Fakat iki yazarın ifadeleri taban tabana zıt. Ardıç, THY’yi yerin dibine batırırken Oğuz, göklere çıkardı.

Külliye’deki ikram edilen içeceklerin THY’de de ikram edildiğini kaydeden Ardıç, bahçe naneli limonataya sıra gelinde şöyle yazdı:

“Hani şu, "business class"da seyahat eden pis burjuvalara Türk Hava Yolları'nın saçı bitmedik yetimin hakkını yiyerek bedava dağıttığı içecek canım...”

Şeref Oğuz ise THY’nin kriz fırsatçısı olmadığını zam yapmayarak gösterdiğini vurgulayarak şöyle devam etti:

“Bana göre THY, ‘topyekûn mücadele’ çağrısına cevap vermiş, toplumsal sorumluklarıyla finansal zorunluluklarını barıştırma becerisi göstermiş ve bu tutumuyla KURnazlık peşindekilere "zam furyasına kapılmadan" bu süreci yönetebilmenin mümkün olduğunu gösterebilmiş...

Bravo THY.”

Ardıç’ın Buginnki yazısı:

Bizim hatamız oldu: Vahap Munyar geçenlerde işin aslını yazmış ama atlamışız, uyumuşuz.

Hani şu 30 Ağustos davetinde Beştepe'de verilen nevale...

Bir kere, hani o garip isimli "şeyler" var ya, starex, efuli, ejder bilmemnesi, hatta aloevera...

Onların hepsi içecekmiş, içecek!

Alkolsüz meyve kokteyli yani...

Sıkı durun, davetlilere sunulanlar arasında taze sıkılmış portakal, greyfurt, elma ve havuç suyu da var.

Bahçe naneli limonata da var!

Hani şu, "business class"da seyahat eden pis burjuvalara Türk Hava Yolları'nın saçı bitmedik yetimin hakkını yiyerek bedava dağıttığı içecek canım...

Beylerin işine gelmediği için bu tarafını es geçmişler, hiç dillerine dolamamışlar.

Yazsanıza zevzekler, "benim emekçi halkım içmeye bir yudum acı su bulamazken bunlar saçı bitmedik yetimin hakkıyla naneli limonata gibi birtakım lüks içkiler içiyorlar" falan desenize!”

Şeref Oğuz’un bugünki yazısı:

“Kurdaki oynaklığın zıplattığı enflasyonda "topyekûn mücadele" gerektirecek seviyelerdeyiz. Hazine ve Ekonomi Bakanı Berat Albayrak, bu düzeyin birlikte hareket seviyesi olduğunu söylüyor ve toplumun her kesiminin bu mücadeleye katılmasını istiyor.

Sürece bakıyoruz, gerekçesi olsun, olmasın, bir zam furyasıdır gidiyor. Herkesin bahanesi kur fakat görünen o ki davranışları özetleyen kelime KURnazlık olmuş...

Dolardaki artıştan kat be kat zamlı etiketleri görüyoruz.

Marketlerin çoğu etiket manyağı kesilmiş...

Fırsatçılığın doruğa çıktığı bu dönemde başta ekmek olmak üzere temel ve hayati tüketim mallarına histerik tutumla zam yapanlar, toplumun tepkisini çekmeye başladı bile. Yerine yenisini koyma kaygısıyla hareket edenleri anlayabiliriz fakat dövizle fazlaca ilgisi olmayanların bu zam furyasına katılması, anlaşılır gibi değil.

Benzer tutumu ben 2001'deki krizden hatırlıyorum. O dönemde dövizi bahane edip fahiş fiyat artışları yapanlar daha sonra gerileyen satışları yüzünden zorda kalmıştı. Ne olur ne olmaz diyerek işçisini evine gönderenler, sonrasında elemanlarından olmuş, satınalmacısını işten çıkaranlar zararlı çıkmıştı.

Bazı şirketlerin yanılgısı şuydu; efendim ben hiçbir şey satın almayayım ama herkes benim malımı alsın...

Bu "ortak akılsızlık" histeriye dönüşünce gördüler ki kendisi de bir başkası için tedarikçi imiş. Bu hengâmede KURnazlık furyasına katılmayıp KURu gürültüye papuç bırakmayanlar da var.

Misal THY.

Bayrak taşıyıcı havayolumuz, aynı zamanda küresel en önemli markamız.

Dünyanın en fazla noktasına uçan, Anadolu Jet birimiyle içeride ayağımızı yerden kesen gözbebeği şirketimiz... Kaçımız biliyoruz;

THY zam yapmadı.

Enflasyon cehennemine bazıları gibi bidonla benzin taşımak yerine yangını hafifletme gayretinde...

THY'nin girdilerinin dövizle alakası mı yok? Zam yapmak aklına gelmiyor mu?

Daha da önemlisi maliyet artışını hissetmiyor mu? Tabii ki hayır; hissediyor hem de iliklerine dek... Yakıtı dolar, mürettebatı ve tedarikleriyle kiralaması dolar, uçak finansmanı dolar, uçak parçası dolar, sigortası dolar ama bileti Türk Lirası...

Bana göre THY, "topyekûn mücadele" çağrısına cevap vermiş, toplumsal sorumluklarıyla finansal zorunluluklarını barıştırma becerisi göstermiş ve bu tutumuyla KURnazlık peşindekilere "zam furyasına kapılmadan" bu süreci yönetebilmenin mümkün olduğunu gösterebilmiş...

Bravo THY.”

Editör: TE Bilişim