Akdağ, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları cevapladı.

AA'nın aktardığına göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün partisinin grup toplantısında dile getirdiği iddialarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Akdağ, Kılıçdaroğlu'nun yürüttüğü siyasetin, siyasetin itibarsızlaştırılmasına yol açabileceğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu'nun bu yönde iddiaları daha önce de dile getirdiğini aktaran Akdağ, "Cumhurbaşkanımızın İsviçre'de sekiz ayrı hesabının olduğunu iddia etti 2010'da. O zaman Cumhurbaşkanımız kendisini yine ispata davet etti, çıt çıkmadı. 7 Ocak 2014'te CHP Grup toplantısında Bakırköy'de bir arsanın vakfa verildiğiyle ilgili bir iddiada bulundu. Kendisi ispata davet edildi, ondan da bir sonuç çıkmadı. 26 Mayıs 2015'te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde altın klozet olduğunu öne sürdü, sonra bir televizyon programında çark etti" ifadesini kullandı.

Böyle bir genel başkanın anamuhalefet partisinin başında olduğu için iktidar partisi olarak üzüntü duyduklarını belirten Akdağ, bunun ülke adına bir utanç kaynağı olduğunu, böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini söyledi.

"SURİYELİLERE 30 MİLYAR DOLAR HARCANDI, CEVABI YOK" AÇIKLAMASI
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, "Suriyelilere 30 milyar dolar harcandı. Bunun cevabı yok" iddialarına da yanıt veren Akdağ, Avrupalıların bir mülteciye günde 40 avro para harcandığı yönünde hesap yaptıklarını aktararak, 40 ile 3 milyon mülteci sayısının çarpılması durumunda günde harcanan paranın 120 milyon avro yaptığını vurguladı.

"Yahu arkadaş, ülken bu kadar kendisine sığınan Suriyeli misafirler açısından bütün dünyada takdirle karşılanırken sen ne yapmaya çalışıyorsun?" diye soran Akdağ, kendisini ziyarete gelen uluslararası kuruluşların temsilcilerinin ağız birliği etmişçesine, "Dünyada mültecilere ya da geçici sığınmacılara Türkiye gibi hizmet edebilen başka hiçbir örnek yok, geçmişte de olmadı." dediklerini aktardı.

Recep Akdağ, Suriyelilerin Türkiye'de misafir olmaya başladığı 2011'den bugüne kadarki genel maliyet analizini de kamuoyuyla paylaştı. Akdağ, Türkiye'de 3 milyon 266 bin Suriyelinin bulunduğunu, bu insanların sağlık, ulaşım, eğitim, barınma gibi pek çok hizmet aldığını anlattı.

Başbakan Yardımcısı Akdağ, genel bütçeden yapılan harcamaların yanı sıra Türk Kızılayının operasyonel harcamaları, Türkiye Diyanet Vakfının yardımları, belediyelerin kampanyaları, yapılan yardımların amortisman giderleri, yatırıma dönüştürülemeyen birtakım maliyetlerin bulunduğunu da belirterek, bütün bunlar üst üste geldiğinde bir harcama miktarının ortaya çıktığına işaret etti.

Bunlara ek olarak şahıslar ve derneklerce de dağıtılan yardımlar da düşünüldüğünde hesap ettikleri miktarların bulunduğuna değinen Akdağ, "Bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman aşağı yukarı 29 milyar dolara yakın bir rakama ulaşıyoruz. Kabaca 30 milyar dolarlık bir rakama ulaşıyoruz. Aslında bugüne kadar bunu çok daha detayıyla incelemiş olsak bu rakamların üstünü de bulabiliriz." ifadesi kullandı.

"NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUN?"
"Kılıçdaroğlu her ne kadar hesap uzmanıysa da bu hesabı her zaman şaşıyor. Böyle hesap uzmanı falan olmaz." diyen Akdağ, Kılıçdaroğlu'nun sadece AFAD'ın harcamalarına baktığını, bunun sadece AFAD'ın kamplarda harcadığı paradan ibaret olmadığına değindi.

Akdağ, Kılıçdaroğlu'nun bu iddiaların ardındaki asıl niyetine bakmak gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Kardeşim ne yapmak istiyorsun? Türkiye olarak, Suriye'deki mazlumlar için kapılarını açmışsın, hizmet ediyorsun, milletin hizmet ediyor. Kardeşim sen bununla iftihar etsene. Ne demek istiyorsun? Bu para harcanmadı demekle ne demek istiyorsun? Bu insanlara hizmet verilmedi mi demek istiyorsun? Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti'nin verdiği bütün hizmetlerden rahatsız. Neden rahatsız oluyorsun?"

"ISRARLA SÖYLÜYORUZ, İSTİFA ETMELİDİR"
Akdağ, Kemal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ istihbaratçılarının adeta maşası haline geldiğini savunarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Eline bir evrak veriyorlar, ardına arkasına bakmadan ortaya çıkıyor, bir kağıdı ortada sallıyor. Sana çıkar derler ki, 'İspat et kardeşim.' Ne diyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın yakınları için? 'Yurt dışına para götürdüler. Orada gizli hesaplar açtılar.' Böyle bir şeyin uzaktan yakından olmadığını avukatları açıkladı. Böyle bir şey yok. Kılıçdaroğlu siyaseten sıkıştığı zaman, kendisinin popülaritesinin gerilediğini gördüğü zaman bu tür yollarla kendinden bahsettiriyor. İki üç gündür ondan bahsediyoruz. Şunu da ısrarla söylüyoruz, istifa etmelidir."

"TÜRKİYE'Yİ DIŞARIYA ŞİKAYET ETMEK DE NE OLUYOR?"
Kılıçdaroğlu'nun Suriyeliler üzerinden yaptığı açıklamanın yurt dışında haber olmasıyla neyin amaçlandığı sorusu üzerine Akdağ, Kılıçdaroğlu'nun buna benzer davranışlarda daha önce de bulunduğunu, yurt dışına her çıkışında ya da yurt dışından gelen medya mensuplarıyla her görüşmesinde Türkiye Cumhuriyeti'ni şikayet ettiğini dile getirdi.

Akdağ, böyle bir geleneğin Türk siyasi hayatında olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Biz kendi içimizde tartışırız. Birbirimizi kıyasıya eleştirebiliriz, yanlışlarını görebiliriz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti devletini dışarıya şikayet etmek de ne oluyor? Bunu MİT tırları davasında da yaptılar. Hem de FETÖ'nün tuzağına düştüklerini ya anlamadan ya da birlikte hareket ettikleri için yaptılar. Son örnek de bu. 30 milyarı harcamadınız demeye getiriyor her halde. Harcadık kardeşim."

Editör: TE Bilişim