Döndüm baktım, sayın cumhurbaşkanı, sende dön bir daha bak.

Tarihçi Peçevi’ye göre; Süleymaniye külliyesini Kanuni bizzat kendisi yaptırmış, yani kendi parasıyla.. " devletin parasını , dulun , yetimin hakkını katmamış ...."

Külliye inşasına 896.360 filori (altın para) ve 82.900 akçe, yani yaklaşık 3200 kilo altın harcanmış. İnşaatta 1713’ü Müslüman, toplamda 3523 işçi çalıştırılmış.

Mimar Sinan, külliyenin yapılışı boyunca kayıt tutmuş; harç için kullandığı yumurta sayısından ustaların milliyetine, dinine ve aldıkları ücrete kadar.

Osmanlı’nın farklı uygarlıklara ve geniş bir coğrafyaya hükmettiğini göstermek için Caminin malzemeleri farklı yerlerden toplanmış. Misâl, beyaz mermerler Marmara Adası’ndan, yeşil mermerler Arabistan’dan, demir Bulgaristan’dan, kurşun Sırbistan’dan getirilmiş.

Ama en önemlisi şu: Rivayet odur ki, Kanuni, caminin giderlerini bizzat karşılayacağını, bu yüzden işçilere dışarıdan yardım kabul etmemelerini söylemiş.

Fakat bir gece rüyasında caminin tartıldığını ve bir tas yoğurdun, o camiden ağır geldiğini görmüş.

Ertesi gün işçilere dışarıdan yardım alıp almadıklarını sorunca, işçiler civardaki yaşlı ve fakir bir kadının kendilerine ayran ikram ettiğini söylemişler.

Kanuni kadını bulup hakkını verince, “içim ancak rahat etti” demiş.

Şimdi hele bir baksınlar, Çamlıca Camii’nin masrafı nereden karşılanmış, sonra da bir tartsınlar bakalım, Çamlıca camii kaç tas yoğurt ediyor?

Editör: TE Bilişim