AKP'nin iktidara gelmesinden sonra tüm malvarlığına el konulan iş insanı, Genç Parti kurucu Genel Başkanı Cem Uzan 2009 yılından beri yurtdışında yaşıyor. Hep Türkiye'ye dönmeyi arzuladığını söylüyor. Cem Uzan, KRT TV'de Saygı Öztürk'ün hazırlayıp sunduğu Sisler Bulvarı'nda soruları cevaplıyor bilinmeyenleri anlatıyor. İşte Cem Uzan'ın açıklamalarından satır başları:

"Türkiye çok kötü gözüyor, felaket. Ekonominin hali, enflasyonun, dövizin, işsizliğin hali ortada. Bugün Avrupa sınırlarını açsa gençler Türkiye'de durmaz. Türkiye'de yüzde 80 yargıya güvenmiyor. Eğitim yazboz tahtasına döndü. AKP Cumhuriyetin fabrika ayarları ile oynadı. Bugün yapılması gereken fabrika ayarlarına geri dönülmesi gerekiyor. 
2 türlü reform yapılır. Ya yönetimi değiştirirsiniz, ya da yönetim aynı yönetimse, yönetimin kafayı değişmesi lazım.

"REFORM YAPABİLMELERİ İÇİN KAFALARINI DEĞİŞTİRMESİ LAZIM"

İktidarın önünde 2.5 sene var, bu sürede reform yapabilmeleri için kafalarını değiştirmesi lazım. Kesilen Maliye Bakanı o makama gelme liyakati yoktu. Cumhurbaşkanı'n en yakın aile ferdi olduğu için getirildi. Türkiye Cumhuriyeti aile şirketi değildir. Türkiye'de her şey Saraya soralım, Cumhurbaşkanına soralım seviyesinde. Varlık Fonu kurulduğunda para arıyorlardı, yardım edelim diye ben aradım. Kaı duvar oldu. Cem Uzan ile konuşmayı gurularına yediremiyorlardı. Türkiye'nin çıkarları için konuşmak zorundasınız. Türkiye'ye birkaç milyar dolar gelecekse konuşacaksınız. Telefonum var, arar konuşurlar.

"KATARDAN GELEN PARA AKP'NİN KENDİ PARASIDIR"

Katar'dan gelen para AKP'nin kendi parasıdır. Katar Devleti'nin parası değildir. Katar Devleti'nin, Erdoğan'a verdiği uçak karşılıksız olmaz. Kimse kimseye 500 milyon dolarlık uçak hediye etmez. Borsa İstanbul, kasadaki naktin yüzde 10'u karşılığında satılıyor. Bunların hepsi gizli yapılıyor. Köprü ücretleri bile ticari sır haline geldi. Bunlardan neden kaçılıyor, hesabı neden verilmiyor. 2002'de AKP şeffaflık diyordu. Bu zihniyet değişmediği sürece ekonomi, hukuk reformu olmaz. Sene 2003'tü, davalar zinciri geleceği belliydi. İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu bana bakan yetkisi ile yurtdışına çıkış yasağı getirdi. 24 saat evim gözleniyordu. Hayatımla tehdit edildikten sonra yabancı dostlarım uyardı. Sana kumpaslar kuruluyor diye. Askerliğimi yaktılar. 44 yaşında er olarak askere göndermeye kalktılar.

"YAĞMALANAN MALIN BEDELLERİ TAHSİS EDİLECEK"

Hala devletin içerisinde bazı çeteler, Fransa'da evime girdiler. Haneye tecavüz ettiler. Davada ceza aldılar. Türkiye Cumhuriyeti devletini Fransa'daki evine haneyi tecavüzden ceza verdiler. Bu ayıp değil mi? 45 gün sonra avukatım Fransa'da olduğumu açıkladı. Tatile gitmiştim, buhar olmuştum. Günün belli bir bölümünü kendime ayırıyorum, gündemi takip ediyorum. Bazı ticari faaliyetlerim var. Davalarla uğraşıyorum. Kimse zannetmesin bu davalar bitti. Bana ve aile bireylerime yapılan haksızlıklar telafi edilecek. Alınan, çalınan, yağmalanan mallın bedelleri son kuruşuna kadar tahsis edilecek.

Editör: TE Bilişim