İşte Aytaç Durak'ın o açıklaması;

"Değerli Hemşerilerim özellikle MHP’li dostlarım,

Sizlerle kısaca dertleşmek istiyorum;

Büyük parti küçük parti demeden partiler üstü oylarınızla beni 5 defa seçtiniz.

Hükümet, milli iradenizi çiğneyerek hukuksuzca beni 4 yıl görevden uzaklaştırdı.

Erdoğan haklıydı. Partisinin en güçlü olduğu zaman Adana'da seçim kaybettirmiştim.

FETÖ de haklıydı. İhalesiz arsa ve himmet alamıyordu. İtirafçı Mahkemede “Adana’ya Aytaç Durak’tan Belediyeyi kurtarmak için görevli geldim” diyordu.

Peki, Sayın Bahçeli’ye ne oldu da 1 yıl geçmeden grup toplantısında bağırarak “İstifa et, Aklan da gel… Savcılar, İçişleri göreve…” deyip üzerimden dürüstlük şovu yaptı.

Parti Genel Başkanım beni açıkça suçluyordu. Hemşerilerimin ve Türk milletinin yüzüne bakamaz oldum.

Oysa, Sayın Bahçeli basın önünde “Aytaç Durak Partimizi şereflendirdi. Kendisi seçim kazanmaya alışık. Bizim hiç büyükşehrimiz yok. Üyelik kaydını yapıyor, adaylığını da ilan ediyorum” demişti.

Acaba, Bahçeli onurumu ve sizlerin milli iradesini çiğnerken ne düşünmüştü?

Ya bu günleri düşünerek İktidara yanaşmak istemişti.

Ya da Belediyeyi talan ettirmediğim için (Muharrem Varlı hariç) milletvekilleri ve MHP’li bazı yöneticilerin oyununa gelmişti.

Yoksa FETÖ’nün gönlünü görmek için mi yapmıştı.

Her ne ise, Partisini düşünen Erdoğan ile çıkarlarını düşünen FETÖ kendi açılarından haklı olabilirlerdi.

Peki ya Bahçeli?!..

Şimdi kim daha dürüst?

4 yıl Belediyemiz FETÖ’ye teslim edildi. 86 müfettiş suç bulamadı.

Bazıları “Bahçeli sana sahip çıkmadı” diyor.

Adanalı ne yapsın? Kendi Genel Başkanı Aytaç Durak’ı suçluyordu!...

Bahçeli suçlamasaydı, sizlerin sahipliği sayesinde beni kimse görevden alamazdı.

Kendi Belediye Başkanı’na sahip çıkamayıp onu FETÖ’nün kucağına atan biri için oy verirken bir kez daha düşünmeniz dileğimle.

Saygılarımla.

19.06.2018

Aytaç DURAK"

Editör: TE Bilişim