Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Barzani'nin halk oylaması kararı üzerine , hükümetin nihayet uluslararası ve ikili antlaşmalardan söz ederek Meclis'i toplantıya çağırmasının olumlu bir gelişme olduğunu, ancak tezkerenin uzatılması kararından öte, geleceğe yönelik kesin somut önlemlerin neler olacağının da tek tek karara bağlanması gerektiğini söyledi.

Barzani'nin, "Bağımsız Kürdistan" için 25 Eylül'de(Yarın) yapacağı halk oylaması ile ilgili sert tepki gösteren Çölaşan, "Ortadoğu bir kan gölüdür. Suriye ve Irak'ta Kürdistan kurulmaktadır. Barzani olayı, aslında bizim iktidarın bildiği, örtülü destek verdiği bir programdır. Görünüşte 'kınıyoruz' diyorlardı. Kamuoyunun baskısı ile olumlu bir adım atılmıştır. Ama devamı gelmelidir. Biz ADD olarak bir basın açıklaması yaptık. Elinizde sürece engel olabilecek argümanlar var. Habur sınır kapısını kapatın, yapacak hiçbir şeyleri kalmaz. Onların petrolleri, bizim doğalgaz boru hatlarımızdan gidiyor. Karayollarımızdan gidiyor. En az 200'e yakın şirketimiz orada iş yapıyor. İthalatımız onlardan. Destek veriyoruz. Türkiye'nin aleyhine, bölgesel sınırları bile 'Kürdistan' diye gösteren televizyonun yayınlarını, biz Türksat'tan yapıyoruz. Elimizde bitmeyecek kadar onlara fiilen engel olabileceğimiz kozlar var" şeklinde konuştu.

"SIRA TÜRKİYE'NİN BÖLÜNMESİNE GELMİŞTİR"

Barzani'nin Bağımsız Kürdistan'ı kurulduğu an bu gelişmenin Kerkük'teki Türkmen'leri ve Türkiye'deki Türkmen yapısını doğrudan etkileyeceğini vurgulayan ADD Genel Başkanı Çölaşan, "Daha vahimi, hepsinin üstüne Türkiye bölünecektir. Çünkü Irak'la Suriye bölünmüştür. Sıra Türkiye'nin bölünmesine gelmiştir. Bunu becerebilirlerse, İran'ın üzerine gideceklerdir. Bu bir İsrail projesidir. Bu bir Amerikan projesidir. Bu bir Kürdistan projesidir. Yazıktır ki, o Kürdistan, asla bağımsızlığını kazanamayacaktır." dedi.

"TÜRKİYE, EMPERYALİST PROJENİN İÇİNDEDİR"

Irak'ın ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamanın Türkiye'nin menfaatine olduğunun altını çizen Çölaşan, Türkiye, emperyalist projenin içindedir. Sıra Türkiye'ye gelmiştir. Hükümetin konuyu Meclis'e taşıması olumlu bir gelişmedir. Ama Meclis gerekli bütün tedbirleri alacağını somut olarak ortaya koymalıdır. Meclis'in iradesi bu hayati konuda net bir şekilde ortaya çıkmalıdır." dedi.

Editör: TE Bilişim