Rusya ve Türkiye’de çok sayıda suçtan yargılanan 'Çerkes Cengiz' lakaplı Cengiz Şıklaroğlu, 10 aylık hapis cezasını yatmak üzere cezaevine gitti. Cezaevine 100 araçlık konvoyla gitmesi herkesin dikkatini çekti. Peki kim bu Şıklaroğlu? Silah ticaretinden lüks yat üretimine kadar 7 şirketin sahibi Şıklaroğlu, Rusya'da örgüt liderliğinden askeri casusluğa ve suikasta kadar pek çok suçtan yargılanmıştı. Sosyal medyada ise vahşi hayvanlar ve silahlarla birlikte verdiği pozlar dikkat çekiyor.
2005 -2016 yılları arasında askeri suç örgütlüğü liderliği, askeri casusluk, Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov’a suikast suçlarından Rusya’da yargılan ve suçlamalardan beraat eden Çerkes Cengiz lakabıyla bilinen Cengis Şıklaroğlu, 2016 yılı başında geldiği Türkiye’de Suriye’deki Türkmenlere yardım etmesi için bazı işadamlarına zorla senet imzalattığı iddiasıyla yargılandığı davalardan hapis cezası aldı.
Toplamda 10 ay hapis yatacak olan Cengis Şıklaroğlu, dün yaklaşık 100 araçlık konvoy eşliğinde gövde gösterisi yaparak hapis cezasını yatmak üzere Maltepe Cezaevi’ne gitti.
Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov'a yönelik suikastta azmettirici olduğu iddiasıyla yargılandığı davadan beraat ettikten sonra 2016'da Moskova'dan İstanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanı'nda da oldukça kalabalık bir kitle tarafından karşılanmıştı.
Sosyal medyadaki kendi anlatımlarına göre Kurduğu Angels Yachts şirketi Türkiye'nin en büyük lüks yat üreticilerinden. Bunun yanında 7 şirket daha kurarak bir 'holdinge' dönüştü. Kendisinin kartvizitinde de Angel Group CEO'su Cengiz Şıklaroğlu yazıyor. Şıklaroğlu'nun grubunun bünyesinde vip otomobil kiralama, rüzgar türbinleri ve pil ithalatı yapan Angel Energy, Angel Organics ile organik tohum ithalatı yapan firmalar da bulunuyor. Ayrıca bir kozmetik şirketi de yar alıyor. Ama en gözde şirketi askeri silahlar da üreten Silahsan. Zaten Instagram hesabından sık sık silahlarla çekilmiş pozlar yayınlamayı da ihmal etmiyor.
Şıklaroğlu sosyal medyayı oldukça yoğun kullanıyor. Özellikle evinde beslediği vahşi hayvanlar, lüks yat ve otomobiller ile birlikte çekilmiş fotoğrafları Instagram hesabını süslüyor.
KARDEŞLİK ADINDA BİR GRUBU VAR
Kardeşlik adını verdiği de bir grubu var. Bu grubun internet sitesi bulunuyor ve girişinde Cengiz Şıklaroğlu'nun bu gruba dair bir açıklaması yer alıyor. Ancak grubun faaliyetlerinin ne olduğu hakkında bir bilgi bulunmuyor.
Bu internet sitesinde kendisini şöyle tarif ediyor;
1995 senesinde kimi gurbette, kimi ailesinden uzak olan ya da ailesi olmayan ama küçük bedenlerinde kocaman yürek taşıyan beş arkadaştık. Bir tişörtü beş kişi sırayla giyen, bazılarına göre çocuk olsak da hayallerimiz her zaman büyüktü. Belki ezilmişliğin verdiği yarayla, belki fakirliğin verdiği umutla birbirimize sahip çıktık.
Hayatımda ilk kez teşkilatlanmanın ne demek olduğunu o zaman anladım, çünkü 5 kişi tek nefes, tek göz, tek vücut olmuştuk. Artık adımız ve ismimiz geçiyor, saygı duyuluyor ve rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in sevdiğim bir lafını doğruluyorduk; ''Bir kişi, bir kişi daha, iki kişi değil; TEŞKİLAT’TIR. Teşkilatlı on kişi, Teşkilatsız bin kişiyi yener! Bir olun, iri olun, diri olun!''
''Kardeşlerim bir gün beni yanına çağırıp artık seven kardeşlerimizin çoğaldığını, aramızda birinin bu aileyi yönetmesi gerektiğini ve bunun bana yakışacağını söylemeleri sonucunda _ALLAH razı olsun_ bana güvenerek başkan olmamı sağladılar.''
1997 senesinde daha yaşım 14 iken, Milli Gençlik Vakfı başkanlığına adaylığımı koyup, bu süreçte çalıştım ve 14 yaşımda başkan oldum. Onlara göre çerkes olduğum için dışarıdan biri olan ben, genç yaşıma rağmen bu hakkı kazanıp ortalama 1.000 kişiye hükmeden vakfın başkanı oldum. Rakibimin benden beş yaş büyük olup, 3 yıldan beri üst üste hiç başkanlığı kaybetmemiş olması buna rağmen unvanını onun elinden almam rakibimi deliye döndürmüştu.
Onun bu hırsı, beni Üsküdar’da ki KARA KADI ALAATTİN CAMİİ 'inde kuran okumamdan istifade edip, camiyi boşaltarak beni 8 yaşında ki kardeşimin gözü önünde, yaklaşık 7-8 kişinin toplanıp dövmeleri ile devam etti. Hırslarını aldıktan sonra beni artık “öldü” diye caminin içinde bırakarak gitmeleri sonrasında aklımda ki tek şey kardeşimdi. Kardeşimin gözlerinde ki korku ile kulaklarımda yankılanan çığlıkları hala bu satırları yazarken içimde yankılanıyor.
Benim yaşananlar ile ilgili bir sorunum yok. Çünkü ALLAH'ın evindeyken ve abdestimle kuran okurken yaşadıklarım kötüde olsa bana sadece şeref verirdi. Ama o gün bana büyümem için büyük bir ders oldu. Anladım ki insanlar çok vicdansız ve yer, mekan belli olmadan her seyi yapabilirler… Ve zalim insanın, kaybetmiş insanın hiçbir şeye saygısı olmuyor. Ne yaratana ne de yaratılana… Kardeşimi gördükten sonra, haksızda olsalar hiç bir ağabeye, kardeşi ile beraberken böyle davranmadım.
O gün Camide iken gördüğüm zulümden sonra, ayağa kalktım ve kendime söz verdim. O kadar güçlenecektim ki kimse bana bir daha tuzak kuramayacaktı. Kurdukları oyunlar ellerine ayaklarına dolanacak ve BANA SIĞINAN KARDEŞLERİMİN YIKILMASINA İZİN VERMİYECEKTİM!
2001 yılında resmileştirdiğim kardeşlik örgütünü 14 yılda 7000 üzeri kayıtlı üyeye, 30000 sempatizana ulaştırdım. Bu örgütün içinde hâkimler, savcılar, milletvekillerinden, bakkal çıraklarına, simit satan seyyar satıcıya kadar kardeşlerim ve abilerim var. Biz her yerde ve her mevkide, toplumun her kesiminde bir nefesiz.
Hedef 1 Milyon aslan parçası, tabi şimdilik… Güzel, onurlu ve güçlü kardeşlerim… Benim sizden farkım yok. Ben de etten kemikten biriyim. Sadece ön görüm, ticari bilgim ve sevgili hocam Muhsin Yazıcıoğlu ve öğretileri ve sizlerin kattıkları sayesinde bu günlere geldim. Benim derdim bu aileyi korumak. Çerkesim ve ırkımla gurur duyuyorum ama LAZ, KÜRT, HRİSTİYAN, ATEİST'te olsanız bize katılın, çekinmeyin… Burası kardeşlik yuvası, burası aile ocağı…
Kardeşlerim size bir kardeş bir ağabey tavsiyesi; Güçlü olun, dürüst olun, başarılı olun, efendi olun, herkesin saygısını kazanın, gönülleri fethedin. Ölmek, öldürmek en kolayı önemli olan bu dünyaya hükmetmek… Önemli olan kardeşlerimin huzurlu ve güçlü olabilmesi…
Angel Cengiz Sıklaroglu
