Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın referanduma ilişkin “Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz'un yanında yer almaktır” sözlerine 15 Temmuz şehidinin oğlundan yanıt geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü açıklamasında, 16 Nisan'da yapılacak referandum için, "16 Nisan'da evet diyerek gereken cevabı verecektir. 16 Nisan 15 Temmuz'un bir cevabı olacaktır. Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz'un yanında yer almaktır" diye konuşmuştu.

“BİZ EL ELE TUTUŞUP VATAN KURTARIYORUZ, SİZ ARAMIZI AÇIYORSUNUZ”

Bu açıklamadan birkaç saat sonra FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olan Yeni Şafak gazetesi çalışanı Mustafa Cambaz'ın oğlu Alparslan Cambaz, sosyal medya hesabından referanduma ilişkin açıklamada bulundu.

15 Temmuz şehidinin oğlu Alparslan Cambaz, “Neden evet diyemediğime, oy kullanmayacağıma dair...” başlıklı açıklamasında “FETÖ’cülere idam” sloganlarını hatırlattı. Alparslan Cambaz, “Sayın kravatlılar, biz el ele tutuşup vatan kurtarıyoruz, siz daha hemen ertesi gün söylemlerinizle aramızı açıyorsunuz” diye yazdı.

“MUKTEDİRİN MİLLETİNE DAHA DA SAĞIRLAŞTIĞI TARİHİ BİR GERÇEKTİR”


Alparslan Cambaz’ın sosyal medya hesabından paylaştığı açıklaması şöyle:

“Sayın kravatlılar, her şeyinizi bu millete borçlusunuz. Her şeyinizi. Millet sizden karşılığında tek bir şey istedi: ADALET. Partinizin adı böyle başlıyor.

Milletin talebi adaletin tez gelmesi yönündeydi, ölüm cezasıydı. Fakat idam, miting meydanlarında insanların gazını almak için dillendirilen bir şey olmaktan öteye gidemedi. Oysa hazırlanan yeni anayasada en öne çıkması gereken şeydi idam, hiçbir maddede göremedik. Varsa, gözümden kaçtıysa lütfen aydınlatın beni. Yok, ‘Onlar sonrasında halledilecek’ tarzı bir laf edecekseniz de bunu kesinlikle duymak istemiyorum. Çünkü ben birkaç seçim öncesi sürekli malzeme yapılan Mavi Marmara davasının en son geldiği noktanın, şehitlerimize yapılan saygısızlığın kederini hâlâ içimde taşıyorum. O dediğiniz sonralar geldiği gün babamların katilleriyle anlaşılmayacağı hususunda şüpheye düşmemem için ortada hiçbir neden yok.

İdareciler milletin talebine karşılık vermek zorunda olduklarını bilmeli ve millete muhtaç kalmalı. Fakat bizde epeydir milletçe bir partiye, bir kişiye muhtaçmışız gibi hava estiriliyor. Her seçimde istenilenin dışında bir karar verirsek devletin yanıp bitip kül olacağıyla tehdit ediliyoruz. Kulağınızı açın da dinleyin: 15 Temmuz'dan sonra korkacak hiçbir şeyimiz kalmadı! Yetkileri artıp güçlendikçe güçlenen, millete muhtaçlığı azalan muktedirin milletine daha da sağırlaştığı tarihi bir gerçektir.

Sayın kravatlılar, biz el ele tutuşup vatan kurtarıyoruz, siz daha hemen ertesi gün söylemlerinizle aramızı açıyorsunuz. Bu kabalığınız ‘Evet’ dediğimizde yerini inceliğe mi bırakacak?

Hiçbir savaş hukukuna sığmayacak bir ahlaksızlıkla, görülmemiş bir nefretle kendi savunmasız vatandaşına en zalim yöntemlerle ölüm kusarak sevdiklerimizi katleden, zihinlerimizde, gönüllerimizde, bedenlerimizde onarılmaz yaralar açan, vatanımıza, yani namusumuza göz diken o alçaklar ortadan kaldırılmadıkça benim gibi şehit yakınlarından bir şey beklemeye hakkınız var mı? Keşke derdimizi anladığınızı görsek, keşke.

Şeyh Edebali'nin sözüdür: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ben de benzer bir cümle olarak şöyle diyorum: Haini yaşatma ki devlet yaşasın. Kalp krizinden ölmekte olan birinin kolundaki, ayağındaki açık yaralarla ilgilenilmekten vazgeçilsin artık. Kandırılmalara, oyalamalara, günü kurtarma peşinde olmalara ziyadesiyle doyduk biz millet olarak. Aman ha...”

İşte o mesaj: 

ZİYARET ETMİŞLERDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, oğlu Bilal Erdoğan ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olan Yeni Şafak gazetesi çalışanı Mustafa Cambaz'ın oğlu Alparslan Cambaz’ı ziyaret etmişlerdi.

İşte o ziyaretlerden fotoğraflar:

Editör: TE Bilişim