Akit, söz konusu haciz işlemi için, “Sözde özgürlükleri savunan CHP yine şaşırtmadı. Özgürlük kelimesi CHP için kendi çıkarlarına hizmet edenler için geçerli. Bugün CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Akit Medya'yı susturmak için harekete geçti” ifadelerini kullandı.

İBB ile Akit arasında karşılıklı davalar neticelenmiş. Akit 21 bin 500 lira alacaklı İmamoğlu da 20 bin 500 lira alacaklı. İmamoğlu bin lira gönderdiği zaman  mahsuplaşılacak. Peki bu kadar önemsiz miktarda bir dava alacağı için koskoca belediye başkanı bir gazeteye haciz yollar mı?

Derdi başka ise yollar. Algı operasyonu için bundan daha güzel bir fırsat olamaz.

CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Akit Medya Grubu’na haciz göndermesi medya STK’larının  tepkisine neden oldu. 

Basın özgürlüğü söylemini dilinden düşürmeyen ve özgür basın naraları atan İmamoğlu’nun, haber yazımı için kullanılan bilgisayarları ve anlık haber aktarımında kullanılan plazma televizyonları yerinden söktürmesi, söylemlerindeki samimiyetsizliği de gözler önüne serdi.

“Kasıt ve kötü niyet kokuyor”

İmamoğlu’nun kasıtlı olarak basit bir haczi baskına çevirdiğini belirten Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, şunları dile getirdi: “Cuma saatine denk gelecek bir şekilde ve iki taraf arasında karşılıklı takas edilebilecek şekilde alacaklar varken bu işin yapılmaya kalkışılması ciddi manada bir husumet göstergesidir. Söz konusu olan rakam belliyken ve Akit Grubu’na borcu olan bir belediye başkanı bunların mahsup edilmesi ve üstü neyse ödemeleri gerekirken, ihtimalle, Cuma saatinden gidin dediği anlaşılıyor” dedi. Basın özgürlüğünün ağır darbe aldığını kaydeden Kızıltaş, şöyle devam etti: “İmamoğlu her ne kadar sağa sola basın özgürlüğü konusunda değişik nutuklar atsa da bir yayın organının, yayında kullandıkları eşyaların haczedilemeyeceği gerçeğini gözardı ettikleri anlaşılıyor. Nereden bakılırsa bakılsın, husumet ve kötü niyet kokuyor. Seçim öncesi camilerde Kur’an okuyarak dindarlara mesaj veren insanın esas niyetini gözler önüne seren çirkin bir hareket.”

Avrupa Gazeteciler Derneği Başkanı Adnan Fişenk de, “Bu icra ile birlikte basın özgürlüğü ayaklar altına alınmıştır. Kendisini halkı ve kamuoyunu aydınlatmaya adamış bir basın kuruluşuna, böyle bir zulmün yapılması gerçekten korkunç bir durum. Özgür basın naraları atıyorlardı, basının durumundan şikayetçilerdi. Fakat kendileri gibi düşünmeyen basın kuruluşlarının sesini kesmek için nasıl çabaladıklarını da görmüş olduk” ifadelerini kullandı. İmamoğlu’nun cezalandırma yolunu seçtiğini kaydeden Fişenk, “Bu bir cezalandırmadır. Kendileri gibi düşünmeyen bir medya grubu cezalandırılmıştır” dedi. 

TGC, basına zorbalığa sus pus

Öte yandan, sol basına yapılan en ufak faaliyette ortalığı ayağa kaldıran Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve gücü kendisiyle sınırlı olan Basın Konseyi ise sessizliğe büründü. “Türkiye’de basın özgürlüğü yok” diyerek kendi ülkesini yabancı ülkelere şikayet etmekten vazgeçmeyenler, CHP’li İmamoğlu’nun bir medya grubunun haber akışında kullandığı malzemeleri haczettirmesi karşısında tek kelime açıklama yapma zahmetinde bulunmadı.

Editör: TE Bilişim