Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanvekili Celal Adan, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış törenine birlikte geldiler.

Açılışta konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

Yakın siyasi tarihimizin sisli bir o kadar da sancılı döneminin 60. yıl döneminde anlamlı bir açılışa şahit olmaktan bahtiyarım. Burası milli hafızalara kazınmış alaca karanlık bir devrin demokrasiye vurulan paslı zincirlerin simgeleşmiş yeridir. Bu sarsıcı gerçek hepimizin benimsediği tarihsel bir vaka olarak kayıtlara geçmiştir. Yassı Ada’da adalete deli gömleği giydirilmiştir.

Ön yargılar milli birliğimize zarar vermiştir

27 Mayıs’ın 60. Yıl dönümünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın açılışı geçmişin kötü anısını geleceğin umut ışığına çevirecektir. Kahveleri ve gönülleri ayıran ön yargılar milli birliğimize zarar vermiştir. Arkası önü planlanıp projelendirilen demokrasi ve kanun dışı müdahaleler ağır hasarlar bırakmıştır. Bizim sükunete ihtiyacımız vardır. Demokrasi ve Özgürlükler Adası bu amaca simgesel ön ayak olacaktır. Bu açılışa şahsımı davetinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum.

Türkiye'nin son 60 yılında çarpıklıklar yaşandı

Sayın Cumhurbaşkanım demokrasi pek çok tanımı yanında tahammül ve saygı eğilimidir. Milletin verdiği yetkiyi tekrardan alacak yine milletin kendisidir. Sandıktan çıkan sonuç zorla baskıyla tahrip ve tasfiye edilirse acıklı olaylar yeşerecektir. Türkiye’nin son 60 yılında bu çarpıklıklar yaşanmıştır. İç ve dış mihrakların yıkım kervanında dahil olması felakettir. Türkiye’yi dar ölçekli bir kaymak tabaka değil de milletin öz ve öz evlatları yönettikçe çıkar ve güç merkezleri elbet rahatsız olmuşlardır.

Her darbenin iç ve dış lobileri vardır

Yassıada mahkemelerini kuranlar bir devri değil demokrasi ve özgürlükleri masaya oturtmuşlardır. Hala darbeye umut bağlayanların varlığı ise tedavisi olmayan virüs belasına delalettir. Her darbenin, muhtıranın iç ve dış lobileri karanlık kulis bekçileri vardır ve bilinmektedir. Darbe yanlış bir karardır ve zulümdür. Nitekim acı verici tecrübelerle bu durum teyit edilmiştir. Bu kötü sicilin temizlenmesi önemli bir gelişmedir. Demokrasi defalarca uçurumdan dönen Türkiye’dir. Ezemeyecekleri milletimizin cesur yüreğidir. Tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi kimse belini doğrultamayacak cezasını çekecektir.

21. yüzyıl Türk yüzyılı olacaktır

Sandık milli iradenin beşiği, demokrasinin gücüdür. Aklından darbe geçiren herkes kaybetmeye mahkum ve mecburdur. Türkiye’nin basiret dirayeti hiçbir gayri meşru girişime izin vermeyecektir. Güvenlik özgürlük dengesi sağlam kurulduktan sonra 21. Yüzyıl Allah’ın izni ile Türk yüzyılı olacaktır. Geleceğin gücü Türkiye’dir mazlumların haykıran sesi büyük Türk milletidir.

Cinayetler 3 önemli vatanpervere değil, millete de yöneliktir

Hepimizin bildiği üzere milletin vicdanında yara açan 27 Mayıs darbesi, milletin yüreğinde yara açan, gerici ve ilkel bir harekettir. Şunu belirtmeliyim ki bu cinayetler yalnız 3 önemli vatanpervere değil, millete de yöneliktir. Sandığa ihtiyaç duymadan iktidara gelmeye çalışan bu yapı, milletin ve sivil siyasetin önünü kesmiştir. 12 Mart 1971’de, 12 Eylül 1980’de, 28 Şubat’ta ve en son 15 Temmuz’da milletin iradesine kat eden 27 mayıs darbesi bu hareketin ilk halkasıdır.

Editör: TE Bilişim