AKP, muhalefetin itirazlarının ardından vazgeçtiği düzenlemeyi bir gün sonra yeniden bu kez başka bir torba kanun teklifinin içerisine ekleyerek TBMM Başkanlığı’na sundu.

Geçen hafta TBMM Başkanlığı’na sunulan ve perşembe günü gece yarısı görüşmelerinin ardından kabul edilerek yasalaşan Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hakkındaki torba kanun teklifinin içerisinde, Cumhurbaşkanlığı’na yeni bir kadro açılmasını öngören düzenleme de yer aldı. Bu düzenlemede, görev tanımı net olarak belirtilmeyen Cumhurbaşkanlığı Raportörlüğü kadrosunun açılacağı kaydedildi. Muhalefet milletvekilleri ise bu maddenin Anayasa’yı ihlal anlamına geldiğini, Cumhurbaşkanlığı kadrolarının görev tanımlarının daha açık yapılması gerektiğini dile getirdi ve teklife itiraz etti. Muhalefetin itirazının ardından aynı torba teklifle fonksiyonel bütçe sınıflandırmasını kaldırmak ve büyük projelere ne kadar ödendiğini kamuoyuna açıklamamak için bir adım atan AKP, ilgili maddeyi torba tekliften çıkardı ve mevcut teklifin yasalaşmasını sağladı.

Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, iktidar, vazgeçtiği Cumhurbaşkanlığı Raportörlüğü düzenlemesini, cuma günü TBMM Başkanlığı’na sunduğu başka bir torba teklifin içerisine ekledi. Pandemi dönemine ve normalleşme sürecine ilişkin “iyileştirmeleri” içeren teklifin 19’uncu maddesinde yer alan düzenleme ile yine raportörün görevi ile ilgili “Cumhurbaşkanlığı’nın görev alanına giren konular” tanımlaması yapıldı. Muhalefet ise görev tanımlaması belli olmayan raportörlük düzenlemesine karşı çıkıyor.

YARGIDAN SARAY’A TRANSFER MÜMKÜN

“Cumhurbaşkanlığı’nın görev alanına girmeyen konu yok” sözleriyle eleştirilen düzenlemeye göre ayrıca hakim, savcı ve yasama uzmanlarının Cumhurbaşkanı raportörü olarak atanabilmelerine de imkan sağlanıyor. CHP, İYİ Parti ve HDP, yargı mensuplarının Saray’a atanabilmesi ihtimaline de karşı çıkıyor. Teklifin görüşmeleri gelecek hafta başlayacak.

HER KONUDA FAALİYET GÖSTERECEKLER

Düzenlemeye karşı çıkan CHP Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, “Raportörün, Cumhurbaşkanlığı’nın görev alanında faaliyet göstereceği belirtiliyor. Böylesine geniş bir alanda bir kariyer meslek oluşturulması asla mümkün değildir. Yani Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın görev alanından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görev alanına, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görev alanına, aklınıza gelebilen hangi konu olursa olsun, idarenin bütün alanlarında görevli olmak üzere Cumhurbaşkanlığı raportörü istihdam edilebilecektir” dedi.

Teklifte, raportörlerden, “hizmetine artık ihtiyaç duyulmayanların” başka birimlerde görevlendirileceğine ilişkin hükümler bulunduğunu da bildiren Hamzaçebi, “Kariyer mesleğe yarışma sınavıyla giren, üç yılın sonunda yeterlilik sınavıyla raportör kadrosuna atanan kişiler, önce raportör yardımcısı, üç yılın sonunda yeterlilik sınavıyla raportör olarak atanan kişiler, kendi rızası dışında asla ve asla başka bir kadroya atanamazlar. Bunu koyduğunuz anda, bu, kariyer meslek olmaktan çıkar, bunu boşuna kariyer meslek diye tanımlamayın” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim