Başbakan Binali Yıldırım’ın Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı imar barışı düzenlemesine ilişkin basın toplantısı düzenleyerek detaylı bilgi veren Bakan Özhaseki, 13 milyon bağımsız birim sahibinin devletle ihtilaflı olduğunu belirterek, bu sorunların çözümü için hazırladıkları teklifin önümüzdeki hafta TBMM’de ilgili komisyonda görüşüleceğini söyledi. Türkiye’de bağımsız olan yapı sayısının 9 milyon 554 bin civarında olduğunu, bunun için de 26 milyon 358 bin civarında bağımsız birimin olduğunu kaydeden Özhaseki, bunların içinde aykırı durumda olanların sayısının ise bilinmediğini ifade etti. Türkiye’de bulunan toplam bağımsız birimin yüzde 50 ile 60’nın imara aykırılığının söz konusu olduğunu, bu binaların birçoğunun 2000 yılından önce yapılan binalar olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, bu yapılarda daha çok dar gelirli vatandaşların oturduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin deprem gerçeğinden bahseden Özhaseki, nüfusun yüzde 71’inin birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yaşadığının altını çizerek, son 100 yıl içinde 56 tane yıkıcı deprem olduğunu belirtti. Bu depremlerde 83 bin kişinin hayatını kaybettiğini, mali kaybın ise 100 milyar dolar civarında olduğunu belirten Özhaseki, “Bizim bu tahribatlar karşısında bir önce tedbir almamız gerekiyor” dedi.

Gölcük depreminde 15 milyar dolar civarında zarar olduğunu söyleyen Özhaseki, “Eğer 2 milyar dolar harcamış olsaydık, bu büyük bela ve hasar karşımıza çıkmayacaktı” diye konuştu.

“BU İŞ DEVAM EDECEKSE AĞIR CEZALAR O ZAMAN GELMELİ”

“13 milyon bağımsız birim sahibi devletle ihtilaflı. Ya mahkemelik, ya yıkım ya da para cezası ile karşı karşıya kalmış” açıklamasında bulunan Özhaseki, bir kanun teklifi hazırladıklarını, teklifin önümüzdeki hafta içinde TBMM’de ilgili komisyonda görüşüleceğini açıkladı. Hazırlanan kanun teklifinin neler getirdiğini açıklayan Bakan Özhaseki, “Binlerce yapı sahibi kat mülkiyetine geçememişler, eğer kendi içlerinde yüzde 50’yi aşan bir müracaatları olursa kat mülkiyetini ayrı ayrı kurabilecekler. Herkes arsadan tapu yerine dairesinin tapusunun sahibi olmuş olacak. Kentsel dönüşüm için yapı kayıt belgesini bundan sonra aramaya devam edeceğiz. Bizim bunun adına ‘imar barışı’ dememizin bir sebebi var. Bizim hazırladığımız yapı kayıt belgesi, bu yapıların yenilenmesi halinde sahibi bir hak sağlamıyor. Eğer yapı sahibi yapıyı yeniden yapmak istiyorsa belediyeye müracaat ediyor, oradan izin alarak yapmak durumunda. Hali hazırdaki aykırılığı legal hale getirip, yeni bir hak sağlayarak yıkıp aynısını yapacak imkan vermiyor. Bu yasa tabii ki bir tarihe kadar olanları kapsamalı, o da geçtiğimiz yılın sonu olan 31.12.2017 olarak belirledik. Komisyonda uygun görülürse yapanlar ve yaptıranlar hakkında en ağır ceza olarak gördüğümüz ne varsa, bunun içinde hapis cezası da olmak üzere Plan ve Bütçe Komisyonunda tartışılması gereken en önemli konu bu. Biz şimdi barış sağlıyoruz, arkasından bu iş devam edecekse ağır cezalar o zaman gelmeli” şeklinde konuştu.

“HER YIL ORTALAMA 500 BİN BAĞIMSIZ BİRİMİ YENİLEMEYİ HEDEFLİYORUZ”

Hazine arazisinin vatandaşa en uygun bedelle satıldığı için bir taraftan hazinenin, diğer taraftan da vatandaşın kazandığını belirten Özhaseki, “Bundan sonra belediyelerimiz arsa üzerinden değil, konut üzerinden veya iş yeri üzerinden vergilerini alacaklar, vergi kaybı da önlenmiş oyacak. Vatandaşın müracaatı ile ortaya çıkacak, yaklaşık 40-50 milyar lira gibi bir faydası da olacak. Buradan elde ettiğimiz gelir kentsel dönüşüm için, depreme hazırlık için kullanacağız. Her yıl ortalama 500 bin bağımsız birimi yenilemeyi hedefliyoruz. 500 bin birimin yıkılıp yeniden yapılması demek bugün itibariyle piyasaya 150 milyar lira civarında para girmesi demek” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha