Akşener, ABD Başkanı Donald Trump'ı da etiketliyerek "Sayın Başkan, "Hürriyet Anıtı"nızın parasını veren bir milletin "Hürriyet"ine kastediyorsunuz! @realDonaldTrump" dedi.

Donald Trump'ın cevap verip vermeyeceği bilinmezken  "Hürriyet Anıtı"nın Osmanlı'nın parasıyla ve emriyle yapıldığına vurgu yapması hayli ilginç bir gelişme olarak değerlendirildi.

Bilindiği gibi  Özgürlük (liberty) adası üzerinde yükselen özgürlük heykeli, abd'nin en büyük sembollerinden biridir. 1886'da Fransız halkı tarafından, kuruluşunun 100. yılı nedeniyle(10 yıl gecikmeli olarak) ABD'ye hediye edilen heykel, bol elbiselere sarınmış elinde meşale taşıyan bir kadını resmeder.

Özgürlük (Liberty) adası üzerinde yükselen Özgürlük Heykeli, ABD'nin en büyük sembollerinden biridir. 1886'da Fransız halkı tarafından, kuruluşunun 100. yılı nedeniyle(10 yıl gecikmeli olarak) ABD'ye hediye edilen heykel, bol elbiselere sarınmış elinde meşale taşıyan bir kadını resmeder. Kadının başında 7 kıtayı veya 7 denizi simgeleyen 7 dikenli taç vardır. Sol elinde ise, üzerinde Amerika'nın Bağımsızlık Günü olan 4 Temmuz 1776 tarihinin kazılı olduğu kitabe vardır.

Peki tüm dünyanın Amerika'ya ait olduğunu zannettiği Özgürlük Heykeli'nin aslında Osmanlı'nın parasıyla ve emriyle yapılmıştır.

İşte heykelin Osmanlı topraklarından New York'a uzanan hikayesi...

Tarih 30 Kasım 1854, Sultan Abdülmecid dönemi. Mısır, içişlerinde bağımsız, dışişlerinde Osmanlı sultanına bağlı bir Osmanlı eyaleti. O dönemde Mısır hıdivi(valisi) olan Said Paşa, Kızıldeniz ve Akdeniz'i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı projesini hazırlatıp onaylaması için Sultan Abdülmecid'e sunuyor.

Fransa tarafından desteklenen Said Paşa'nın Süveyş Kanalı Projesi'nin önünde de İngiltere bir engel olarak duruyordu. Osmanlı'nın mali gününün yanı sıra denizlerdeki gücünün de artmasını sağlayacak olan bu kanal, İngilizlerin Akdeniz ve Hindistan'daki hakimiyetini de sona erdirebilecekti. Bu durumun farkında olan İngiltere, Sultan Abdülmecid Han'ı, projeyi reddetmesi için sürekli baskı altında tutuyordu. Said Paşa, bu sebeple Sultan Abdülmecid'in tasdikini beklemedi.

Said Paşa, Abdülmecid'den tasdik gecikince projenin gerçekleşmesi için gerekli şirketin kurulmasını emretti. 30 Kasım'da Fransız mühendise gereken izni verdi. Fransız sermayesiyle kurulan şirketin hisse senetlerinin tamamı satılınca İngiltere, Osmanlı'ya baskılarını daha da artırdı. Sultan Abdülmecid vefat ettiğinde proje hala onay bekliyordu. Ancak onaylanmasa da ağır aksak ilerlemeye devam ediyordu. İki sene sonra Said Paşa da aniden vefat etti. Yerine geçen İsmail Paşa ise İngiliz taraftarıydı. Fakat bu kanalın Mısır için hayati önemini fark etmekte gecikmedi ve işe dört elle sarıldı.

Sultan Abdülmecid'in vefatıyla Osmanlı tahtına geçen Sultan Abdülaziz Han'a da İngiliz baskıları devam etti. Ama Sultan Abdülaziz, denizciliğe önem verdiği için zaten başlamış olan proje için gerekli onayı hemen verdi. Bununla da kalmayıp, Mısır'ın kanal için yaptığı dış borçları devlet garantisi altına alarak, kanal şirketi hisselerine de bizzat kendisi oldukça yüklü paralar yatırdı.

Said Paşa ile kanalın mühendisi Ferdinand de Lesseps arasında 1854'te yapılan anlaşma maddelerinde, Süveyş Kanalı'nın Akdeniz'e açılan sahillerinde bulunan Port Said şehri limanına dikilecek olan dev bir kadın heykeli projesi de vardı. Bu heykel, hem Osmanlıyı hem Mısırı temsil edecekti.

Editör: TE Bilişim