Yeniakit'ten Yavuz Selim'in haberine göre; TEMA Vakfı üzerinden çevrecilik duyarı kasan, Gezi Parkı’nda 3-5 ağaç için hükümete isyan bayrağı açan çapulculara Divan Oteli’nin kapılarını açarak destek veren ancak İstanbul’da Sarıyer Mavramoloz Ormanı’nı katlederek ormanın göbeğine Koç Üniversitesi’ni diken Koç Holding, yine bir çevre rezaletiyle gündemde. Koç’a ait Demir Export firmasının Sivas Kangal’da siyanürlü maden işlemleri gerçekleştirdiği, mahkeme kararlarına rağmen zehirli faaliyetlerini sürdürdüğü ortaya çıktı.

Demir madeni bahanesiyle 60 yıl önce bölgeye çöken Demir Export’un 2010 yılındna itibaren altın aramaya giriştiği, geçmişi 3 asrı aşan tarihi bölgelerin dibini altın bahanesiyle köstebek gibi kazdığı, köylüleri zorla göç ettirmeye çalıştığı tespit edildi. Sivas’ın Kangal ilçesinde altın madeni işletme sahasında yeni sondaj alanları için köy merkezine kadar giren Koç’un Demir Export firmasının zehir saçan işlemlerine bölge köylülerinden oluşan Bakırtepe Çevre Platformu direniyor. Platform Aktivisti Hüsnü Koçyıldız, Akit’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Siyanür kullanıyorlar

Çalışmalarda siyanür kullanıldığını ileri süren Koçyıldız, şunları anlattı: “Siyanür kullandılar ve bu iddiayı reddettiler. ‘ÇED Raporu’na gerek yok’ diyorlar. Onlar bu kuyuyu yaparken siyanür kullanıyorlar. Karot makinesiyle kuyu delme işlemini siyanürle yapıyorlar. O siyanür toprağa, suya, havaya karışıyor. Sondajı yapıp gittikten sonra o bölgeyi dümdüz ettiler ki orada siyanür kullanıldığına ilişkin numune almayalım. Naldöken Mevkii’nde iki sene boyunca 80-90 sondaj yaptılar. O bölgede kimse olmadığı için sessiz sedasız yürüttüler. Siyanürlü maden aramalarının olduğu bölgeden 15 köy etkileniyor. Kangal ve Divriği ilçesine kadar ulaşan bir zehirden söz edebiliriz.”

Göçe zorluyorlar

Hukuk çerçevesinde çalışma yürütülmesine, yer altı kaynaklarının yer üstüne çıkarılmasına karşı olmadıklarını aktaran Aktivist Koçyıldız, şöyle devam etti: “Ama doğayı tahrip etmeyeceksin, insanları mağdur etmeyeceksin. Bakırtepe’yi çalıştırabilmek için bizi sessiz sedasız göçe zorluyorlar. Daha önce bizi haklı bulan Danıştay ise 2020’deki son kararında Demir Export lehine karar vererek bizi faiziyle birlikte 22 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti. Ücretini binbir zorlukla şubat ayında ödedik. Bu firma hakkımızı ararken bizi tazminata mahkûm ettirdi. Yıllardır buradalar ama bu bölgenin lehine tek çivi bile çakmadılar.”

İkizdere’de başka Sivas’ta başka

Son zamanlarda İkizdere bahanesiyle marjinal kesimin aynı dili kullanmasına da değinen Koçyıldız, sözlerini şöyle tamamladı: “İkizdere’de insanlar eylem yapıyorlar. Karşılarında Cengiz Holding olunca ses çıkıyor, tüm basın onu duyarlı hale getiriyor ama Sivas’ta Demir Export Koç Holding’e ait olunca konu değişiyor. Koç Holding İstanbul’da Gezi olaylarında otelini insanlara açıyor ama burada bizi sömürüyor, yerimizde yurdumuzda yok etmek istiyor. İnsan biraz vicdanlı olur, Allah’tan korkar. Sen para kazanıyorsan ülkede de hukuk var.”

Editör: TE Bilişim