10 Yıldır Feysbuk'ta yazıyorum. Bu zaman diliminde en çok ilgi göreni aşağıdaki yazım oldu. Sayfamdan paylaşanlar, kopyalayıp sayfasında paylaşanların sayısı 10.000'nin üstünde. Basit bir hesapla bu yazı en az 30-35 Milyon kişiye ulaştı. Tabii bu arada yazıdan ismimi silip kendi adını koyan uyanıklar da oldu çokça. O aşırmalar bile 2000 kadar paylaşım almış.

Küçük eklemelerle yazıyı yeniden paylaşıyorum.

Ne Mutlu Türküm Diyene!..

---------------------------------

ÖZGE BİR TÜRK MİLLİYETÇİSİ

Mihail ÇAKIR (1861-1938)

Gökoğuz Türkleri’nin soy bilinci için ömrünü adamış bir Türk milliyetçisi; eğitimci, yazar, kültür adamı, şair, tarihçi…

Şimdi sıkı durun!..

O bir Hristiyan ve üstelik papaz.

"Hadi canım sen de" demeyin.

34 kitabın ve“Gagauzların Tarihi ve Etnografik Özellikleri” adlı kitabın yazarı.

Gökoğuzların Türkçeyi kaybettiğinde Türklüğünü kaybedeceğinin bilincindeydi. Çünkü milliyet duygusunu ayakta tutan birinci sütun dildi.

Mihail Çakır bunun için köy köy gezerek çocuklara, gençlere Türkçeyi öğretmeye başladı. Bu çalışmaları 40 yıl aralıksız sürdü. Her köye yetişemeyeceğini anlayınca 1931’de Bükreş Büyükelçimiz Hamdullah Suphi Tanrıöver’den yardım istedi.

Yardım isteği Atatürk tarafından karşılıksız bırakılmadı.

Bölgeye Türkçe öğretimi için hemen 30 öğretmen gönderildi, 300 Gökoğuz genci üniversite öğretimi için Türkiye’ye getirildi ve bir de Çakır'a "Türklüğe Üstün Hizmet Nişanı" gönderildi.

Atatürk onun ülküdaşı ve soydaşı idi çünkü.

Yaşar Nabi Nayır, 1936'da Balkanlar'a yaptığı gezide Kişinev'de Mihail Çakır'ın evinde misafir olmuş ve "Balkanlar ve Türklük" (Ankara 1936) adlı eserinde ondan övgüyle bahsetmiştir.

Türkiye’de Müslüman görünümlü Arapçı yobazlar Türk düşmanlığı yaparken, kurulduğu günden bu yana Cumhuriyet düşmanlığı yaparken, Atatürk düşmanlığı yaparken Gagauzya’da bir Hristiyan Papaz can çekişen Türklüğü yeniden ayağa kaldırdı.

Ruhun şad ola Mihail Çakır. Türklüğe hizmetlerin önünde saygıyla eğiliyorum.

Editör: TE Bilişim