ ı, Nusret Mayın Gemisi’ dir. Türkiye Kamu-Sen’ in genel başkanı, sendikacılığın Dede Korkut’ udur.

Türkiye Kamu-Sen, kimi sendikalar gibi ısmarlama ve taklit sendikacılığı yapmaz; sendikacılığın atom bombasıdır; dinamiğini kendi içinde barındırır.

Türkiye Kamu-Sen’ in ruhunu kavramak için üst düzeyde onura ihtiyaç vardır. Çünkü Türkiye Kamu-Sen sadece sendikal örgütlenme değil her şeyden önce bir şeref hareketidir.

Türkiye Kamu-Sen’ in sendikacılığı; koltuk derdine düşenlere değil memur arkadaşına koltuk çıkacaklara, zevklere değil estetiğe, mobbinge değil heyecanlara hitap eder. 

Türkiye Kamu-Sen; gönüllerde alev alev yanan, volkan volkan devrilen, bayrak bayrak dalgalanan bir sevdadır. Türkiye Kamu-Sen bir gönül birliğidir.

Türkiye Kamu-Sen; kıçı başı ayrı oynayan sarı ya da sarı-kırmızı-yeşil sendikalara benzemez. Bundan 20 sene evvel ne dediyse bugün de bundan 20 sene sonra da aynısını söyler, itiraz edebilecek varsa alnını karışlarım. Hakkâri’ de, Kars’ ta ne dediyse Edirne’ de, Artvin’ de onu söyler. Doğu’ da örgütçülük yapıp Batı’ da kırmızı gül dağıtmaz! Bu manifestoya 20 sene sonra gelecek bir Türkiye Kamu-Sen’ li imza atar, ben de 20 sene evvel hangi Türkiye Kamu-Sen’ li ne dediyse altına imzamı atarım. Yani Türkiye Kamu-Sen, Türkiye’ dir!

Türkiye Kamu-Sen, Türk medeniyetinin beşiği değil özüdür, özetidir. Türkiye Kamu-Sen; Aleviliktir, Sünniliktir, doğruluktur, bu toprağın çocuğu olmaktır, adalettir, okumaktır, düşünmektir, kol kola yürümektir, çığlık çığlık slogan atmaktır, sevmektir, haktır, Hakk’ tandır.

Türkiye Kamu-Sen; bilimi cehaletle, vatanperverliği gaflet ve hıyanetle, özgürlüğü tutuculukla, doğru ve gerçeği yalanla, yanlışı demagojiyle gizleyecek düşkün bir sendika değildir.

Türkiye Kamu-Sen’ nin dinamiklerine bir damla dahi pislik bulaşmamıştır. Türkiye Kamu-Sen’ in temeli Türk milletinin öz varlığına tutulan bir aynadır. O yüzden Türkiye Kamu-Sen’ liler kırılmadan, eğilemeden, bükülmeden ve tabi ki küçülmeden büyüyebilen insanlardır. Aynı şekilde Türkiye Kamu-Sen de küçülmeden büyüyenlerin sendikasıdır. 

Türkiye Kamu-Sen; Türk milletinin köklerinden, sendikacılığın ana prensiplerinden, ahlakın temel disiplinlerinden ayrı düşünülemez! Doğruluk, edep, sosyal adalet, mücadele, haya, eşitlik… kavramları etrafında korkmadan, susmadan, yılmadan kenetlenenler; Türkiye Kamu-Sen’ lilerdir. 

Türkiye Kamu-Sen’ i üye sayısı değil üyelerinin çelik iradesi ifade eder. Türkiye Kamu-Sen, üyelerini numaratör olarak görmez. Her üyesinin Türkiye Kamu-Sen’ deki hissesi, toplumsal ve kamusal adaleti sağlamak adına cephesini genişlettiği kadardır. Adalet denen mekanizmanın işlemesi için emek sarf eden herkesin ortak sendikası, Türkiye Kamu-Sen’ dir. Çünkü adalete dair her yol Türkiye Kamu-Sen’ e çıkar. Eğer adaleti koruyor ama Türkiye Kamu-Sen’ i görememişseniz boşa kürek çektiniz demektir.

Türkiye Kamu-Sen’ in eylem gücü, ateşli ve sürekli bir taarruzu ifade eder. Bir tsunami, bir deprem, bir sel, bir kasırga, bir boran ne ise Türkiye Kamu-Sen’ in ayak sesleri de odur! Bitmeyen mücadele ruhunun adıdır Türkiye Kamu-Sen.

Türkiye Kamu-Sen’ in kalbi Kobani’ de değil can Kerkük’ te, Hocalı’ da atar. 

Türkiye Kamu-Sen; bu millete Türk milleti, Anadolu’ ya Türk yurdu, Atatürk’ e Ata’ mız diyebilenlerin sendikasıdır.

Türk sendikacılığının millî uyanış hareketi, Türkiye Kamu-Sen’ dir. Hem Türkiye Kamu-Sen’ in hem de bağlı sendikaların amblemlerinde ay-yıldız vardır. Türkiye Kamu-Sen ‘‘kökü mazide, gözü atide, eli tetikte’’ bir sendikadır. Burnu havada, gözü koltukta, kökü onun bunun arka bahçesinde, eli el pençe divanda olan sendikalara benzemez.

Türkiye Kamu-Sen, sarı sendikaların en millî düşmanıdır. Türkiye Kamu-Sen’ in paçasından dökülecek onur, sarı sendikaların yedi sülalesine fazla gelir.

Türkiye Kamu-Sen dik başlılığın, açık alnın adıdır. Yalamalık, yalakalık, hukuksuzluk Türkiye Kamu-Sen’ in semtine uğrayamaz!

Türkiye Kamu-Sen için mücadelenin farklı platformları vardır. Türkiye Kamu-Sen masada da sokakta da mücadele eder. Ancak ne masa ne de sokak politikasının esiridir. Türkiye Kamu-Sen, masaya kendi politikasıyla oturur; sokağa da kendi politikasıyla çıkar.

Türkiye Kamu-Sen, kamu işverenin hukuksuz ve usûlsüzlükleriyle bilenmez. Türkiye Kamu-Sen’ in tek rakibi kendisidir. Tekrar aynı ve sert mücadeleyi ortaya koyana dek en iyi ve en ulaşılmaz sendikacılık çıtası Türkiye Kamu-Sen’ e aittir. Türkiye Kamu-Sen’ in bileytaşı yine Türkiye Kamu-Sen’ dir. 

Türkiye Kamu-Sen ne renksiz, şekilsiz, omurgasız sendikalara benzer ne de rengini belli etmeyen sendikalara… Türkiye Kamu-Sen ancak kendisine benzer! 

Türkiye Kamu-Sen, Türk milletinin hiçbir değerini kendine siyasî veya sendikal meze yapmaz. Türkiye Kamu-Sen kapalı, maskeli hareket etmez. Dolambaçlı yolları bilmez. Türkiye Kamu-Sen’ in erkek sesi tüm meydanlardan duyulur.

Ömer Seyfettin’ in ‘‘Mefkûreler taarruzîdir, tedafüî bir mefkûre tahayyül bile olunamaz!’’ ilkesinden hareketle Türkiye Kamu-Sen, sendikacılığı deri koltuktan sokağa çıkaran sendikadır. Çünkü oturduğunuz yerden mahalle köşelerindeki kadınlar gibi ancak dedikodu ama sokakta eylem yaparsınız.

Türkiye Kamu-Sen, onurları mikroskopla incelenecek sendikalara benzemez; o bir onur abidesidir.

Türkiye Kamu-Sen; tatlı su sendikacılığı yapmaz, sulu sendikacılıkla işi olmaz, su katılmamış sendikacılık yapar. Bu da su götürmez bir gerçektir.

Türkiye Kamu-Sen, sarı sendikaların satış enflasyonları kertesinde memur haklarına dört elle sarılır. Türkiye Kamu-Sen, sendikacılıkta akım değil bir ekoldür. Ya Türkiye Kamu-Sen’ in yaptığı gibi sendikacılık vardır ya da yoktur; işte bu kadar basit!

Türkiye Kamu-Sen kurulduğu günden bu yana 5 cumhurbaşkanı, 9 başbakan, 5000’ e yakın milletvekili gördü; sayısız bürokrat da cabası… Biz buradayız varız, Türkiye Kamu-Sen sadece Türkiye’ de değil Türk devletlerindeki sendikaların da başıdır. 

Nerede bir adalet varsa nerede hakça mücadele, usturuplu sevgi, Türk’ çe hoşgörü varsa o; Türkiye Kamu-Sen’ nin tarihidir. Bu milletin değerleriyle sorunu olmayan hiç kimseyle Türkiye Kamu-Sen’ in doku uyuşmazlığı bulunmaz.

Türkiye Kamu-Sen’ de çehreler değişir, yürekler değişmez, konu sapmaz, amaçtan geri durulmaz. Her Türkiye Kamu-Sen’ linin göğsünde yanan ateşi, ruhlarda tutuşturan kıvılcım işte budur.

Türkiye Kamu-Sen’ nin her bayan üyesi, Kore’ de şehit olan Mehmetçiğin mezarı başında gözyaşı döken sürgündeki Kazanlı anadır; Kore’ de yaralı Mehmetçiğe gönüllü hemşerilik yapan Kazanlı Türk kızlarıdır.

Türkiye’ nin dört bir yanına dağılan yarım milyon Türkiye Kamu-Sen’ li 2016’ nın Kuva-yı Millîye’ sidir. Her Türkiye Kamu-Sen’ li Türkistan’ da Enver Paşa’ dır, Çanakkale’ de Koca Seyit, İstiklal Yolu’ nda battaniyesini oğlundan alıp cephaneye örten kahraman anadır.

Türkiye Kamu-Sen’ in her yöneticisi; Sakarya’ da, Büyük Taarruz’ da ateş altında süngü hücûmuna kalkan kahraman Mehmetçik’ ten, Küpeli Dağı’ nda vatan bekleyen askerimizden farksızdır.

Türkiye Kamu-Sen; mimaride Koca Sinan’ dır, Orta Asya’ da Atsız, Kırgız bozkırında Aytmatov, Akka önlerinde Cezzar Ahmet Paşa, Tanrı Dağı’ nda bir Yolluğ Tiğin’ dir.

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi, Türk milletini hakaret etmeden de aldığı Nobel ödülünü Anıtkabir’ e bağışlayan, ben Türk’ üm, Atatürk’ ün eğitiminden geçtim diyebilen Aziz Sancar; Türkçe giderse Türkiye gider, diyen Oktay Sinanoğlu’ dur.

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi, ‘‘Kralla kraliçe her zaman bulunur. Vatanla millet yaşasın, vatanla millet!’’ diyen Abdülhak Hamid’ dir; Türk’ ün sesinin gidebileceği en büyük yükseklik için şarkı söyleyen Barış Manço’ dur; ölüm döşeğinde bile ‘‘Söyleyin onlara, burası bağımsız bir Türk Cumhuriyetidir!’’ diye kükreyen Denktaş’ tır.

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi, Atatürk’ ün milletimizin babası dediği Mehmet Emin Yurdakul’ dur; vatan vatan, diye kükreyen koca Namık Kemal’ dir. Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi, bayrak bayrak dalgalanan bir Arif Nihat’ tır; bu vatan kimin, diyen Orhan Şaik’ tir; kuyumcu hassasiyetindeki Yahya Kemal Bey’ dir. Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi hiçbir şeye korkmadan meydan okuyan Deli Dumrul’ dur.

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi ‘‘Milletimizin unvanı Türk’ tür, lisanımız Türk lisanıdır!’’ diye kükreyen Süleyman Paşa; ‘‘Dilde, fikirde, işte birlik!’’ diyen bir Gaspıralı İsmail; Türkçe aşığı bir Ali Şir Nevaî; Türk ilini at sırtında gezen lügat başındaki Kaşgarlı Mahmut’ tur.

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi aynı zamanda bir Yörük Ali Efe’ dir, Halime Kaptan’ dır, Kara Fatma’ dır, Nine Hatun’ dur, Sütçü İmam’ dır, Gördesli Makbule’ dir, Kılavuz Hatice’ dir, Onbaşı Nezahat’ tir, Erkek Halime’ dir. 

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi cami cami vaaz verip halkı Millî Mücadele’ ye davet eden Mehmet Akif’ tir. Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi İsviçre dağlarından Millî Mücadele’ ye omzunda mavzerle koşa koşa gelen Mahmut Esat’ tır. Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi Malta sürgününden kurtulup soluğu Ankara’ da alan Ziya Gökalp’ tir.

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi; bir Yahya Çavuş’ tur, kamyon lastiği için banknot yazan Muzaffer Yüzbaşı’ dır, 40 çerili bir Kür-şad’ dır, Türkçe konuşulacak diyen Karamanoğlu Mehmet Bey’ dir. 

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi; Atatürk’ ün sofrasında milliyet nazariyelerini kükreyen Sadri Maksudî’ dir, Cengiz Han’ ı anlatan Zeki Velidî’ dir, tarih yöntemlerini sıralayan Akçuraoğlu Yusuf’ tur, Kırım Kırım diye haykıran Cengiz Dağcı’ dır, Kırımlıoğlu’ dur, Azerbaycan’ daki Elçibey, Doğu Türkistan’ da Rabia Kadir’ dir.

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi; Ayşe’ dir, Hasan’ dır, Metehan’ dır, Yücel’ dir, Serhat’ tır, Munise’ dir, Mustafa’ dır, Orhan’ dır, Hayri’ dir, Gökberk’ tir, Almıla’ dır, Serdar’ dır, Osman’ dır, Fatma’ dır, Oğuz’ dur, Dilek’ tir. Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi candır can…

Türkiye Kamu-Sen’ in her üyesi; kara kalpaklı, pos bıyıklı, Doğu’ nun en genç ve en yakışıklı devrimcisi, mavi mavi gözlü, koca yürekli bir Mustafa Kemal Atatürk’ tür!


Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı