Yeni Şafak yazarı ve Ak Parti milletvekili Aydın Ünal, 9 Nisan tarihli yazısında şöyle demişti:

"Adalet yoksa güç olmaz; güç yoksa birlik olmaz. Birlik bozulunca ya Cengiz, ya Hülâgû, ya Timur gelir."

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak bugünki yazısında, buna benzere bir uyarı yaptı. Dilipak'ın yazısındaki o kısım şöyle:

"Emevi Devleti’nin yıkılıp Abbasi Devleti’nin kurulmasında önemli rolü olan Eba Müslim Horasani’nin şu vecizesini bu vesile ile hatırlatmak isterim. Geçen gün hacamat ve Hirudoterapi uygulaması için gittiğim, AK Parti eski Giresun Milletvekili Turhan Alçelik hatırlattı: Eba Müslim Horasani; “Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı ama uzaklaştıran dostları düşman oldular!”

Paranın izini sürün, kim nerededir görürsünüz.

Siyaset “güven” değil, “denetim” müessesesidir. Bırakın babanıza, oğlunuza, damadınıza, kardeşinize güvenmeyi, kendi nefsinize bile güvenmeyeceksiniz. Siyasiler en çok şu duayı yapmalı: “Rabbim beni bana bırakma”! Hepimiz nefs taşıyoruz. Kabil Habil’i öldürür, Kardeşleri Hz. Yusuf’u Kuyuya atar, Esav Hz. Yakub’un peşine düşer. Hz. Osman’ı öldürmeye gelenlerin başında Hz. Ebubekir’in oğlu gelir. Siyasetçinin gözünü yakın dostları ve yakınında duran çalışanları bağlar. Ve bazan “uysal ahmaklar, sinsi hainlerden daha çok zarar verebilirler, koruduklarını sandıkları kişilere ve değerlere.”

İslam tarihinin en trajik olaylarından biri de Hulagu’nun Bağdat’ı yıkmasıdır. Şii asıllı Abbasi halifesinin veziri, İbn-i Alkami ve yine aslen Şiî olan ve Hulagu’ya müşavirlik eden Nâsırüddîn Tûsî bu felaketin iki ana sorumlusudur. Biri bir bakan, öteki bir müşavir. Eba Muslim de, bu olaylarla ilgili olarak iş işten geçtikten sonra yukarıdaki tesbiti yapar."

Editör: TE Bilişim