27 Kasım 1919 Perşembe akşamı. 

Sütçü İmam’ın Müslüman Türk kadınının namusuna uzanan ellleri kırdığı günden 27 gün sonra, Maraşlıların “ellik gavuru” dediği Ermenilerden Agop Hırlakyan'ın evinde, işgalci Fransızların şerefine bir davet tertip edildi. Fransız komutanın dans etmek istediği Ermeni kızı, komutanın isteğini reddetti.

Sebebini de şöyle açıkladı.

"Kalede Türk Bayrağı dalgalandığı sürece sizinle dans edemem!"

Bunun üzerine, Fransız komutanın emriyle kaledeki bayrak indi.

Kısakürek ailesinden Avukat Mehmed Ali Bey, kalenin karşısındaki evinde hasta yatmaktaydı. Sabah kalede bayrağı göremeyince hasta hâliyle kalemine sarıldı. “Âlem-i İslâm’a hitâb” eden bir beyanname yazdı. Şehrin yedi yerine asılan beyannamede,  “Pür vekar ve azâmet ile Al Sancağımızı yerine koyalım.” çağrısı yaptı ve halkı şöyle cesaretlendirdi:

“Korkma! Seni buradaki birkaç Fransız kuvveti kıramaz!”

Beyanname ile heyecanlanan halk, Cuma namazı için Ulu Câmi’de toplandığında, İmamın şu sözleriyle kaleye hücum etti:

"Kalesinde bayrağı dalgalanmayan ülkede Cuma namazı kılınmaz!"

Al sancak tekrar yerine dikildi ve gölgesinde Cuma namazı kılındı.

Fransız komutan, bir bez parçası için bu kadar patırtı koparılmasını anlayamadı. Top tüfek kullanmasından niye çekinmediklerini Maraşlılar’a sorduğunda, Âşıkoğlu Hüseyin şu cevabı verdi.

“Sen bizi topla tüfekle susturacağını sanma! Bir gün senin silahlarınla karşılaşacak olursak, biz çoluk çocuğumuza top tüfek sesi duyurmayız. Önce onları biz öldürürüz, sonra evlerimizi ateşe veririz. Arkamızda bekleyenimiz, ağlayanımız kalmadıktan ve şehir kül olduktan sonra da karşına çıkarız. O zaman istersen bütün dünyanın silahlarını getir, bizi ölümden korkutamazsın!"

Maraş’ın kendilerine mezar olmadan düşmana gülzar olmayacağı kararını veren halk, 11 Şubat 1920'de Fransızların şehri terk etmesine kadar süren Maraş destanını yazdı.

İstiklâl Marşı, henüz yazılmamıştı. Maraş halkı, Avukat Mehmet Ali Bey’in “Korkma!” hitâbıyla ayaklandı ve yurdun üstünde tüten en son ocak sönmeden Al Sancak’ın inmeyeceğini ispât etti.

1925 yılında TBMM, Maraş halkına İstiklâl Madalyası verdi.

Editör: TE Bilişim