Birkaç gündür iktidara muhalif gazetecilerin ve yazarların sudan sebeplerle mahkemelerce tutuklandıklarına şahit oluyoruz.
Tutuklanan gazeteci yazarlar kamuoyunda ses getiren yolsuzluk ve tarikat cemaatlerin, devlete sızma etkin olma süreçlerinin yazarları Murat Ağırel, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve çeşitli yerel gazetecilerdir.
Tutuklanan yazarlar genellikle 40 yaş civarlarında çok okuyan çok araştıran çok çalışan idealist insanlar.
Murat Ağırel’in ilk kitabı “Şaki” 21 baskı yaptı. Yeni kitabı “Sarmal” ise kitapçılarda yok satıyor.
Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun birlikte yazdığı “Metastaz” kitabı ise yayınlandığı zamanda uzun bir süre en çok okunan kitap olarak listelerde kaldı.
Diğer tutuklananları tanımam ama Murat Ağırel’i tanırım.
Türk milliyetçisi, cumhuriyet aşığı, devleti ve milleti için yüksek karakterli fedakarlıklar yapabilecek şuurlu dürüst bir kişiliktir.
Ergenekon kumpas tutuklamaları da bu sahteliklerle ama bir gaye için yapılmıştı.
Suçla ve birbirleriyle ilişkisi olmayan bazılarının ise işledikleri suçlar, kişisel olan ama ortak değerleri Türk milliyetçiliği olan insanlar çeşitli sudan sebeplerle tutuklanmış, tutuklamaların ucu zamanın Genelkurmay Başkanına kadar uzamış, bazıları cezaevlerinde hayatını kaybetmiş, bazıları annesinin cenazesine gönderilmemiş, hemen hepsinin hayatı karartılmış, idam cezalarına çarptırılmış insanlardı.
Ergenekon kumpas davasının gayesi ülkemizi emperyalizmin oyuncağı haline getirmek için emperyalizme direnecek milli güçlerin sindirilme ve tasfiyesi idi.
Zamanın başbakanı “Ben bu davanın savcısıyım” demişti.
Zamanın başbakanı Ergenekon kumpas davasının savcısına zırhlı makam aracını, şoförü ile tahsis etmişti.
Sahte Ergenekon ve Balyoz davaları hain FETÖ darbe kalkışmasına zemin hazırlamıştır .
Bırakın bu çocukların yakasını.
Yerin altına inanmıyor musunuz?
Aklınız başınıza gelmedi mi hala?
