Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

Kabine toplantımızda güvenlikten sağlığa kadar ülkemizin gündemini değerlendirdik. Gara bölgesine yapılan harekât ile ilgili ayrıntılar üzerinde de durduk. Öncelikle alçakça katledilen 13 vatandaşımıza başsağlığı diliyorum. Türkiye bölücü terör ile mücadelede pek çok kayıplar veren bir ülke. Ülkemizin siyasi ve sosyal çalkantı ile boğuştuğu dönemler, terörün en çok azdığı dönemler olmuştur. Terör örgütü, askerlerimiz ile kamu görevlilerimize karşı acımasız saldırılar gerçekleştirmiştir. Kadınlardan çocuklara kadar ayrım gözetmeksizin herkes hedefe alınmıştır.

Gözünü kin ve kan bürüyen örgütün hedeflerine ulaşması, askerimizce engellenmiştir. Türkiye üzerinde hesabı olan çevreler 2013 yılından itibaren pek çok araçla birlikte PKK’yı da harekete geçirdiler. Analar ağlamasın diye her türlü gayreti samimiyetle gösterdik.

Buna rağmen milletimizin birliğine göz diken çevrelerle birlikte hareket eden terör örgütü, eylemlere başladı. Sur, Cizre, Silopi, Derik, Dargeçit ilçelerinde yaşanan hadiseler, güvenlik güçlerimizin müdahalesi ile bastırılmıştır. Kısıtlamaların ardından gelen 15 Temmuz darbe girişimi, terör olayları ile oluşturulmak istenen iklimin asıl amacını ortaya sermiştir.

Milletimizin istiklaline canı pahasına sahip çıkarak tarihi bir ders vermiştir. Güney sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu kırmak için de çok sayıda harekât gerçekleştirdik. Harekatlar sayesinde Türkiye sınırımızın büyük bir bölümünü güvenli hale getirdik. Ülkemizin Temmuz 2015 yılından bugüne kadar yürüttüğü operasyonlarda verdiği şehit sayısı toplam 1259’dur. Yine bu dönemde terör örgütlerinin saldırılarında 770 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Toplamda 9 binin üzerinde terörist imha edilmiştir. Yaralılarla birlikte 17 bin 750 terörist de etkisiz hale getirilmiştir.

Tek bir şehidimizin tırnağını bile bu teröristlerin topuna değişmeyiz. Ancak milletimizin istiklali söz konusu olduğunda şehadete yürüyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Biz ne batı gibi körü körüne ölüme sürükleyen ne de FETÖ gibi iradesini bir şahsa devredenlerin yaptıklarını kabul etmiyoruz. Bize hep önce insan denmesi öğütlendi. Bizim ezanımız, bayrağımız ve vatanımız başta olmak üzere kutsallarımız söz konusu olduğumuzda gözümüz dünyayı görmez. Biz inancımız ve değerlerimiz yolunda mücadele ederken, şehitlik ve gazilik ile müşerref olmayı kabul ederiz.

Bu vasıfları ayırt edici özelliklerimiz olarak da iftiharla taşırız. Ancak bizim elimizde hiçbir mazlumun kanı yoktur, olmayacaktır da. Bizim sırtımızda kendi çıkarı için dünyanın kalanını ateşe atma bencilliği yoktur, olmayacaktır da.

Türkiye’yi kimi vakit harekatları kimi politikaları ile yargılamaya kalkanların haddi değildir. Ülkemize insanlık, hak, adalet dersi vermenin peşine düşenlere diyorum ki önce siz aynaya bakın ve kendi gerçeklerinizle yüzleşin. Sırça köşkünüzün nasıl temellerden sarsıldığını görüyoruz.

Biz her zaman hakkını arayan ile birlikte olduk. Suriye’de bunu yaptık. Libya’da bunu yaptık. Karabağ’da bunu yaptık. Filistin’de bunu yaptık. Irak’ta bunu yaptık. Bosna’da Kıbrıs’ta bunu yaptık. Velhasıl müdahil olduğumuz yerde aynı onurlu tavrı sergiledik. Bedel ödedik, bu bedeli yeri geldi sokaklarımız karıştırılarak ödedik, yeri geldi siyasi kaos geldi, yeri geldi darbe girişimi ile ödedik. Yeri geldi, uluslararası alanda haksız ve hukuksuz baskılara maruz kalarak ödedik ama hiçbir zaman diz çökmedik, teslim olmadık. Milletimizle birlikte hep diri olduk, bir olduk.

Bugün Türkiye geleceğine her zamankinden daha güzel umutlarla bakmaktadır. Bugün Türkiye bölgesel ve küresel hedeflerine doğru bizzat sahada adım adım yürümektedir. Bugün Türkiye, dünyadaki mazlumların ve mağdurların gönlünde taht kurmuştur.

Aziz milletim terörle mücadele meselesi her türlü siyasi çekişmenin üzerinde tutulması gereken milli bir konudur. Böyle önemli bir konuda her siyasi partinin sorumluluk ile hareket etmesini beklemek hakkımızdır. Amasız, fakatsız terör örgütünü kınayamayan hiç kimse bu ülkenin siyasetçisi olamaz. Bu parti İletişim Başkanımızı hesap vereceksiniz diye tehdit ediyor.

Çukuruculukta sınır tanımayanlara bu millet şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını soracak.

"OPERASYONUN SORUMLUSU TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR"

Haydi bunlar tescilli terör yardakçısı, haydi bu ülkenin ikinci büyük partisi konumundaki CHP’ye ne oluyor. Kılıçdaroğlu arada bize de güya sorular soruyor. Bu soruları dünyadan ve ülkemizden haberi olmayan bir meczup sorsa, diyeceğiz ki mazurdur. Ancak CHP’nin başındaki zat kasetle gelse de CHP’nin koltuğunu cebren ve hile ile işgal etmiş, halen böyle sorular sorabiliyorsa biz bunun arkasında başka şeyler ararız.

Bu zatın PKK terör örgütünün nasıl alçak bir yapı olduğunda habersiz olduğunu anlıyoruz. Yine bu zatın terörün uluslararası boyutundan, terör örgütlerinin uluslararası alanda nasıl bir aparat olduğundan zerre malumatı olmadığını görüyoruz. Aynı zamanda yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı’ndan bakanından askerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Bunlar kendilerini Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir parçası olarak görmüyorlar.

Terör örgütüne samimi bir kınama yapmayanların, devletimiz karşısındaki çabalarını seyrediyoruz. Teröristlere arka çıkanların, acı bir hadise çıktığında kürsüden bize parmak sallama riyakarlığına yönelmeleri sadece midemizi bulandırıyor. Milli Savunma Bakanımız ve İçişleri Bakanımız hem CHP’nin başındaki zatı, hem de İYİ Parti’yi bilgilendirdiler.

Bilgilendirme toplantısının ardından CHP grup toplantısında sergilenen rezalet, ortadadır.

İlk seçimde bu zatın hak ettiği dersi son defa alacağına inanıyorum. Bizleri dinleyen vatandaşlarımızdan da böyle bir maruz kaldıkları içim helallik istiyorum.

Ayrıntılar geliyor...

Editör: TE Bilişim