Abdurrahman Dilipak, son dönemde iktidara ilişkin yazılarıyla gündemde. Uzun süredir AKP'ye yakınlığıyla bilinen Dilipak'ın söylemleri, uyarı ve eleştiri nilteliğinde.

Uzun yıllardır Yeni Akit'te yazılar kaleme alan deneyimli köşe yazarı, "Bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir" yazısında kullandığı ifadelerle dikkat çekiyor. 

Başta yerel seçimler olmak üzere İstanbul sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği, FETÖ davaları vb. konulara ilişkin gündelik değerlendirmelerini aktaran Dilipak, AKP'li adaylara seslenerek "Yolsuzluk ve ahlaki zaaf üzerinden adayları vurmaya çalışacaklar. Torpil, rüşvet gibi konular hep gündemde olacak." cümlelerini kullandı.

Dilipak, AKP'liler için kullandığı "Metodik Kemalist" ibaresini "Ava gidenler avlandılar! Aslında devleti ele geçirip toplumu dönüştürmek fikri “Jakoben Kemalistler”in fikri idi. Bizimkiler de aynı tuzağa düştüler sanki, farkında olmadan" şeklinde özetledi.

Yeni Akit'in köşe yazarı "Şimdi de batmak üzere olan sanayiciyi kurtarmayıp, batık futbol şirketlerinin borçlarını bir kamu bankası üzerinden yapılandırmaya kalkarsanız, bundan ne Allah razı olur ne de yurdum insanı, kanaatime göre" cümleleriyle Ziraat Bankası'nın kulüplerin borçlarını yapılandırma işlemini eleştirdi.

İşte Dilipak'ın yazısından bazı bölümler

"AK Parti’nin ve adaylarının dikkat etmesi gereken birkaç konu var.

Yolsuzluk ve ahlaki zaaf üzerinden adayları vurmaya çalışacaklar. Torpil, rüşvet gibi konular hep gündemde olacak.

İş aleminin, esnaf ve vatandaşın ekonomik açıdan sıkıntıları halk arasında en çok konuşulan konular arasında.

Toplumu dönüştürmek için yola çıkanlar, sanki farkında olmadan dönüştürüldüler. Ava gidenler avlandılar! Aslında devleti ele geçirip toplumu dönüştürmek fikri “Jakoben Kemalistler”in fikri idi. Bizimkiler de aynı tuzağa düştüler sanki, farkında olmadan. Onlar da bir bakıma “Metodik Kemalist” oldular. Bunların başlarında hâlâ başörtülüleri var ama, artık o sadece bir aksesuvar ve de o başörtüsünün altındaki beyinleri ve kalpleri sanki bir dönüşüm sisteminde dönüştürülmüş ve yeniden yapılandırılmış gibi.

Adalet, FETÖ davaları ile ilgili yaşanan sorunlar, bazı kripto FETÖ’cüler itibar görürken, suç oluşturmaması gereken eski ve dolaylı ilişkiler bahane edilerek görevden uzaklaştırılan ya da sanık sandalyesine oturtulanlarla ilgili yaşananlar toplumun önemli bir kesiminde ciddi bir rahatsızlık sebebi.

“Şuyuuvukuundan beter söylentiler” dolaşıyor ortalıkta. Söylenti, eğer tatmin edici bir açıklık, şeffaflık ve güven verici bir açıklama ile zamanında önlenemez ise, bazan en tehlikeli “gerçek”ten bile daha tahripkar olabilir.

Şimdi de batmak üzere olan sanayiciyi kurtarmayıp, batık futbol şirketlerinin borçlarını bir kamu bankası üzerinden yapılandırmaya kalkarsanız, bundan ne Allah razı olur ne de yurdum insanı, kanaatime göre. Bu “süper akıl”(!)lar kimin aklı ise."

Editör: TE Bilişim