"Bir el FETÖ ile mücadele edenlerden rövanş alıyor" başlığıyla Sözcü yazarı Aytunç Erkin bugün önemli yazı ile okuyucularının karşısına çıktı.

İşte o yazı:

Teğmen rütbesini Gülen’in taktığı generalin terfi ettiği 2020 yılı YAŞ’ı sonrası ’emekli’ edilen general Ali Demir Sözcü’ye konuştu:

Ali Demir'e, “Emekli mi edildiniz yoksa tasfiye mi?” diye sorduğumda başlıktaki yanıtı verdi ve çok net konuştu: “Tasfiye tabii ki… Yıl olmuş 2020… Ardışık aramadan FETÖ'cü olduğu tespit edilen ve teğmen rütbesini Gülen'in taktığı Serdar Atasoy general oluyorsa, tehlikenin bitmediği anlaşılıyor. Atasoy, kılcal damara sızma girişiminin somut örneği ve delilidir. Yarın ne tür bir sürprizle karşılaşacağımızı bilemiyoruz!”

Tarih 20 Ocak 2010… Taraf Gazetesi, “Fatih Camii bombalanacaktı” manşetiyle kamuoyundaki gerekli algı oluşturuldu. O manşetin ardından FETÖ'cü hakimlerce 16 yıla mahkum olan Tuğgeneral Ali Demir, 3.5 yıl hapis yattı… 15 Temmuz 2016 gecesi… Fetullahçı darbe girişimi başladı ve Jandarma Genel Komutanlığı Cari Harekat Daire Başkanı Jandarma Kurmay Albay Ali Demir, Jandarma Plan Prensip Başkanı Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu ile Jandarma Kurmay Albay Nurettin Alkan ve Jandarma Kurmay Albay Güven Şağban'ı telefonla arayarak darbe girişiminin olduğunu haber verdi… Jandarma Kurmay Albay Aziz Yılmaz'ın da katılımıyla bahse konu komutanlar, Beştepe Jandarma Genel Komutanlığı kışlasını ele geçiren darbecilerle sabaha kadar çatıştılar… Demir, 2016 yılında tuğgeneral oldu ve 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle emekli edildi! Aynı yılın YAŞ'ında ise Fetullahçı olduğunu itiraf eden, teğmen rütbesini Fetullah Gülen'in taktığını söyleyen Serdar Atasoy tuğgeneralliğe terfi etti!..

‘TEHLİKE BİTMEDİ'

Serdar Atasoy'un terfi almasını kendisinin emekli edilmesini şu cümlelerle değerlendirdi Ali Demir: “Devletimizin geçmiştekilere benzer bir beka problemi yaşamaması için özellikle Silahlı Kuvvetler personelinin sıralı amirleri dışında başka bir makam ve yerden emir ve talimat almaması gerekiyor. Yıl olmuş 2020… Ardışık aramadan FETÖ'cü olduğu tespit edilen ve teğmen rütbesini Gülen'in taktığı Serdar Atasoy general oluyorsa, tehlikenin bitmediği net olarak anlaşılmaktadır. FETÖ, personel, istihbarat, muhabere teşkilatlarındaki yerlerini muhafaza etmeye ve buralara tekrar sızmaya her zaman özel bir önem vermiştir. Görülüyor ki… Bu örnek sızma girişimlerinden biri. Yarın ne tür bir sürprizle karşılayacağımızı bilmiyoruz!”

GENERAL VELİ TURAN AYRINTISI

Peki… Ali Demir dışında kimler emekli oldu? Söz, Tuğgeneral Demir'de: “Benimle birlikte Jandarma'da FETÖ'cülere direnen isimler emekli oldu… Ahmet Hacıoğlu generalimiz, Albay Aziz Yılmaz, Albay Güven Şağban… Sadece bir kişi emekli edilmedi Nurettin Alkan. O da darbecilerin açtığı ateşle kolundan yaralanan komutan… Bakın… 15 Temmuz'dan sonra… Genelkurmay karargahındaki olaylarla ilgili olarak mükemmel düzeyde idari tahkikat raporu hazırlayan Personel Daire Başkanı Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tuğgeneral Orhan Aksoy ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tuğamiral Şafak Duruer de, FETÖ ile etkin bir şekilde mücadele ediyorlardı ki bu isimlerde geçtiğimiz yıllarda emekli edildiler! Bu da düşündürücü! Bir isim daha var: O gece kızımdan telefon geldiği için saat 20.40'ta mesaiden biraz erken çıkarak kısa bir zaman dilimi içinde darbecilere rehin olmaktan kurtuldum! O gece Tuğgeneral Veli Turan Beştepe Jandarma Genel Komutanlığı kışlasında odasında çalışılmakta iken darbeciler tarafından rehin alındı. Darbeciler, Turan komutanı sabaha kadar gözleri kapalı vaziyette konferans salonunun cam kenarına oturtarak, dışarıdan atılacak bir mermi ya da bomba ile ölmelerini istediler. Tuğgeneral Veli Turan da 2017'de emekli edildi… Fetullah'la mücadelede ödün vermeyen bir isimdi.”

‘EMEKLİ DEĞİL TASFİYE EDİLDİK'

Ali Demir'e, “Emekli mi edildiniz yoksa tasfiye mi?” diye sorduğumda yanıtı çok net: “Tasfiye tabii ki… Şu an baktığımda bir el FETÖ ile mücadele edenlerden rövanş alıyorlar. Bizim kahramanız diye bir iddiamız yok. Ancak o gece kimseden emir ve talimat almadan hayatımız pahasına FETÖ'cülere karşı müdahalede bulunduk. Üzerimizden mermiler geçti. Şu anda daha önce yapılan hataların tekrar edilmemesi gerekiyor. Sıtkı sadakatle devletine hizmet edenlere eşit muamele yapılmalı…”

KİME, NE MESAJ VERİLİYOR?

Peki neden tasfiye edildiler: “Devlette süreklilik vardır. Emeklilik olur, ancak sonradan gelenler hizmeti devam ettirir. Ama… Allah korusun 15 Temmuz gibi bir şey olursa… ‘Darbecilere karşı direnenler tasfiye edildiler. Oturun, bekleyin. Sabah kim galip gelirse o tarafa geçin mesajı mı verilmek isteniyor', bilemiyorum. Cumhurbaşkanımıza kim ya da kimler, nasıl bilgi veriliyorlar veya ne tür bir gerçeğe aykırı algı oluşturuyorlar da FETÖ ile mücadele edenler emekli ediliyor orasını da gerçekten bilemiyorum…”

‘15 TEMMUZ DEVAM EDİYOR'

Ali Demir'in şu tespiti çok önemli: “İtirafçı general Serdar Atasoy olayı' kılcal damar' olayıdır… Sessiz sessiz yeraltında bekliyor bu örgüt Bir daha vurguluyorum: 15 Temmuz'dan sonra soruşturma geçirmiş bir isim terfi ettiriliyor, yetmiyor, KKK.lığı istihbaratının başına getiriliyor. 15 Temmuz devam ediyor demektir. Eskiden kumpaslarla bu işleri yapıyorlardı. Şimdi ABD raporlarıyla, RAND, CİMER şikayetlerle vs… Yöntem değiştirdiler! Sorum şu: Serdar Atasoy'u terfi ettirenler kimleri terfi ettirmedi? Tehlikeli bir husus var… Eskiden FETÖ'cüler ne yapıyordu? Sahte belgelerle kumpas davaları açıyorlardı. Şimdi… Kapalı kapılar ardında görüşmeler oluyor ve tasfiyeler yapılıyor. Son sözüm: Personel, istihbarat ve muhabere teşkilatlarına dikkat edilmeli! Çünkü… Örgüt, buraları kimseye bırakmak istemez.”

ABD'li ‘derin' kuruluş RAND raporundan sonra tasfiyeler

Şubat 2020… CIA ve ABD Dışişleri'nin düşünce kuruluşu RAND Corporation bir rapor yayımladı. Raporun adı: “Türkiye'nin Milliyetçi Rotası.” 276 sayfalık raporun 14'üncü sayfasında yer alan “orta kademe askerler rahatsız, yeni bir darbe girişimi bile olabilir” değerlendirilmesi medyada olanca hararetiyle tartışıldı. “Avrasyacı Kemalistler darbe yapacak” yaygarası koparıldı. Ki… Bu kampanyayı yapanların geçmişte FETÖ destekçisi olduğu dikkat çekiciydi. Tuğgeneral Ali Demir'e “Tasfiyelerin RAND raporuyla ilgisi var mı?” diye sordum. Bakın ne yanıt verdi: “Evet, bu raporun etkisi olduğunu düşünüyorum. 18 Şubat 2020'de Soner Yalçın'ın SÖZCÜ'deki yazısından (Kim bu adamlar) sonra RAND raporu benim için daha anlamlı oldu. Bu tespitleri neye dayanarak, nereden alarak yapmışlar? Bu raporda üstü örtülü bir şekilde Atatürkçü subayların darbe yapacağı algısı yapıldı… Kemalist subaylar tehdit midir? Bu düşüncenin tartışılması bile amaçlarına ulaştıklarını gösteriyor. Atatürkçü olmak suç mu? Bu yüzden emekli edildiysem ne mutlu bana!”

Psikolojik harekat raporu

“Rand raporunun kaynağı kim?” dedim: “New York Times, Washington Post, The Wall Street Journal gibi Amerikan medyasının sürekli alıntı yaptığı terör uzmanı RAND çalışanı var: Colin P. Clarke. Clarke'ın bunlara benzer makalelerinde ortak bir imza var: Ahmet S. Yayla. Bu ismi biz nereden tanıyoruz: 2015 yılında ‘hastalık' bahanesiyle ABD'ye giden ve bir daha dönmeyen firari polis müdürü! FETÖ elemanı olduğundan kuşku yok. Öyle ki… ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde yapılan toplantıda 15 Temmuz darbe girişiminin kurgu olduğunu söyledi! Peki Clarke ve Yayla, 15 Temmuz'dan önce darbeyle ilgili deşifre edici haber neden yayınlamadılar. Maksatları dikkatleri başka yere çekmek ve boşalan yerlere kendi adamlarını oturtmak… Bu rapor psikolojik harekat amacıyla hazırlanmıştı ki bence başarılı oldu ve devleti yönetenlerin kafaları karıştırıldı.”

Editör: TE Bilişim